Logo

5. Hukuk Dairesi2023/11829 E. 2024/5628 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkini davasında, bedelin belirlenmesi ve uygulanacak yasal faiz oranına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararının geriye yürümeyeceği ve davanın açıldığı tarihteki mevzuat hükümlerinin uygulanması gerektiği, davalı lehine istinaf duruşma vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2432 Esas, 2023/1647 Karar

DAVA TARİHİ : 10.10.2018

KARAR : Kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkini davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde... Mahallesi 158 ada 1 ve 2 parsel sayılı taşınmazların kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazların tapudan yol olarak terkinini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazların arsa niteliğinde olduğunu, güncel değerinin belirlenmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 23.10.2020 tarihli ve 2020/231 Esas, 2020/346 Karar sayılı kararıyla davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 22.03.2021 tarihli ve 2021/333 Esas, 2021/448 Karar sayılı kararıyla; taraf vekillerinin istinaf başvurularının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur,

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; İlk Derece Mahkemesince, 11.03.2019 tarihli fen raporuna göre ilk ve ek kamulaştırma kararları ile kamulaştırılan (A) harfi ile işaretli 5.619,17 m² ve (B) harfi ile işaretli 3.283,09 m²lik bölümünden arta kalan (C) harfi ile işaretli 4.666,32 m²lik kısmının yüzölçümü ve geometrik durumu dikkate alındığında daha yüksek oranda değer düşüklüğü olacağı gözetilmeden hükme esas alınan bilirkişi raporunda yetersiz gerekçe ile % 5 oranında değer düşüklüğü olacağının kabul edilerek aza karar verilmesi, Bölge Adliye Mahkemesi kararı Çatalca 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/231 Esas, 2020/346 sayılı Kararına ilişkin olduğu halde hüküm fıkrasında maddi hata sonucu Çatalca 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 24.01.2020 tarihli ve 2018/280 Esas, 2020/55 Karar sayılı kararının yazılması doğru görülmediği gerekçesi ile kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozmaya uyularak yapılan inceleme ve işlem sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın arsa olarak nitelendirilmesini kabul etmediklerini, emsal taşınmazın gereği gibi irdelenmediğini, arta kalan alanlarda değer azalışına hükmedilmesinin hatalı olduğunu, taşınmaz üzerindeki yapı ve ağaç bedellerinin çok yüksek olduğunu, hükme esas alınan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2.Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; arta kalan alan için belirlenen değer düşüklüğü oranının az olduğunu, dava konusu taşınmaz için belirlenen m² birim bedelinin düşük olduğunu, emsal alınan taşınmazdan yapılan düzenleme ortaklık payı kesintisi oranı Çatalca Belediyesinden sorulmadan dava konusu taşınmaz değerinden %40 oranında azami hadden kesinti yapılmasının doğru olmadığını, Anayasa Mahkemesinin iptal kararı nedeniyle kamulaştırma bedeline dava tarihinden itibaren ve enflasyon oranındaki artışa uygun faiz uygulanması gerektiğini, istinaf yargılamasında duruşma yapıldığından lehine vekâlet ücreti hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, ... olarak davacı idare ile davalı tapu maliki arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.01.08.2023 tarihli ve 32266 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 05.04.2023 tarihli ve 2022/83 Esas, 2023/69 Karar sayılı kararı ile 04.11.1983 tarihli ve 2942 sayılı Kanun'un 24.04.2001 tarihli ve 4650 sayılı Kanun' un 5 inci maddesiyle değiştirilen 10 uncu maddesine 1 1.04.2013 tarihli 6459 sayılı Kanun'un 6 net maddesiyle eklenen dokuzuncu fıkrası iptal edilmiştir. Dava 01.08.2023 tarihinden önce açılmıştır. Anayasa’nın 153 üncü maddesinin beşinci fıkrasında yer alan: "İptal kararlan geriye yürümez." hükmü ve Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulunun; "Her davada açıldığı tarihle tespit edilen vaziyet hükme ittihaz olunması iktiza eylemesine..." gerekçesini içeren 28.11.1956 tarihli ve 15/15 sayılı kararı le: "Her dava açıldığı tarihteki fiili ve hukuki duruma göre karara bağlanır." genel hukukî prensibini hâvi Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 10.05.2017 tarihli ve 2017/3-990 Esas, 2017/954 Karar sayılı kararları nazara alındığında kamulaştırma bedeline 2942 sayılı Kanun'ıın 10 uncu maddesinin dokuzuncu fıkrası gereğince davanın açıldığı tarihten 4 ay sonrasından başlamak üzere yasal faiz uygulanması doğrudur.

3. Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacı idare vekilinin tüm temyiz itirazları ile davalılar vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

4. Dairemizin bozma kararı üzerine yapılan yargılama nedeniyle duruşma açıldığından davalı lehine istinaf duruşma vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmemesi doğru görülmemiştir.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

1. Davacı idare vekilinin tüm, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davalılar vekilinin temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının, hüküm fıkrasının (17) nolu bendin çıkarılarak yerine "17-İstinaf incelemesi duruşmalı yapıldığından 10.200,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine," şeklindeki yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davalılardan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine,

08.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.