"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 39. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/2261 Esas, 2023/1470 Karar
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsiline ilişkin davada yapılan yargılama sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ..., dahili davalı ... ve ihbar olunan Hazine vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;
Bir davada hüküm, davanın tarafları arasında kurulur. Bu nedenle hükme karşı kanun yollarına müracaat etme hakkı davada taraf olan kişilere aittir. Kural olarak fer'i müdahilin mahkemece verilen kararı temyiz etme hakkı yoktur; ancak mahkemece usul ve kanuna aykırı olarak fer'i müdahil hakkında hüküm kurulmuşsa, fer'i müdahil hükmün kendisiyle ilgili bölümünü temyiz edebilir. İşbu davada ise, ihbar olunanın davaya müdahale talebi bulunmayıp, mahkemece müdahilliğine de karar verilmeyen, davada fer'i müdahil veya asli müdahil sıfatını taşımayan ve hakkında mahkemece hüküm kurulmayan Hazinenin mahkemece verilen karara ilişkin olarak temyiz talebinde bulunma hakkı bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle; ihbar olunan Hazinenin temyiz isteminin reddine karar vermek gerekir.
Davalı ... ile dahili davalı ... vekillerinin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının maliki olduğu dava konusu... Mahallesi 512 parsel (ifrazen 1371 ve 1372 parsel) sayılı taşınmaza davalı idarece usulüne uygun kamulaştırma yapılmaksızın fiilen el atıldığından bahisle kamulaştırmasız el atmaya dayalı taşınmaz bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı TOKİ Başkanlığı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazın, Mülga Arsa Ofisi Genel Müdürlüğü’nce 06.07.1982 tarihli ve 1405/543 sayılı Bakanlık Olur’u uyarınca kamulaştırıldığını, takdir edilen kamulaştırma bedelinin taşınmazın mülkiyetinin itirazlı olduğu belirtilmek suretiyle Emlak Kredi Bankası ... Şubesine bloke edildiğini, yapılan kamulaştırma uyarınca dava konusu taşınmazın mülkiyetinin idare adına tescilini sağlamak üzere açılan davada ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 31.12.1987 tarihli ve 1987/306 Esas, 1987/1551 Karar sayılı kararı ile idare tarafından ilgililere kamulaştırma tebligatı yapıldığı ve kamulaştırma bedelinin bankaya bloke edildiği belirtilmek suretiyle dava konusu taşınmazın İdare adına tescile karar verildiğini, dava konusu taşınmazın mülkiyet ihtilafının görüldüğü Tuzla Kadastro Mahkemesinin 1998/7 Esas, 2002/1 Karar sayılı kararı ile 512 parselin Arsa Ofisi Genel Müdürlüğünce kamulaştırılarak 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun (2942 sayılı Kanun) 16 ncı maddesine göre Arsa Ofisi Genel Müdürlüğü adına tapuya tesciline dair kararın 28.10.1988 tarihinde kesinleştiğini,... Kadastro Mahkemesinin 13.06.1990 tarihli ve 1990/3 Esas sayılı ek kararıyla, kamulaştırma bedeli üzerine tedbir konularak bankada bloke edilmesine karar verildiğini, süresi içinde bedel arttırım davası açılmak yerine, kamulaştırma tarihinden 30 yıl geçtikten sonra açılan kamulaştırmasız el atma davasının reddine karar verilmesi gerektiğini, taşınmazın ...’ne tescil edildiğini belirterek, davanın İstanbul Deri Organize Sanayi Bölgesine ihbar edilmesini ve müvekkili hakkında açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
2. Dahili davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davanın kendilerine ihbar edilmesinin hiçbir hukuki dayanağı bulunmadığını, davanın Maliye Bakanlığına ihbar edilmesi gerektiğini, davanın hak düşürücü süre yönünden reddi gerektiğini, kamulaştırma işlemlerinin Kanun'un ilgili hükümleri uyarınca gerçekleştirildiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 29.03.2018 tarihli ve 2014/495 Esas, 2018/145 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne, 455.160,12 TL kamulaştırmasız el atma bedelinin davalı TOKİ'den alınarak dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacıya verilmesine, dahili davalılar İstanbul Deri Organize Sanayi ve TEDAŞ Genel Müdürlüğü aleyhine açılan davaların reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 27.01.2021 tarihli ve 2020/843 Esas, 2021/129 Karar sayılı kararı ile arsa niteliğindeki taşınmaza mahallinde yapılan keşif sonucu emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinin 2942 sayılı Kanun'un değerlendirmeye ilişkin hükümlerine aykırılık teşkil etmediği, dava konusu taşınmazın bilirkişi raporunda belirtilen niteliğine, imar durumu ve konumuna göre belirlenen metrekare birim değerinin adil ve hakkaniyete uygun olduğu, dava konusu