Logo

5. Hukuk Dairesi2023/11247 E. 2024/5174 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Yıkılan yapı bedelinin tahsili istemine ilişkin davada, davacıların hisselerine isabet eden yapı bedeli bakımından davalı idare ile uzlaşıp uzlaşmadığı ve davanın kısmen kabul edilip davalı idareden yapı bedelinin tahsiline karar verilip verilmeyeceği uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davacıların bir kısmının hisselerine isabet eden yapı bedeli bakımından davalı idare ile uzlaştığı, davacı ...’nun ise uzlaşmadığı, davaya konu yapının kime ait olduğunun tespit edildiği ve davalı idare ile davacılar arasında düzenlenen uzlaşma tutanakları içeriğinin değerlendirilerek mahkemenin davacıların bir kısmının davasının reddine, davacı ...’nun davasının ise kısmen kabulüne karar vermesinin usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/254 Esas, 2023/164 Karar

KARAR : Kısmen kabul

Taraflar arasındaki yıkılan yapı bedelinin tahsili istemine ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davacı ..., ... ve ... adına açılan davanın reddine, davalı ... adına açılan davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davacıların ...Mahallesi 315 ada 590 parselde tapuya kayıtlı taşınmazların maliki olduğunu, taşınmazın bulunduğu bölgenin davalı Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanlığı tarafından Gecekondu Önleme Bölgesi ilan edildiğini, proje alanına davalı tarafça fiilen el atılmış olup, davacıların taşınmazında bulunan binanın yıkıldığını beyanla binanın yıkım tarihindeki değerinin davalıdan tahsili ile davacılara hisseleri oranında verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın idare mahkemesinde görülmesi gerektiğini, davanın niteliği gereği zamanaşımı itirazları olduğunu, davanın TOKİ Başkanlığına karşı açılması gerektiğinden husumet itirazında bulunduklarını, açılan davayı kabul etmediklerini belirtmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 18.11.2014 tarihli ve 2014/226 Esas 2014/363 Karar sayılı ilamı ile davanın yargı yolu yokluğu nedeni ile reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A.Birinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dava konusu taşınmaz hakkında zemin yönünden kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili davası açıldığı anlaşıldığından, işin esasına girilerek davalı idare tarafından yıkılan bina bedeli yönünden karar verilmesi gerekirken, yasal olmayan nedenlerle görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmediğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen İkinci Karar

Mahkemenin 24.11. 2020 tarihli ve 2019/10 Esas, 2020/561 Karar sayılı ilamı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; Mahkemece yapı bedelinin tamamının davalı idareden tahsili ile davacı tarafa ödenmesine karar verilmiş ise de yapılan incelemede; dava tarihi itibarıyla dava konusu taşınmazda davacıların 7/32, TOKİ Genel Müdürlüğünün ise 25/32 oranında hisse sahibi olduğu anlaşılmış olup, dosyada bulunan kanıt ve belgelere göre; davaya konu yapı ruhsatının ... ve... adına düzenlendiği, davalı TOKİ Genel Müdürlüğünün ise dava konusu taşınmazda, davacılar murisi... hissesi ile dava dışı...payı yönünden uzlaşma suretiyle malik olduğu anlaşılmış olup, Mahkemece; dava konusu taşınmazda bulunan yapının kime ait olduğu hususu gerekirse tanık da dinlenmek suretiyle araştırılıp, davacılar dışında uzlaşılan dava dışı ...ın ve muris...’ın dava konusu yapıda hak sahibi olup olmadığı tespit edilip, davalı idare ile taraflar arasında düzenlenen uzlaşma tutanakları getirtilip, uzlaşılan bedel miktarının içinde yapı bedelinin de olup olmadığı tespit edilip hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme ile tüm yapı bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesi hatalı olduğu gibi, Mahkemece, usulüne uygun şekilde oluşturulacak bilirkişi kurulu heyetinden rapor alınması gerekirken, tek bilirkişi tarafından düzenlenen bilirkişi raporu hükme esas alınarak karar verilmesi, doğru olmadığından kararın bozulmasına karar verilmiştir.

D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Son Karar

Mahkemenin 18.07.2023 tarihli ve 2022/254 Esas, 2023/164 Karar sayılı ilamı ile davacılar ..., ... ve ... adına açılan davanın reddine, davacı ... adına açılan davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; kararın davalı idare lehine bozulması gerektiğini belirtmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, yıkılan yapı bedelinin tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

4. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dosyada bulunan bilgi ve belgelere göre; davacılar ..., ... ve ...’nun hisselerine isabet eden yapı bedeli bakımından davalı idare ile uzlaştığı anlaşıldığından, adı geçen davacılar yönünden davanın reddine, davacı ... yönünden ise davanın kısmen kabulü ile yıkılan yapı bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesi yerindedir.

3. Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmış olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Davalı idareden aşağıda yazılı kalan harcın alınarak Hazineye irat kaydedilmesine,

30.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Harç-Davalı idare 5.226,99 TL O.H 1.315,00 TL P.H 3.911,99 TL Kalan