Logo

5. Hukuk Dairesi2023/12026 E. 2024/5793 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın bedelinin tespitine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Emsal taşınmazın seçiminde ve değerlendirilmesinde, ayrıca dava konusu taşınmaza bitişik parselin değer tespitindeki yargılama sonucuyla çelişkili değerlendirme yapıldığından, belirlenen bedelin gerçeği yansıtmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: Konya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/798 Esas, 2023/2043 Karar

DAVA TARİHİ: 08.07.2022

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ: Konya 7. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/222 Esas, 2023/33 Karar

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle;... Mahallesi 2709 ada 29 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; idarece tespit edilen bedelin taşınmazın bedelini karşılamadığını, arsa zemin bedelinin ve yapı bedelinin gerçek değerinin tespitini talep etmiştir.

2. Davalı ... vd. vekili cevap dilekçesinde özetle; taşınmazın bulunduğu bölgede arsa metrekare değerlerinin 15.000 TL civarında olduğunu, yapı bedellerinin ve inşaat maliyetlerinin arttığını, bu nedenle dava konusu taşınmazın ve üzerindeki yapıların gerçek bedellerinin tespitini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporunda dava konusu taşınmaz yönünden belirlenen kamulaştırma bedelinin kabul edilmediğini, bilirkişilerin fiyat odaklı olduklarının ve fiyata ulaşmak için teknik izahatta uzak puanlama yöntemiyle hedef fiyata ulaştıklarını, ayrıca davalılar lehine tek vekâlet ücreti takdir edilmesi gerekirken ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

2.Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaza emsal olarak alınan taşınmazın B+Z+1 katlı villa olduğu, 15 adet ikiz villanın (toplam 30 adet) bulunduğu site içerisinde bulunduğunu, 2942 sayılı Kanun ve yerleşik Yargıtay kararları gereğince, emsal seçimi yapılırken, emsal taşınmazla kamulaştırılan (dava konusu) taşınmazın; aynı nitelikte ve benzer yüzölçümünde olmaları, birbirlerine olabildiğince yakın olmaları, konum ve özelliklerinin benzer ya da aynı olması, sokak ve cadde cepheleri, manzaraları vb. gibi taşınmazların değerlerini etkileyebilecek faktörlerde benzer özellikleri taşıması gerektiğini, dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazın alıcı kitlelerinin tamamen farklı olduğunu, emsal taşınmazın yola cephesinin bulunmadığını, ancak dava konusu taşınmazın ise Konya’nın en değerli caddelerinden birinin (Aşkan Caddesi) üzerinde olduğunu, bu anlamda emsal taşınmazın, bu hususlara da dikkat edilerek, dava konusu taşınmaz ile benzer şekilde mesken veya arsa olarak seçilmesi gerektiğini, ayrıca taşınmaz yönünden tespit edilen bedelin rayiç değerinin çok altında olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

3.Davalılar ..., Selim Torun, ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz yönünden tespit edilen bedelin gerçeği yansıtmadığını, emsal taşınmaz ile aynı özellikleri taşımadığını, Anayasa Mahkemesinin iptal kararı doğrultusunda kamulaştırma kararından itibaren en yüksek faiz oranı belirlenmesi gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 1/1000 ölçekli uygulama planı içerisinde yer alan dava konusu... Mahallesi 2709 ada 29 parsel sayılı taşınmazın 2-3-9-10-23 numaralı bağımsız bölümlerin bedelinin 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca değerlendirme tarihinden önceye ait özel amacı olmayan taşınmaz satışının (Aşkan Mahallesi 3132 ada 32 parsel) emsal alınması, dava konusu ve emsal taşınmazın imar parseli olması nedeniyle düzenleme ortaklık payı ilavesi veya indirilmesi yapılmaksızın, her iki taşınmazın karşılaştırması yapılarak birbirlerine üstünlük oranları tartışılıp arsa bedelinin tespit edilmesinde, üzerlerindeki binanın Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının yayımladığı Yapı Yaklaşık Birim Maliyetleri Tebliğine göre sınıfının tespiti (III . sınıf B grubu) ile yılına göre yıpranma oranı da (%10) düşülmek suretiyle kamulaştırma bedelinin belirlenmesinde, bedele 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası gereğince faiz yürütülmesinde, bedelin peşin olarak hak sahiplerine ödenmesinde ve taşınmazların davacı idare adına tesciline karar verilmesinde usul ve esas yönünden kanuna aykırılık görülmediğinden taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesini tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesini tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

