"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/2453 Esas, 2023/1792 Karar
DAVA TARİHİ: 08.11.2018
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ: Bursa 7. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/610 Esas, 2021/27 Karar
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsiline ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ... Mahallesi 1027 ada 8 parsel sayılı taşınmaza davalı idareler tarafından kamulaştırma işlemi yapılmadan el atıldığını, müvekkilinin taşınmaz üzerindeki hukuki ve fiili tasarrufta bulunma hakkının ortadan kaldırıldığını belirterek proje bütünlüğü ilkesi gözetilerek kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; taşınmazın diğer davalı ... sınırları içerisinde kalması nedeniyle davalı hakkında husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, taşınmazda el atma olup olmadığının tespit edilmesi ve akabinde bu işlemden hangi kurumun sorumlu olduğunun belirlenmesi gerektiğini, el atmanın hangi tarihte yapıldığının tespit edilmesi gerektiğini, taşınmazın tasarrufunun hukuken kısıtlanmış olması halinde ise görev itirazında bulunduklarını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
2. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; görev ve husumet itirazlarında bulunduklarını, kamulaştırmasız el atma davasının açılabilmesi için öncelikle idarenin fiilen o yeri ele geçirmesi ve tasarrufa bağlaması durumuna ilişkin olduğunu, idarece fiilen el atılıp uygulama yapılmadığı sürece kamulaştırmasız el atma şartlarının oluşmadığının kanun kapsamında açıkça düzenlendiğini, taşınmazın güney cephesinde hafif raylı sistem olduğunu ve tüm imalatların Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından yapıldığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; tazminat miktarının düşük olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
2. Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; komşu parsel ve paydaş dosyasında geçen metrekare değerleri gözetildiğinde tazminat miktarının yüksek olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
3. Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı idare tarafından dava konusu taşınmaza fiilen el atılmadığını, taşınmazdaki imalatların tamamının Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından yapıldığını, davacı tarafın bedel artırım dilekçesinin süresinde verilmediğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesinde ve buna göre uygun bir tazminat bedeli tespitinde isabetsizlik görülmediği beirtilerek istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekileri temyiz başvurusunda bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar etmiştir.
2. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiş; ayrıca 7421 sayılı Kanun ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’na (2942 sayılı Kanun) eklenen Ek Madde 4'ün üçüncü fıkrası uyarınca maktu harca hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
3. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiş; ayrıca 7421 sayılı Kanun ile 2942 sayılı Kanun'a eklenen Ek Madde 4'ün üçüncü fıkrası uyarınca maktu harca hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tapu maliki ile davalı idareler arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin tahsili ile el atma tarihi ve el atılan alan hususundadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
4. 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
3. 7421 sayılı Kanun ile 2942 sayılı Kanun’a eklenen Ek Madde 4'ün üçüncü fıkrası; “Bu Kanun kapsamında açılan davalarda verilen bedel ve tazminat kararlarına ilişkin mahkeme ve icra harçları, davalı idare tarafından ödenmek üzere maktu olarak belirlenir.” şeklinde düzenlenmiştir. Eldeki dava 04.11.1983 tarihinden sonraki el atma olup 2942 sayılı Kanun’da düzenlenmediği, kaynağını Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar ile 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararlarından aldığı ve proje bütünlüğü bağlamında bedeline hükmedilen kısımlar açısından ise 2942 sayılı Kanun'un Ek 1 inci maddesinin uygulanması söz konusu olmadığından, Ek 1 inci madde gereği değerlendirme yapılmayacağı nazara alındığında nispi harca hükmedilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
4. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılama hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre taraf vekillerinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
5. Dava konusu taşınmazın diğer paydaşları tarafından açılan, Dairemizin 2017/2584 Esas, 2017/25327 Karar sayılı kararıyla denetimden geçerek kesinleşen Bursa 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/72 Esas, 2016/346 Karar sayılı dosyasında el atılan alanlar ile eldeki dosyada el atıldığı tespit edilen alanlar arasında çelişki bulunduğu halde bu çelişkinin giderilmesi ve infaza elverişli, koordinatlı kroki ve rapor düzenletilmesi gerektiği düşünülmeden infaza elverişli olmayan yetersiz fen bilirkişi raporunun hükme esas alınması bozmayı gerektirir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
1. Taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkeme kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Davacıdan ve davalı idarelerden peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
07.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.