Logo

5. Hukuk Dairesi2023/11776 E. 2024/5844 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İmar uygulaması sonucu mükerrer düzenleme ortaklık payı kesintisi yapıldığı iddiasıyla fazla kesilen bedelin tahsili için açılan davada görevli yargı yerinin tespiti.

Gerekçe ve Sonuç: Uyuşmazlık Mahkemesi'nin aynı uyuşmazlığa ilişkin kararında idari yargının görevli olduğuna kesin olarak hükmetmesi ve asıl dava ile birleştirilen davaların tek bir hukuki nedene dayanması gözetilerek, mahkemenin görevsizliğine ve davalı idare lehine tek vekâlet ücretine hükmedilmesine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2666 Esas, 2023/2257 Karar

ASIL VE BİRLEŞTİRİLEN

DAVA TARİHİ: 21.03.2018

KARAR : Yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ: Kayseri 6. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/544 Esas, 2022/185 Karar

Taraflar arasındaki imar uygulaması sonucu fazla kesilen düzenleme ortaklık payı nedeniyle taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin asıl ve birleştirilen davalarda yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleştirilen davaların yargı yolu nedeni ile usulden reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekilince istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yeniden yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleştirilen davaların yargı yolu nedeni ile usulden reddine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle asıl ve birleştirilen davaların yargı yolu nedeni ile usulden reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili asıl ve birleştirilen dava dilekçelerinde özetle; murisleri ...'dan intikal eden... Mahallesi 2192 parsel sayılı ana taşınmazda murise ait 1283/56200 hisse bulunmakta iken davalı belediyece yapılan imar uygulaması nedeniyle murise ait hisseden yol payı kesintisi yapılarak ...ilçesi, ... 3231 ada 71 parsel sayılı 560,62 m² alanlı taşınmazdan hisse tahsis ve tescil edildiğini, tahsis ve tescil edilen taşınmazı da kapsayan alanda davalı belediyece ikinci kez imar uygulaması yapılarak müvekkillerine intikal eden taşınmazdan ikinci kez yol payı kesildiğini, mükerrer olarak düzenleme ortaklık payı kesintisi yapıldığı, bunun da kamulaştırmasız el atma niteliğinde olduğu ileri sürülerek belirlenecek tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsili talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; taşınmaza kamulaştırmasız el atma niteliğinde işlem yapılmadığını yapılan kesintinin kanuni olduğunu, imar uygulamasında kesilen düzenleme ortaklık payı ile 2981 sayılı Kanun gereği yapılan kesintinin tamamen birbirinden farklı olduğunu, ileri sürerek açılan davanın reddini talep etmiştir

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın yargı yolu yokluğu nedeni ile usulden reddine karar vermiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; adli yargının görevli olduğunu, lehe vekâlet ücreti verilmesi gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını ileri sürerek istinaf yoluna başvurmuştur.

2. Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; lehe vekâlet ücreti verilmesi gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını ileri sürerek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacılar tarafından Kayseri ili, Kocasinan ilçesi, Konaklar Mahallesi 2192 parsel sayılı taşınmazda 2981 sayılı Kanun uyarınca yapılan düzenleme sonucunda kesinti yapılmasına rağmen daha sonra 3194 sayılı İmar Kanunu’nun (3194 sayılı Kanun) 18 inci maddesine göre yapılan imar uygulamasında düzenleme ortaklık payı alınarak ikinci kez kesinti yapıldığı iddiasıyla fazla kesinti bedelinin yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesi isteminde bulunulduğu, davalı idarece, davanın idari yargının görevine girdiği ileri sürülerek görev itirazında bulunulduğu ve Mahkemece itirazının reddi üzerine olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılması istenildiği, bunun üzerine dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesine gönderildiği, Uyuşmazlık Mahkemesinin 18.04.2022 tarihli ve 2022/17 Esas ve 2022/229 Karar sayılı ilâmında eldeki davanın çözümünde idari yargının görevli olduğuna ilişkin kesin olarak karar verildiğinden, İlk Derece Mahkemesinin yargı yolu bakımından Mahkemenin görevsizliği sebebi ile davanın usulden reddine dair kararda, Mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden kanuna aykırılık bulunmadığı; ancak davalı idare yargılamada kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davalı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin düşünülmemesi hatalı olduğundan bu husustan düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; asıl ve birleştirilen davalarda ayrı vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, imar uygulaması sonucu fazla kesilen düzenleme ortaklık payı nedeniyle taşınmaz bedelinin davalı idareden tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 3194 sayılı Kanun‘un 18 inci maddeleri.

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararı.

4. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı.

5. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 11 inci maddesi

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Kayseri ili, Kocasinan ilçesi, Konaklar Mahallesi 2192 parsel sayılı taşınmazda 2981 sayılı Kanun uyarınca yapılan düzenleme sonucunda kesinti yapılmasına rağmen daha sonra 3194 sayılı Kanun’un 18 nci maddesine göre yapılan imar uygulamasında düzenleme ortaklık payı alınarak ikinci kez kesinti yapıldığı iddiasıyla fazla kesinti bedelinin yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesi isteminde bulunulduğu, davalı idarece davanın idari yargının görevine girdiği ileri sürülerek görev itirazında bulunulduğu ve Mahkemece itirazının reddi üzerine olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılması istenildiği, bunun üzerine dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesine gönderildiği, Uyuşmazlık Mahkemesinin 18.04.2022 tarihli ve 2022/17 Esas ve 2022/229 Karar sayılı ilâmında eldeki davanın çözümünde İdari Yargının görevli olduğuna ilişkin kesin olarak karar verildiğinden, yargı yolu bakımından Mahkemenin görevsizliği sebebi ile davanın usulden reddine karar verilmesi yerindedir.

3. Asıl dava ile birleştirilen davalar tek bir hukuki nedene dayalı olarak açıldığından, davalı idare lehine tek vekalet ücretine hükmedilmesi de doğrudur.

4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı harçların istenildiğinde davalı idareye iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

14.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.