"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/3641 Esas, 2023/3068 Karar
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ: İzmir 12. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/432 Esas, 2023/461 Karar
Taraflar arasındaki kamulaştırma bedelinin geç ödenmesine dayalı munzam zarar istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait ... Mahallesi 103 ada 21 parsel sayıl taşınmaz hakkında, davalı kurumun bölgede yürüttüğü gölet projesi kapsamında kamulaştırma kararı alındığını, pazarlık aşamasında bedelde anlaşılamamasının ardından davalı kurumca Kemalpaşa 1.Asliye Hukuk Mahkemesinde 28.03.2014 tarihinde bedel tespiti ve tescil davası açıldığını, dava öncesi davalı kurumca teklif edilen kamulaştırma bedelinin 85.957,86 TL olduğunu, Yargıtay bozması sonrası verilen ve 27.01.2021 tarihinde kesinleşen karara göre, kamulaştırma bedelinin 28.03.2014 dava tarihi itibarı ile 371.157,09 TL olarak tespit edildiğini, yapılan yargılama neticesinde müvekkilinin taşınmazın gerçek bedeline kavuşsa da uzayan yargılama neticesinde alacağına geç kavuşmuş olması ve bedele hükmedilen faizin de yaklaşık 8 yıl süren süreç içerisinde paranın reel alım gücünde meydana gelen değişim sebebiyle yetersiz kalmasından dolayı munzam zarar oluştuğunu ileri sürerek geç ödemeden oluşan munzam zararının dava tarihinden itibaren faizi ile birlikte ödenmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın 2014 yılında açılan kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkin davaya konu alacağa 2021 yılında, kamulaştırmadan tam 7 yıl sonra kavuşulmasından kaynaklanan munzam zararın tazminine ilişkin olduğunu, Mahkemenin ret kararının yerinde olmadığını, karara dayanak gösterilen, zararın varlığının alacaklı tarafından somut olarak ispatı gerektiği yönündeki emsal kararların hakkaniyetten, somut gerçeklikten uzak olduğunu, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 187 nci maddesinin ikinci fıkrası ve munzam zararın düzenlendiği 6098 sayılı Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 122 nci madddesi hükümlerini dikkate almayan, bireyin mülkiyet hakkı özgürlüğünü ve yine bireyin ekonomik özgürlüğünü ihlal niteliğindeki kararlar olduğunu, enflasyonun yüksek seyrettiğini, verilen hükmün Anayasa Mahkemesi kararlarına uymadığını, Yargıtay birçok emsal kararında enflasyonist ortamda alacaklının alacağına geç kavuşması sebebi ile faizle karşılanmayan zararını talep edebileceğini, bu noktada kendisine başkaca bir ispat külfeti yüklenemeyeceğinin belirtildiğini, Yargıtay içtihatları gereği davalı borçlunun oluşan zarardan sorumlu olduğu açık ve net olarak ortaya koyulduktan sonra zarar hesabı yapılırken yabancı para kurları, altın kuru, bono, tahvil faizi vs kıymetlerin bir sepet hesabının yapılması ve buradan çıkan ortalamadan faizle birlikte tahsil edilen tutar çıkarılarak munzam zararının tespitinin gerektiğinin ifade edildiğini ileri sürerek İlk Derece Mahekemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
2. Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; nispi vekâlet ücreti verilmesi gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Dairemizin ilâmı da emsal gösterilmek suretiyle 6098 sayılı Kanun'un 122 nci maddesi uyarınca alacaklının uğradığı zararın geçmiş günler faizinden fazla olduğu surette borçlunun kendisine hiçbir kusur isnat edilemeyeceğini ispat etmedikçe bu zararı karşılamakla yükümlü olduğu, davacının para alacağını zamanında tahsil etmesi halinde ne şekilde kullanacağını, paranın zamanında verilmemesi nedeniyle faiz dışında ne gibi maddi zararının oluştuğunu, temerrüt faizini aşan bir zararının mevcut olduğunu somut delillerle ispat etmesi gerektiği, yüksek enflasyon, dolar kurundaki artış, serbest piyasadaki faiz oranlarının yüksek oluşunun davacıyı ispat külfetinden kurtarmadığı, bu nedenle davanın reddine karar verilmesinde ve karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13 üncü maddesinin dördüncü fıkrası gereği maktu vekâlet ücretine hükmedilmesinin yerinde olduğu belirtilerek istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı ile davalı idare arasındaki kamulaştırma bedelinin geç ödenmesinden kaynaklanan munzam zararın tazmini istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 6098 sayılı Kanun'un 122 nci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken dava açıldığı tarihte yürüklükte bulunan hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre, usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davalı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davacıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
30.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.