Logo

5. Hukuk Dairesi2023/12104 E. 2024/3240 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tarafından bilgisi ve rızası dışında düzenlenen abonelik sözleşmesi nedeniyle açılan manevi tazminat davasında hangi mahkemenin görevli olduğuna ilişkin yetki uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Haksız fiilden doğan davalarda haksız fiilin işlendiği yer mahkemesinin de yetkili olması ve davacının bu seçimlik yetkiyi kullanarak Mersin 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açmış olması gözetilerek, uyuşmazlığın Mersin 2. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından çözümlenmesine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2023/627 Esas, 2023/698 Karar

I. YARGI YERİ BELİRLENMESİNE KONU KARARLAR

A. Mersin 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 06.06.2023 Tarihli ve 2023/13 Esas, 2023/312 Karar Sayılı Kararı

Davacının yerleşim yerinin .../... olduğu, davalının adresinin Kartal/İstanbul olduğu, dava konusu haksız fiilin ve sözleşmenin Mersin ilinde yapıldığının dosya arasından anlaşılamadığı, davalının süresinde yetki itirazında bulunduğu, bu kapsamda yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir.

B. İstanbul Anadolu 18. Asliye Hukuk Mahkemesinin 26.09.2023 Tarihli ve 2023/627 Esas, 2023/698 Karar Sayılı Kararı

Dosya kapsamında mevcut sözleşme örneğine göre dava konusu hat için sözleşmenin 12.11.2014 tarihinde Arığ İletişim/Mersin adresinde yapıldığı gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir.

II. GEREKÇE

A. Uyuşmazlık

Uyuşmazlık, manevi tazminat istemine ilişkindir.

B. İlgili Hukuk

1. Farklı bölge adliye mahkemelerinin yargı çevresinde kalan ilk derece mahkemeleri ile bölge adliye mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarının giderilmesi isteminin hukuki dayanağı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 21 ve 22 nci maddeleri ile 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun’un (5235 sayılı Kanun) 36 ncı maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan düzenlemelerdir.

2. 6100 sayılı Kanun’un “Genel yetkili mahkeme” başlıklı 6 ıncı maddesinin birinci fıkrası şöyledir:

“Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.”

3. 6100 sayılı Kanun’un “Haksız fiilden doğan davalarda yetki” başlıklı 16 ncı maddesi şöyledir:

“Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir.”

4. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) “Manevi tazminat” başlıklı 56 ncı maddesi şöyledir:

“Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir.

Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.

5. 6098 sayılı Kanun’un “Kişilik hakkının zedelenmesi” başlıklı 58 inci maddesi şöyledir:

“Kişilik hakkının zedelenmesinden zarar gören, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat adı altında bir miktar para ödenmesini isteyebilir.

Hâkim, bu tazminatın ödenmesi yerine, diğer bir giderim biçimi kararlaştırabilir veya bu tazminata ekleyebilir; özellikle saldırıyı kınayan bir karar verebilir ve bu kararın yayımlanmasına hükmedebilir.

C. Değerlendirme

1. Kesin yetki halinin kuralının bulunmadığı ve birden fazla yetkili mahkemenin bulunduğu hallerde yetkili mahkemeyi seçme hakkı davacıya aittir. Davacı, kesin yetki kuralının bulunmadığı bir davayı yetkisiz bir mahkemede açmışsa, seçme hakkı itiraz eden davalıya geçer, davalının bildirdiği yetkili mahkemede davanın görülmesi gerekir.

2. Dosya kapsamından davacı vekili tarafından, davalı şirketin ... bayi kodlu ... isimli iş yerinde müvekkilinin bilgisi ve rızası olmadan dava konusu hatta ilişkin müvekkili adına abonelik sözleşmesinin düzenlendiğini, Mersin Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan soruşturmada alınan parmak izi incelemesi neticesinde abonelik sözleşmesinde yer alan imzanın müvekkiline ait olmadığının tespit edildiğini, bu olaya ilişkin yürütülen Mersin 12. Asliye Ceza Mahkemesinin 2020/213 Esas sayılı dosyasından yapılan yargılama neticesinde sanık ... hakkında erteleme ve sonrasında düşme kararı verildiğini, müvekkilinin bilgisi ve rızası dışında açılan hattan kaynaklı borçların ödenmemesinden dolayı müvekkilinin icra tehdidine maruz kaldığını, bu durum sebebiyle ekonomik ve manevi olarak sıkıntılar yaşadığını, davalı şirketin bayisini iyi seçmemesi ve onu yeterince eğitip denetlememesi nedeniyle müvekkilinin uğradığı zarardan sorumlu olduğunu, bu nedenlerle 15.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini talep ettiği, açılan davanın haksız eyleme dayalı manevi tazminat istemlerine ilişkin olduğunu belirttiği anlaşılmaktadır. Dolayısı ile, davacının birden çok mahkemenin yetkili olduğu ve kesin yetki kuralının bulunmadığı bu davada, 6100 sayılı Kanun'un 16 ncı maddesindeki seçimlik hakkını, haksız fiilin işlendiği yer mahkemesinde dava açarak kullanmasının, genel yetki kuralına uygun olduğu anlaşılmakla, uyuşmazlığın Mersin 2. Asliye Hukuk Mahkemesince sonuçlandırılması gerekmektedir.

III. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

6100 sayılı Kanun’un 21 ve 22 nci maddeleri ile 5235 sayılı Kanun’un 36 ncı maddesinin üçüncü fıkrası gereğince Mersin 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE,

18.03.2024 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.