taşınmaza ilişkin usulüne uygun olarak yapılmış geçerli bir kamulaştırma işleminin bulunmadığı, ancak 24.12.2019 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7201 sayılı Kanun’un 5 inci maddesi ile 2942 sayılı Kanunu’na eklenen ek 2 nci maddesi gereğince; davalı ... Başkanlığı yerine ... yasal hasım hale geldiğinden, gerekçeli karar başlığında davalı bölümüne (...) yazılıp davalı idare harçtan muaf olduğundan gerekçeli kararın hüküm fıkrasının harca ilişkin bendi düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin 27.01.2021 tarihli ve 2020/843 Esas, 2021/129 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davalı ... ile ihbar olunan Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; ihbar olunanların temyiz hakkı bulunmadığından, ihbar olunan Hazine vekilinin temyiz talebinin reddine karar verildikten sonra, davalı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı vekilinin temyiz itirazları bakımından yapılan incelemede 21.12.2019 tarihinde kabul edilerek 24.12.2019 tarih 30988 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 7201 sayılı Kanun'un 6 ve 7 nci maddeleri ve 09.06.2021 tarihinde kabul edilerek 19.06.2021 tarihli ve 31516 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 7327 sayılı Kanun'un 20 ve 22 nci maddeleri ile 2942 sayılı Kanun’a eklenen Ek 3 üncü madde hükmüne uygun rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden bahisle sair hususlar incelenmeksizin kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile her ne kadar Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş ise de bozma ilamı doğrultusunda yapılan yargılama sırasında Anayasa Mahkemesinin 28.07.2023 tarihli ve Resmî Gazete'de yayımlanan 04.05.2023 tarihli ve 2019/93 Esas, 2023/87 Karar sayılı kararı ile 7201 sayılı Kanun'un 7 nci maddesi ile 2942 sayılı Kanuna eklenen 15/2 fıkrasında yer alan "ek 3 üncü madde hükmü uygulanarak" ibaresinin iptaline karar verildiği, iptal hükmü doğrultusunda 7201 sayılı Kanun'un yürürlük tarihinde derdest bulunan davalara 2942 sayılı Kanun’un Ek 3 üncü maddesinin uygulanamayacağı kanaatine varılmakla dosyada mevcut bozma ilamı öncesi alınan ve hüküm kurmaya elverişli 28.09.2017 tarihli bilirkişi raporu dikkate alınarak kamulaştırmasız el atılan arsa niteliğindeki taşınmaza, mahallinde yapılan keşif sonucu emsal karşılaştırması yapılarak dava tarihindeki değerini belirleyen usul ve kanuna uygun olarak düzenlenen bilirkişi raporuna göre hesaplanan el atma bedelinin davalı idareden tahsiline, dahili davalılar İstanbul Deri organize Sanayi ve TEDAŞ aleyhine açılan davaların reddine, davalı Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının harçtan muaf olduğundan davacı tarafından yatırılan peşin harç ile ıslah harcının talep halinde yatırana iadesine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... ile dahili davalı ... vekillerince temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davalı ... temyiz dilekçesinde özetle;... Nüfus Müdürlüğünden ve Milli Emlak Müdürlüğünden gelen cevaplarda Abdullah kızı...nin kim olduğunun tespitinin mümkün olmadığı belirtilmiş olup ...mirasçıları tespit edilemediğinden... 4. Sulh Hukuk Mahkemesinin 1994/4 Esas sayılı dosyasında tereke temsilcisi olarak Avukat ... tayin edilerek ilan edildiğini, kimlik bilgileri tespit edilemediğinden idarece tebligat yapılamadığını, bedel arttırım davası açılmadığını, Abdullah kızı ...mümessilinin yapılan kamulaştırma işlemlerinden haberdar olduğu tartışmasız olup davanın reddi gerektiğini, emsal taşınmazın uygun olmadığını, belirlenen bedelin yüksek olduğunu, taşınmaz bedelinin kamulaştırma sonucu oluşan özelliklere dayanılarak belirlendiğini, kamulaştırma nedeniyle oluşan değer artışlarının dikkate alınamayacağını, %40 düzenleme ortaklık payı kesilerek değer biçilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Dahili davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; kamulaştırmanın usulüne uygun olarak tamamlandığını, kamulaştırma tarihinde arazi niteliğinde olan dava konusu taşınmaza arsa olarak değer biçilmesinin hatalı olduğunu, belirlenen bedelin yüksek olduğunu,bölgenin imar ve ihyası için yapılan harcamaların tespit edilen bedelden tenzili gerektiğini, davalı Bakanlık tarafından müvekkili idareye rücu talebinde bulunma ihtimaline binaen davanın usulden ve esastan reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin idareden tahsili ist...ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un Geçici 6 ncı maddesinin birinci, ikinci ve altıncı fıkraları.
