Logo

5. Hukuk Dairesi2023/10972 E. 2024/4246 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Anlaşma yoluyla belirlenen kamulaştırma bedelinin geç ödenmesi nedeniyle faiz, munzam zarar ve manevi tazminat isteminin kabul edilip edilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Kamulaştırma bedelinin yasal sürede ödenmemesi nedeniyle işleyecek yasal faizin davacıya ödenmesi gerektiği, ancak munzam zararın ispatlanamaması ve manevi zarar oluşmaması nedeniyle bu taleplerin reddine karar verilmesi gerektiği, davalı idarenin harçtan muaf olması nedeniyle aleyhine hükmedilen harcın düzeltilmesi gerektiği gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1711 Esas, 2023/2408 Karar

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ:...2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/32 Esas, 2023/53 Karar

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 8 inci maddesine dayanan anlaşma yoluyla tespit edilen kamulaştırma bedelinin geç ödenmesi nedeniyle faiz alacağı istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait ... Mahallesi 105 ada 1 parsel sayılı taşınmazın davalı idare tarafından anlaşma suretiyle kamulaştırıldığını, davalı idare ile 15.04.2021 tarihinde anlaşma tutanağı imzalandığı halde 2942 sayılı Kanun'un 8 inci maddesi uyarınca 45 günlük süre içinde ödenmesi gereken kamulaştırma bedelinin ödenmediğini, bu nedenle kamulaştırma işlemlerinin tümüyle geçersiz olduğunu, ödeme yapılmadığı halde müvekkiline ait taşınmazın davalı idare adına tescil edilmek suretiyle mülkiyet hakkının ihlal edildiğini, davalı idare tarafından ödemenin 10.02.2022 tarihinde 333.307,80 TL ödeme yapıldığını, anlaşma tutanağı ile fiili ödemenin gerçekleştiği 10.02.2022 tarihi arasında geçen sürede yaşanan yüksek enflasyon nedeni ile davalının kusuru sonucu değer kaybına uğradığını, davacının fazlaya ilişkin hakları ve dava değerini arttırma hakkı saklı kalmak üzere şimdilik 50.000,00 TL davacı zararının dava tarihinden karar tarihine kadar yasal faizi , karar tarihinden fiili ödeme tarihine kadar kamu alacaklarına uygulanacak en yüksek faiz ile birlikte davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

27.02.2023 tarihli tam ıslah dilekçesi ile; 21.039,48 TL yasal faizin yanı sıra denkleştirici adalet ilkesi uyarınca güncel değer olarak tespit edilen 577.732,93 TL’den idarece depo edilen 333.307,80 TL‘nin mahsubu ile bakiye 244.425,13 TL munzam zararın dava tarihinden karar tarihine kadar yasal faizi, karar tarihinden fiili ödeme gününe kadar ise kamu alacaklarına uygulanan en yüksek faiz oranı ile birlikte tahsili ve temerrüde düşmesinde kusurunun bulunmadığını ispat edemeyen ve kanuna aykırı fiili nedeniyle davacıyı dava açma ve yargılama sürecine katlanma külfeti altına sokan davalıdan 50.000,00 TL manevi tazminatın karar tarihinden fiili ödeme tarihine kadar kamu alacaklarına uygulanan en yüksek faizi ile tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu ... Mahallesi 105 ada 1 parselde kain 4.195,00 m² yüzölçümlü taşınmazın 680,22 m²lik kısmının 26.11.2020 tarihli kamulaştırma işlemine başlama kararına göre kamulaştırmaya tabi tutulduğunu, davacı yan ile sağlanan anlaşma sonucu, ilgili evrakların 04.06.2021 tarihinde...Kadastro Müdürlüğüne gönderildiğini,...Kadastro Müdürlüğünde gerekli işlemler tamamlandıktan sonra da tapu devri için 15.09.2021 tarihli yazı ile...Tapu Müdürlüğü'ne tescil ve terkin adına başvurulduğunu, tapunun müvekkili idareye geçmesinden sonra müvekkil idarece nakit temini adına gerekli yazışmalar yapılarak davacı yana 10.02.2022 tarihinde ödeme yapıldığını, davacı yanın iddiasının aksine, sürecin olağan şekilde işlediğini ve devlet kurumları arasındaki bürokratik işlemlerin belirli bir düzende ilerlemesi gerekliliği sebebiyle sürecin belirli zaman aldığını, tescil işleminin hemen akabinde davacı yana ödeme yapıldığını, davacı yanın müvekkili idareden talep edebileceği herhangi bir bedel bulunmadığından davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 21.039,48 TL kamulaştırma bedelinin geç ödenmesinden kaynaklı faiz alacağının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacı tarafından munzam zararın varlığı ispatlanamadığından davacının munzam zarar alacağı talebinin reddine ve koşulları oluşmadığından manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece hükmedilen yasal temerrüt faizi dışında, 244.425,13 TL munzam zarar ile yaşadığı külfet nedeniyle 50.000,00 TL manevi tazminata da hükmedilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

2. Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; 2942 sayılı Kanun'un 8 inci maddesinin altıncı fıkrası uyarınca idarece, anlaşma tutanağının tanzim tarihinden itibaren en geç kırk beş gün içinde tutanakta belirtilen bedel hazır edilerek, idarenin anlaşma tutanağı ve kamulaştırma öncesi taşınmaz üzerindeki tüm takyidat ve haklardan arındırıldığını bildiren yazıya istinaden idare adına tapuya resen tescil veya terkinden sonra kamulaştırma bedelinin kendilerine ödeneceği hükmü amir olup, tescil işleminin hemen akabinde davacı yana ödeme yapıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kamulaştırma bedelinin yasal süre içinde ödenmemesi nedeniyle uğranılan zararın ve manevi tazminatın tahsili istemlerine ilişkin davanın kısmen kabulüne dair kararın taraf vekillerince istinaf edildiği, davacı ile davalı idare arasında 2942 sayılı Kanun'un 8 inci maddesine göre 15.04.2021 tarihinde satın alma tutanağı imzalanmış olup, kamulaştırma bedelinin 333.307,80 TL olarak belirlendiği, bu bedelin davacıya 10.02.2022 tarihinde ödendiği anlaşılmış, aynı Kanun'un 8 inci maddesinin beşinci fıkrasına göre satın alma tutanağı aynı zamanda tescil belgesi niteliğinde olup, davalı idarenin tescil işleminin beklendiğine dair savunmasının yerinde olmadığı, uzlaşma tutanağının düzenlenmesinden sonra, en geç 45 gün içinde idarece kamulaştırma bedeli hazır edilip, tapuda resen tescil işlemi yapılması üzerine kamulaştırma bedelinin ödeneceği belirtildiğinden, kamulaştırma bedelinin 30.05.2021 tarihi ile ödemenin yapıldığı 10.02.2022 tarihleri arasında işleyen yasal faizin davalıdan tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediği, munzam zarara hükmedilmesi için davacının yasal faizi aşan zararının bulunduğunu ispat etmesi gerektiği gerekçesi ile bu talebin reddine karar verilmesi yerinde olduğu gibi, kamulaştırma bedelinin geç ödenmesi nedeniyle manevi zarar oluşmadığından bu talebin reddine karar verilmesi de doğru bulunduğundan taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.

2. Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, ... olarak anlaşma yoluyla tespit edilen kamulaştırma bedelinin geç ödenmesi nedeniyle faiz alacağı ile munzam zarar ve manevi tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 8 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Davacıya ait ... Mahallesi 105 ada 1 parsel sayılı taşınmazın ......Yolu kamulaştırması nedeniyle davalı idare tarafından kamulaştırıldığı, tarafların 15.04.2021 tarihinde “Satın Alma Tutanağı/Tescil Belgesi” imzalamak suretiyle uzlaştıkları, davalı idare tarafından uzlaşma tutanağında belirlenen bedelin davacıya 10.02.2022 tarihinde ödendiği, kamulaştırma bedelinin geç ödenmesi sebebiyle davacının eldeki davayı açmakta hukuki yararının bulunduğu anlaşılmakla, alınan bilirkişi raporu uyarınca belirlenen faiz alacağının davacıya ödenmesine ve şartları oluşmayan manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesi yerindedir.

3. Kanun koyucu para borcunun geç ödenmesi halinde bir zararın mevcut olduğunu kural olarak benimsemiştir. Bu zararın tazmini iki bölümde düşünülmüştür. Birinci bölüm, ispat edilmeden tahsili talep edilecek zarar miktarıdır ki bu temerrüt faizidir. Diğer bir deyişle temerrüt faizi miktarınca alacaklının zarara uğradığı yasal bir karine olarak kabul edilmiştir. Bunun dışında davacının herhangi bir karineden istifade etmek olanağı yasal olarak mevcut değildir. Davacı temerrüt faizini aşan bir zararının mevcut olduğunu kanıtlamamıştır. Yüksek enflasyon, dolar kurundaki artış, serbest piyasadaki faiz oranlarının yüksek oluşu davacıyı ispat külfetinden kurtarmaz. Belirtilen nedenle, somut olarak bir zarar olduğu ispat edilmediğinden munzam zarar yönünden davanın reddine karar verilmesi yerindedir.

4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin tüm, davalı idare vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

5. Davalı idare harçtan muaf olduğu halde aleyhine harca hükmedilmesi bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davacı vekilinin tüm, davalı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davalı idare vekilinin temyiz itirazının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının; (4) numaralı bendi hükümden çıkartılarak yerine “Davalı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, yatırılan harçların yatıran taraflara iadesine,” cümlesinin yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.