Logo

5. Hukuk Dairesi2023/11785 E. 2024/6674 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 23. maddesi uyarınca geri alınıp alınamayacağı.

Gerekçe ve Sonuç: Kamulaştırılan taşınmaza ilişkin olarak, kamulaştırma kararının kesinleşmesinden itibaren beş yıl içinde, kamulaştırma amacına uygun bir sözleşme yapılıp, ödeme yapıldığı anlaşıldığından, 2942 sayılı Kanun’un 23. maddesinde düzenlenen geri alım koşullarının oluşmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 39. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/664 Esas, 2023/1682 Karar

DAVA TARİHİ: 17.05.2021

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ: ...1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/196 Esas, 2022/369 Karar

Taraflar arasındaki kamulaştırılan taşınmazın 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun (2942 sayılı Kanun) 23 üncü maddesi uyarınca geri alınması istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin maliki olduğu dava konusu ...ili, ... Mahallesi 296 ada 14 ve 15 parsel sayılı taşınmazların davalı ... tarafından kamulaştırıldığını, kamulaştırma kararı çerçevesinde açılan dava neticesinde ...1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/230 Esas, 2013/754 Karar sayılı kararı ile müvekkilimin taşınmazının mülkiyetinin davalı ... adına tesciline Karar verildiğini ve kararın 26.05.2015 tarihinde kesinleştiğini, 26.05.2015 tarihinden itibaren beş yıl içinde davalı ... tarafından söz konusu taşınmaz için kamulaştırma ve devir amacına uygun hiçbir işlem veya tesisat veya kamu yararına yönelik bir ihtiyaca tahsis edilmeyip taşınmaz olduğu gibi bırakıldığından taşınmazın tekrardan müvekkiline iadesi için gereğini davalı idareden 26.03.2021 tarihli dilekçe ile talepte bulunduklarını, davalı ... 08.04.2021 tarihli dilekçe ile dava konusu taşınmaza ilişkin idari işlemlerin devam etmekte olduğunu beyan ederek taleplerini reddettiğini, 2942 sayılı Kanun'un 23 üncü maddesi uyarınca dava konusu taşınmazın müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil idare tarafından dava konusu taşınmaza hiçbir işlem yapılmadığı ve malın olduğu gibi bırakıldığına yönelik davacı tarafın iddialarının asılsız olduğunu, davacı tarafın iddialarının yasal dayanaktan yoksun olduğunu, idare tarafından kamulaştırılan taşınmaza, kamulaştırma amacına uygun olarak tasarrufta bulunabilmek için tüm yasal işlemleri gerçekleştirmiş olup, gerçekleştirmeye devam ettiğini, aksi takdirde dava konusu taşınmazlara uygulanan projeler ve hakedişler nedeniyle yüklü miktarda kamu zararı meydana geleceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının tapu maliki olduğu dava konusu taşınmazın davalı ... tarafından kamulaştırıldığını, kamulaştırma kararı çerçevesinde açılan dava ile ...1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 14.03.2014 tarihli ve 2013/230 Esas, 2013/754 Karar sayılı kararı ile müvekkil adına kayıtlı taşınmazın mülkiyetinin davalı ... adına tescil edildiğini ve kararın 26.05.2015 tarihinde kesinleştiğini, bu tarihten itibaren davalı belediyece beş yıl içinde kamulaştırma ve devir amacına uygun işlem ve tesisat yapılmadığını, kamu yararına yönelik bir ihtiyaca da tahsis edilmediğini, Mahkeme tarafından yapılan inceleme, yapılan keşif ve alınan bilirkişi raporları uyarınca, dava konusu taşınmazın atıl bir durumda olduğunun ve davalı ... tarafından 5 yıl boyunca fiziki hiçbir faaliyette bulunulmadığının anlaşıldığını, davalı ..., davaya konu arsa niteliğindeki taşınmaz ile ilgili restorasyon ve restitüsyon projeleri yapıldığını ve bunlar ile ilgili resmi süreçlerin işletildiğini savunsa da, ortada bir restorasyona ve restitüsyona tabi bir bina kalmadığından bu savunmanın yersiz olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın kamulaştırılmasından sonra, dava konusu taşınmaz hakkında davalı idare ve yüklenici firma olan ... Mimarlık Dekorasyon arasında 23.03.2017 tarihinde 'Doğrudan Temin Yoluyla Yapılacak işlere Ait Tip Sözleşme imzalandığı, bu sözleşmeye göre tarafların; ...ili, ... Mahallesi, 296 ada 14-15 parsellerin ... Kazısı, ... Rölevesi, Restitüsyon, Rekonstrüksiyon, İnşaat, Elektrik, Mekanik Projeleri ile Teknik Şartname, Mahal Listeleri Ve Uygulama Yaklaşık Maliyetin Hazırlanması konusunda anlaştıkları bu sözleşmeye istinaden; ... Mimarlık Dekorasyon firması tarafından 17.04.2019 tarihinde dava konusu taşınmazlara ilişkin proje bedelleri ile ilgili 115.811,30 TL fatura kesildiği, hakediş no: 01 ile Projelendirme hizmetleri adı altında hakediş yapılarak, 19.04.2019 tarihli ödeme emir belgesi ile 115.811,30 TL ödendiği anlaşılmış, bahsi geçen sözleşme kapsamının kamulaştırılan taşınmazın kamulaştırma amacına uygun olduğu, bu nedenle dava konusu taşınmazın kamulaştırılmasına ilişkin hükmün kesinleştiği tarih olan 26.05.2015 tarihinden sonra süresi içerisinde kamulaştırılan taşınmaz hakkında kamulaştırma amacına uygun işlem tesisi kapsamında sözleşmenin yapıldığı ve sözleşme uyarınca kamulaştırma kararının kesinleşmesinden itibaren ödeme yapıldığı anlaşılmakla, 2942 sayılı Kanun’un 23 üncü maddesinde sözü edilen hiçbir işlem yapmama durumunun mevcut olmadığı anlaşıldığından davacının davasının reddine dair mahkeme kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık bulunmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf nedenlerini tekrar ettiği, ayrıca istinaf yargılaması neticesinde verilen esastan red kararına gerekçe olarak, davalı belediyenin dava konusu taşınmaz ile ilgili bir projelendirme şirketi ile sözleşme yapmış olması ve bu şirkete para ödemiş olmasının gösterildiğini, taşınmaza ilişkin alınan 14.03.2014 tarihli kamulaştırma kararının ardından, işbu ödeme ancak 17.04.2019 tarihinde yapıldığını, yani ödeme tarihi kamulaştırma kararından 5 yıl süre geçtikten sonra yapıldığını, buradaki 5 yıllık süreç içerisinde sadece bir “projelendirme” sözleşmesinin kâğıt üzerinde yapılmış olmasının davalı belediyeyi haklı çıkarmayacağını ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, kamulaştırılan dava konusu taşınmaza ilişkin olarak davacının geri alım hakkının bulunup bulunmadığına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 23 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

29.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.