3. 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesi.
4. 2942 sayılı Kanun'un Ek Madde 3, Geçici 15 inci ve Geçici 17 nci maddeleri.
5. 16.11.2022 tarihli ve 7421/4 maddesi ile yapılan değişiklik sonrası eklenen ek fıkra ile birlikte Anayasa Mahkemesinin 04.05.2023 tarihli ve 2019/93 Esas, 2023/87 Karar sayılı 28.07.2023 tarihli ve 32262 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan iptal kararı nedeniyle güncellenen Ek madde 3.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza emsal incelemesi yapılarak dava tarihi itibarıyla değer biçilmesinde ve alınan rapora uyarınca tespit edilen bedelin davalı idareden tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
3. 21.12.2019 tarihinde kabul edilerek 24.12.2019 tarihli 30988 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 7201 sayılı Kanun'un 7 nci maddesi ile eklenen Geçici 15 inci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan "Ek 3 üncü madde hükmü uygulanarak..." ibaresi 28.07.2023 tarihli ve 32262 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 04.05.2023 tarihli ve 2019/93 Esas. 2023/87 karar sayılı kararı ile iptal edilmiştir.
4. Bu durumda Kanun'un yürürlük tarihinden önce açılan eldeki davada; Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulunun "Her davada açıldığı tarihte tespit edilen vaziyet hükme ittihaz olunması iktiza eylemesine... " gerekçesini içeren 28.11.1956 tarihli ve 15/15 sayılı kararı ile; "Her dava açıldığı tarihteki fiili ve hukukî duruma göre karara bağlanır." genel hukukî prensibini hâvi Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 10.05.2017 tarihli ve 2017/3 , 990 Esas, 2017/954 karar sayılı kararları nazara alınarak Ek madde 3''ün uygulanma imkanı kalmadığından davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
5. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere,uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre, dahili davalı ... vekilinin tüm, davalı ... vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
6. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının yasal hasım olduğu anlaşılmakla gerekçeli karar başlığında davalı olarak gösterilmesine karar verildiği halde, gerekçeli karar başlığında maddi hata sonucu davalı olarak TOKİ’nin gösterilmesi bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
A. İhbar Olunan Hazine Vekilinin Temyizi Yönünden;
1. İhbar olunan Hazine vekilinin temyiz dilekçesinin REDDİNE,
B. Davalı ve Dahili Davalı İdareler Vekillerinin Temyizi Yönünden;
1. Dahili davalı ... Bölgesinin tüm, davalı Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davalı ... vekilinin temyiz itirazının kısmen kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının karar başlığında davalı olarak gösterilen “...” ibaresi çıkartılarak yerine “...” ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Dahili davalı ... Bölgesinden427,80 TL temyiz harcı ile 2.107,00 TL temyize başvurma harcının alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
02.05.2024 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.
(Karşı Oy)
(Karşı Oy)
K A R Ş I O Y
2019 yılında 7201 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’na (2942 sayılı Kanun) eklenen Ek Madde 3'ün birinci fıkrasının 1 inci ve 2 nci cümleleri mülga 6830 sayılı Kanun ve 2942 sayılı Kanun’un mülga 16 ncı ve 17 nci maddelerine göre usulüne uygun kamulaştırılıp, idareler adına tescil edilen ancak bedelleri eski malikleri adına bankaya yatırıldığı halde hak sahiplerine ödenmeyen taşınmazların kamulaştırma bedellerinin belirlenmesi yöntemini düzenlemektedir. 7201 sayılı Kanun'un 7 nci maddesi ile getirilen 2942 sayılı Kanun'un Geçici 15 inci maddesinin 2 nci fıkrası ise Ek Madde 3 ün birinci fıkrasının 1 inci ve 2 nci cümle hükümlerinin derdest davalarda da uygulanmasını öngörmektedir. Bu düzenleme Dairemizin de kabulünde olduğu üzere; hukuka uygun geçerli bir kamulaştırma bulunmadan ve mülga 16 ncı ve 17 nci maddelerde belirtilen şartlar yerine getirilmeden tescil kararı verilmiş taşınmazlara ilişkin olarak açılan kamulaştırmasız el atma nedenine dayalı davaları kapsamamaktadır (Yargıtay 5. Hukuk Dairesi, 16/01/2020 tarihli ve 2019/7050 Esas, 2020/577 Karar sayılı kararı).