3. Davalı ... vd. vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesini tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu ve 11 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arsa niteliğindeki... Mahallesi 2709 ada 29 parsel sayılı taşınmazın zeminine 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesi yöntem itibarıyla doğru olduğu gibi, üzerindeki yapılara aynı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi uyarınca resmi birim fiyatları esas alınıp yıpranma payı düşülerek değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. 01.08.2023 tarihli ve 32266 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 05.04.2023 tarihli ve 2022/83 Esas, 2023/69 Karar sayılı kararı ile 04.11.1983 tarihli ve 2942 sayılı Kanun'un 24.04.2001 tarihli ve 4650 sayılı Kanun'un 5 inci maddesiyle değiştirilen 10 uncu maddesine 11.04.2013 tarihli 6459 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesiyle eklenen dokuzuncu fıkrası iptal edilmiş. Dava 01.08.2023 tarihinden önce açılmıştır. Anayasa'nın 153 üncü maddesinin beşinci fıkrasında yer alan; ''İptal kararları geriye yürümez'' hükmü ve Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulunun; ''Her davada açıldığı tarihte tespit edilen vaziyet hükme itiraz olunması iktiza eylemesine...'' gerekçesini içeren 28.11.1956 tarihli ve 15/15 sayılı kararı ile; '' Her dava açıldığı tarihteki fiili ve hukuki duruma göre karara bağlanır'' genel hukukî prensibin hâvi Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun, 10.05.1017 tarihli ve 2017/3-990 Esas, 2017/954 Karar sayılı kararları nazara alındığında kamulaştırma bedeline 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin dokuzuncu fıkrası gereğince davanın açıldığı tarihten 4 ay sonrasında başlamak üzere yasal faiz uygulanması doğrudur.

4. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre, taraf vekillerinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

5. Dosya arasında mevcut Meram Belediye Başkanlığı Mali Hizmetler Müdürlüğünün 02.11.2022 tarihli cevabi yazısında bildirilen emsale ilişkin 2022 yılı emlak vergi değerinin 450 TL/m² olduğu bildirildiği halde hükme esas bilirkişi raporunda 300 TL/m² olarak değerlendirildiği dikkate emlak vergi değerleri arasındaki çelişki giderilmeden değer tespiti doğru olmadığı gibi, dava konusu taşınmaza bitişik konumdaki 2511 ada 73 parsel sayılı taşınmazın zeminine 15.02.2022 değerlendirme tarihi itibarıyla Konya 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin 30.09.2022 tarihli ve 2022/51 Esas, 2022/268 Karar sayılı kararı ile 3.939,50 TL/m² birim bedeli üzerinden değer biçilmiş olup, işbu kararın Dairemizin 07.11.2023 tarihli ve 2023/5785 Esas, 2023/10456 Karar sayılı ilamı ile onandığı gözetildiğinde ayrılma nedenleri de açıklanmadığından bilirkişi raporu inandırıcı ve yeterli görülmemiştir.

6. Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibarıyla, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibarıyla imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle,

1. Taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Taraflardan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

13.05.2024 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.

(Karşı Oy)

KARŞI OY

Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 21.01.2004 tarihli ve 2004/10-44 Esas, 2004/19 Karar sayılı kararı ve müstakar kararlarında da açıkça ifade edildiği üzere Anayasa Mahkemesinin iptal kararlarının kesin hüküm halini almamış derdest davalar yönünden uygulanmaları gerekir. Zira Anayasa Mahkemesinin iptal kararları usulî kazanılmış hakkın ve aleyhe bozma yasağının istisnasını teşkil ederler.

Bu nedenle somut olayda; davalı tarafın Anayasanın 46 ncı maddesinin son fıkrası uyarınca, kamu alacaklarına uygulanacak en yüksek faizin uygulanmasına yönelik 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 26 ncı maddesinin birinci fıkrası kapsamında değerlendirilecek bir temyiz talebinin (davalı taraf vekillerinin 06.10.2023 ve 03.11.2023 tarihli temyiz dilekçelerindeki; "Anayasa'nın 46 ncı maddesi uyarınca faizin uygulanmasına" ilişkin talepleri) de dosya münderecatında bulunması karşısında, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 10 uncu maddesinin dokuzuncu fıkrası hükmünün iptali yönünde Anayasa Mahkemesi tarafından verilen ve 01.08.2023 tarihli, 32266 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 05.04.2023 tarihli ve 2022/83 Esas - 2023/69 Karar sayılı iptal kararı doğrultusunda karar verilmeli ve “dava tarihinden itibaren mahkeme karar tarihine kadar” Anayasanın 46 ncı maddesinin son fıkrası hükmü nazara alınarak faize hükmedilmelidir.

Dairemiz çoğunluk kararında taraf vekillerinin sair temyiz itirazları yerinde görülmeyerek dava konusu taşınmazın bedelinin tespiti yöntemine ilişkin bozma kararı verilmekle yetinilmiştir.

Hâl böyle iken, eldeki derdest davada Anayasa Mahkemesinin yukarıdaki paragrafta zikredilen iptal kararı doğrultusunda da bozma kararı verilmesi gerektiği düşüncesinde olduğumdan iptal kararının uygulanmadığı, Sayın çoğunluğun başka sebeplerle bozma kararı ve görüşüne katılmıyorum. 13.05.2024