Logo

5. Hukuk Dairesi2023/1217 E. 2023/7992 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacılar, imar uygulaması sonucu yol ve yeşil alan olarak bedelsiz terk edilen taşınmazlarının amacı dışında kullanılması nedeniyle tapu iptali ve tescil veya bedelinin tahsilini talep etmiştir.

Gerekçe ve Sonuç: 2942 sayılı Kanun'un 35. maddesi uyarınca imar mevzuatı gereği düzenlemeye tabi tutulan parsellerden düzenleme ortaklık payı karşılığı alınan yerlerde mülkiyet iddiasında bulunulamayacağı ve bedel istenemeyeceği, davacıların da kendi isteği ile yapılan işlemden elde ettiği menfaat de gözetilerek, davacı vekilinin avukatlık ücretine ilişkin temyiz itirazı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine, ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1966 Esas, 2022/1708 Karar

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Hatay 3. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/38 Esas, 2021/403 Karar

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yeniden yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçelerinde özetle; davaya konu Hatay ili, Defne ilçesi ... köyünde kain 6238 parsel sayılı taşınmazın bulunduğu alanın Antakya Belediyesince mesken bölgesi olarak belirlendiğini, taşınmazın imar ıslah planı içerisinde kaldığından imar parselleri biçiminde ifraza hazır plan hazırlanmış olduğunu, hazırlanan imar ıslah planında davacıya ait taşınmazın düzenleme ortaklık payları dışında bir kısmının yol ve yeşil alanında bedelsiz olarak bağışlanması ve terkine razı olması halinde müsaade olunacağının belediye tarafından bildirildiğini, davacının da bu durumu mecburen kabul etmek zorunda kaldığını, davacının 30.012,00 m² olan taşınmazının imar uygulaması sonucu yaklaşık % 66'lık bölümünün elinden alındığını, uygulama yapılan dönemde yasal düzenleme ortaklık payı kesinti oranının %35 olduğunu, daha sonraki yıllarda Antakya ve Hatay Büyükşehir Belediyeleri yapmış oldukları kanuna aykırı tadilatları sonucu davacı tarafından yol ve park alanı olarak bağışlanan bölümleri yeni imar planları yaparak kullanım amaçlarını değiştirdiklerini, bu alanların sosyo kültürel tesis alanı olarak düzenlendiğini, alanların ranta açıldığını, belediyeye şartlı olarak yapılan bağışların amacının değiştirilerek kullanıldığını ve üçüncü kişilere satıldığını öğrendiklerini beyan ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacı tarafından imar uygulaması sonucu yol ve yeşil alan olarak kullanılmak üzere davalı idarelere bedelsiz olarak bağışlanan ve terk edilen taşınmazların, davalı idarelerce yapılan yeni imar düzenlemelerinde bağış amaçları dışında 16666 ve 16853 parsel sayılı taşınmazların sosyo kültürel tesis alanı olarak ihdas edildiğinden, öncelikle bu taşınmazların tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, davacı tarafından Belediyeye bağış olarak yapılan 332 m² miktarlı 33 nolu parsel ile 34 nolu parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, tüm taşınmazlar yönünden tescilin mümkün olmaması halinde tespit olunacak rayiç bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın görev bakımından reddinin gerektiğini, davacının dava konusu ettiği işlemin bir bağışlama değil idari bir işlem olan “Düzenleme Ortaklık Payı” uygulamasının bir imar uygulaması olduğunu, düzenleme ortaklık payı uygulamasının tek taraflı bir idari işlem olduğu için özel hukukta düzenlenen “bağışlama” kapsamında değerlendirilemeyeceğini, 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 18 inci maddesinde idarelerce gerçekleştirilen parselasyon uygulamasına bağlı olarak, düzenlemeye konu arazilerin belli bir oranın düzenleme ortaklık payı adı altında idareye terk edilmesininin düzenlendiğini, düzenleme ortaklık payı uygulaması daha çok yapılan imar düzenlemesi ile oluşan değer artışının