"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1004 Esas, 2023/2707 Karar
DAVA TARİHİ : 06.07.2021
KARAR : Yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ:... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/291 Esas, 2022/7 Karar
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usûl eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Manisa ili,... ilçesi, Musaca köyü 210 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taşınmazın sulu tarım arazisi ve trilye cinsi kapama zeytin bahçesi vasfında olup, ilçe ortalamasının üzerinde verim elde edildiğini, objektif değer artış oranı uygulanması gerektiğini, taşınmazın gerçek değerinin tespit edilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalıya ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurularında bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; net gelir hesabında masraf brüt gelirin 1/3’ü alınması nedeniyle bedelin yüksek bulunduğunu, bu nedenle resmi veriler kullanılarak taşınmazın değerinin tespit edilmesini, sulama masrafının da üretim giderleri hesabında dikkate alınmasını, objektif değer artış oranının % 40 alınmasının yerinde olmadığını, davacı idare lehine vekâlet ücreti takdir edilmemesinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kamulaştırma bedeli hesaplanırken 2021 yılı verilerinin esas alınmadığını, 44 ve 47 parseller yönünden 2021 yılı verilerine göre yapılan hesaplamada metrekare birim değerinin 96,04 TL olarak hesaplandığını, dava konusu taşınmazın değerinin 96,04 TL/m² birim değerine göre hesaplama yapılması gerektiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda, taşınmazın sulu kapama zeytin bahçesi niteliğinde olduğu belirtildikten sonra,... İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğünün 2020 yılına ait resmi veriler esas alınarak hesaplama yapıldığının anlaşıldığı, taşınmazın belirlenen niteliğine göre, değerlendirme tarihi olan 2021 yılındaki değeri belirlenmeli, maliyet cetvelinde yer alan gider miktarının brüt gelirin %50'sinden fazla olduğu dikkate alındığında ekonomik tarım yapılabilmesi için üretim giderinin, brüt gelirin 1/3'ü oranında alınmasının uygun olacağı tespit edilerek buna göre hesaplanıp, sulu tarım arazisi niteliğindeki taşınmaz yönünden % 4 kapitalizasyon faiz oranı uygulanması, dava konusu taşınmazın konumu ve bilirkişi raporunda belirlenen özellikleri dikkate alınarak % 40 oranında objektif değer artışı uygulanmasının yerinde olduğu ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan kararı da göz önüne alınarak davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi yerinde olduğu belirtilip yeniden yapılan hesaplama sonucu tespit edilen fark bedelin depo ettirilmesi sağlanarak davalı tarafa ödenmesine ilişkin yeniden esas hakkında karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; taşınmaz üzerinde trilye cinsi zeytin ağaçları olup, verim ve kilogram satış fiyatının düşük alındığını, objektif değer artış oranın da düşük uygulandığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Kapama zeytin bahçesi niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca gelir metodu esas alınarak değer biçilmesi ve tespit edilen bedelin davalı tarafa ödenmesi, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile idare adına tesciline karar verilmesi yerindedir.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davalıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
29.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.