Yukarıda anılan Dairemiz kararından sonra bu tür kamulaştırmasız el atma sayılabilecek halleri de kapsamak üzere TBMM tarafından 2942 sayılı Kanun'un Ek 3 üncü maddesinin birinci fıkrasına 2021 yılında 7327 sayılı Kanun’un 20 nci maddesi ile eklenen, 3 üncü cümle ile usulsüz kamulaştırma işlemlerine rağmen idare adına tescil edilen taşınmazların değerinin tespitinde de 1 inci ve 2 nci cümlelerde belirtilen usulün uygulanacağı hüküm altına alınmıştır. Bununla birlikte 2942 sayılı Kanun'un Geçici Madde 17 hükmü de 7327 sayılı Kanun'un 22 nci maddesiyle ihdas edilmiş olup 2942 sayılı Kanun'un Ek Madde 3 hükmünün usulsüz kamulaştırmalarda bedel tespiti yöntemini düzenleyen birinci fıkrasının 3 üncü cümlesinin derdest davalarda da uygulanmasını hüküm altına almaktadır.
Bir şeyin bütünü ifade edildiğinde, bütünü ile birlikte onun parçalarının da tek tek sayılması gerekmez. Eğer 2942 sayılı Kanun'un Ek 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının 1 inci ve 2 nci cümleleri mülga 16 ncı ve 17 nci maddelere göre yapılan bütün tescil hallerini kapsıyor olsaydı, aynı maddeye 3 üncü cümle eklenmez ve 2942 sayılı Kanun'un geçici 17 nci maddesi ihdas edilmezdi.
2942 sayılı Kanun'un geçici 15 inci ve geçici 17 nci maddelerinin her ikisinin de özel hüküm olduğu; Geçici Madde 17 nin sonraki hüküm olduğu da nazardan uzak tutulmamalıdır.
Somut olayımızda nazara alınacak hükümlerden;
2942 sayılı Kanun'un geçici 15 inci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “...ek 3 üncü madde hükmü uygulanarak...” ibaresi Anayasa Mahkemesi’nin 04.05.2023 tarihli ve 2019/93 Esas, 2023/87 Karar sayılı kararıyla iptal edilmek suretiyle, 2942 sayılı Kanun'un ek 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının 1 inci ve 2 nci cümle hükümlerinin derdest davalarda uygulanamayacağı öngörülmüş ise de; bahse konu iptal kararından etkilenebilecek derdest davalar, mülga 16 ve 17 nci maddelere göre usulünce kamulaştırılıp da bedeli malikleri adına bankaya yatırılmış olduğu halde hak sahiplerine ödenmeyen bedellere ilişkin olanlardır.
Bu yöntemin usulsüz kamulaştırmada bedel tespitine ilişkin derdest davalarda uygulanmasını engelleyecek bir iptal kararı ise söz konusu değildir. Zira "... dava tarihi itibarıyla..." ibaresi hariç 2942 sayılı Kanun'un Ek Madde 3 hükmünün kalan kısmı yönünden bir iptal durumu söz konusu olmayıp Ek 3 üncü madde hükmü değer tespiti yöntemi yönünden halen yürürlüktedir. 2942 sayılı Kanun’un Geçici Madde 17 hükmü yönünden de herhangi bir iptal durumu söz konusu olmayıp bu madde hükmü de halen yürürlüktedir.
Yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde somut olaya baktığımızda davanın konusunun usulsüz kamulaştırmada bedel tespitine ilişkin olduğu ve bu davada da 2942 sayılı Kanun'un geçici 17 nci maddesi, aynı Kanun'un ek 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının 3 üncü cümlesi ile bu cümlenin atfıyla aynı fıkranın 1 inci ve 2 nci cümle hükümlerinin uygulanması gerektiği düşünülmektedir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, düzelterek onama cihetine gidilmesi hukuka uygun görülmediğinden sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyoruz. 02.05.2024