Logo

5. Hukuk Dairesi2023/10469 E. 2024/6245 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın bedelinin tespiti ve davacı idare adına tescili davasında, mahkeme kararının temyiz incelemesi sonucu bozulmasının ardından yeniden yapılan yargılamada verilen kararın temyiz edilmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin arsa niteliğindeki taşınmazın değerini belirlerken emsal kıyaslaması yapması ve ağaçlara maktu değer biçmesinde isabetsizlik görülmediği, ancak faiz hükmünde hata bulunduğu gözetilerek, 1086 sayılı HUMK'nun 438. maddesinin 7. fıkrası uyarınca mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/539 Esas, 2023/383 Karar

DAVA TARİHİ: 26.05.2014

KARAR : Kabul

Taraflar arasında görülen 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiş.

Davacı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 21.05.2024 günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.

Duruşma günü yetki belgesine istinaden davacı idare vekili Avukat .....ve davalı vekili ... Kılınç gelmişlerdir.

Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.

Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle;...ili, ..., ... 187 ada 57 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın gerçek değerinin tespiti ile taşınmazın tapu kaydının davacı adına tesciline karar verilmesini ayrıca yargılama giderlerinin ve vekâlet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasını talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 27.11.2015 tarihli ve 2014/317 Esas, 2015/644 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin 27.11.2015 tarihli ve 2014/317 Esas, 2015/644 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; arsa niteliğindeki taşınmazın değerinin belirlenmesi için alınan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olmadığını, hükme esas bilirkişi kurulunca emsal alınan taşınmazların imar parseli oldukları belirtildiği hâlde düzenleme ortaklık payı konusunda herhangi bir değerlendirme yapılmadığı, bir kısmının ise il ve ilçe merkezlerine olan mesafeleri ve çevrelerinin gelişmişlik durumları ve dava konusu taşınmaza uzaklığı dikkate alındığında emsal incelemesi uygun olmadığı gibi bilirkişi kurulunca emsal alınan taşınmazların, satışına ilişkin akit tabloları Tapu Müdürlüğünden istenilip, dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların 2014 yılında, Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından resen belirlenen emlak vergisine esas olan metrekare değerleri ilgili Belediye Başkanlığı Emlak Müdürlüğünden getirtilip, dava konusu taşınmazın değerlendirme tarihi itibarıyla hükme esas alınan bilirkişi raporunda somut emsal kabul edilen taşınmazların ise bilirkişilerce değerlendirmeye esas alınan satış tarihi itibarıyla fiili imar uygulaması sonucu oluşan imar parselleri mi, yoksa imar planına dahil olmakla birlikte olduğu gibi bırakılan kadastro parselleri mi oldukları ilgili Belediye İmar Müdürlüğü ile Tapu Müdürlüğünden ayrı ayrı sorulup alınacak cevaplara göre yine bilirkişi kurulu raporunda gerekçesi açıklanmadan ağaçların eksik hesaplanması ve ağaçların değerlendirme tarihi olan 2014 yılı itibarıyla yaş, cins ve verim durumlarına göre maktu değerlerine ilişkin resmi veriler Tarım ve Orman Bakanlığı İl Müdürlüğünden getirtilip rapor denetlenmeden eksik inceleme ile karar verilmesi ve tespit edilen bedelden acele el koyma bedeli mahsup edildikten sonra fark bedele 29.05.2014 tarihinden karar tarihine kadar geçen süre için yasal faiz yürütülmesine karar verilmesi gerektiği halde infazda tereddüt oluşturacak şekilde yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olduğu gibi Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan kararı da göz önüne alındığında davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi ve tapu kaydında takyidat bulunması halinde takyidatların bedele yansıtılmasına karar verilmesi ile yetinilmesi gerektiğinden bahisle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; bozma ilâmında belirtilen hususlar tam olarak değerlendirilmeden hatalı bilirkişi raporuna dayanarak karar verildiğini, emsal kıyaslamasının hatalı yapıldığını, belirlenen bedelin yüksek olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; Mahkemenin hükmettiği değerlerin, fazla ödemenin geri iadesine ilişkin hükmün, emsal alınan yerin görmeden değerlendirilmesi ve ihale ile satışı yapılan yerlerin emsal olarak değerlendirilmesi yönündeki itirazlarının yok sayılmasının hakkaniyete, gerçek değerine ve orantılılık ilkesine uymadığı, bildirdikleri emsallerin dikkate alınmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesi ile 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak, üzerindeki ağaçlara ise yaş, cins ve verim durumlarına göre maktuen değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesi hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalı vekilinin tüm, davacı idare vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

4. Mahkemece bozma öncesi tespit edilen bedelden acele el koyma dosyasında tespit edilen bedelin mahsubundan sonra kalan fark bedele dava tarihinden 4 ay sonrasından ilk karar, bozma sonrası tespit edilen fark bedele ise dava tarihinden 4 ay sonrasından son karar tarihine kadar faiz uygulanması gerekirken yazılı şekilde hatalı faiz hükmü kurulması bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasının gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'nun geçici 3 üncü maddesi gereği yürürlükte bulunan 1086 sayılı Kanun'un 438 inci maddesinin yedinci fıkrası hükmü uyarınca Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalı vekilinin tüm, davacı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davacı idare vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Mahkemenin gerekçeli kararının hüküm fıkrasının; (4) numaralı bendinde yazılı ''fark bedel olan 116.382,58 TL'ye 29/05/2014'ten karar tarihi olan 15/06/2023 tarihine kadar geçen süre için yasal faiz yürütülmesine'' ibaresinin çıkarılmasına, yerine ''mahkemece bozma öncesi tespit edilen bedelden acele el koyma dosyasında tespit edilen bedelin mahsubundan sonra kalan 94.390,00 TL'ye 26.09.2014 tarihinden ilk karar tarihi olan 27.11.2015 tarihine kadar, bozma sonrası tespit edilen 21.992,58TL'ye 26.09.2014 tarihinden son karar tarihi olan 15.06.2023 tarihine kadar yasal faiz işletilmesine'' ibaresinin yazılması suretiyle kararın DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Davacı idare kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden 21.09.2023 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince belirlenen 17.100,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacı idareye ödenmesine,

Davacıdan peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine, davalıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irad kaydedilmesine,

21.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.