karşılığı olarak belli bir oranın alınması olduğunu, 05.02.1987 tarihli ve 286 sayılı Encümen Kararı ile daha önce tarla statüsündeki taşınmaz arsa niteliğine kavuşarak taşınmaz maliki açısından çok büyük yarar sağlandığını, dava konusu edilen işlemin bir imar uygulaması olduğunu, ortada bir bağışlamanın söz konusu olmadığını, davacı tarafın da iddia ettikleri bağışlamaya dair herhangi bir belge sunmadığını, ortada herhangi bir bağış olmadığı gibi, şartlı bir bağışın da bulunmadığını, dosya nezdinde bu hususun aksini gösterir herhangi bir bilgi belgenin de bulunmadığını beyan ederek, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte davacı tarafça talep edilen tazminatı da hem hukuki dayanağı olmadığı hem de miktarı rayicin çok üzerinde olduğu için kabul etmediklerini, davacı tarafın tarla vasfında olan taşınmazını arsa vasfına çıkartarak çok büyük yarar sağladığını, bu büyük yarar nedeniyle de herhangi bir tazminat talep etme hakkının bulunmadığını, aksi bir uygulamanın sebepsiz zenginleşmeye sebebiyet vereceğini beyan ederek, itirazlarının kabulüne, haksız ve mesnetsiz davanın idareleri yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin tapulu maliki olduğu Hatay ili, Antakya ilçesi, (Defne) ... köyü 6238 parsel sayılı 30.012,00 m² miktarlı taşınmazın bulunduğu alanın Antakya Belediyesince 33-L- IV-b numaralı ıslah imar planına göre mesken bölgesi olarak belirlendiğini ve sözü edilen taşınmaz da imar ıslah planı içerisinde kaldığından müstakil imar parselleri biçiminde ifraza hazırlandığını, imar ıslah planında müvekkiline ait taşınmaz üzerinde 3194 sayılı Kanun gereği belirlenen düzenleme ortaklık payları dışında bir kısmının yol ve yeşil alanında bedelsiz olarak bağışlanması ve terkine razı olması halinde ifrazına müsaade olunacağının Belediye tarafından bildirildiğini, müvekkilinin davalı idarece yapılan bu talebi mecburen kabul ettiğini, belirsiz miktarlı olarak açtıkları davanın kabulüne karar verilmesini talep ettiklerini, müvekkili tarafından imar uygulaması sonucu yol ve yeşil alan olarak kullanılmak üzere, davalı idarelere bedelsiz bağışlanan ve terk edilen taşınmazlar, davalı idarelerce yapılan yeni imar düzenlemelerinde, bağış amaçları dışında kullanılan krokide A ile işaretli kısım üzerinde bulunan 2700 m² büyüklüğündeki 16666 nolu parsel ile yine 16666 numaralı parseli aşacak şekilde, fiilen bağış amacına aykırı olarak kullanılan 6238 nolu parselin yola ve parka terk edilen kısmına denk geldiği tespit edilen 2577,00 m²lik kısmı ile yine A ile işaretli kısım üzerinde bulunan, 92,73 m²lik bölüm de bağış amacına aykırı kullanıldığından öncelikle bu taşınmazların tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tapuya tesciline, müvekkili tarafından davalı ...’ye şartlı bağış yapılarak, bedelsiz devir edilen 332,00 m² miktarlı 33 nolu parsel ile (imar sonrası 6573 parsel) 337 m² miktarlı 34 nolu (imar sonrası 6574 Parsel) parsel sayılı taşınmazların tapularının iptal edilerek müvekkili adına tesciline, tüm taşınmazlar yönünden tescilin mümkün olmaması halinde tespit olunacak rayiç bedelinin dava tarihinden işleyecek faizi ile davalılardan tahsili ile müvekkiline verilmesine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalı tarafa tahmiline, Antakya Belediyesi yönünden davaları kabul edilmez ise, husumet nedeniyle nispi vekalet ücretinin kaldırılarak maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosya kapsamına, mahkemenin dayandığı gerekçelere tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, tapu kaydı, tescil istem belgesi, encümen kararı birlikte değerlendirildiğinde herhangi bir bağış ya da şartlı bağış bulunmadığı, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu, İlk Derece Mahkemesine ait kararda usul ve esas yönünden kanuna aykırılık bulunmadığı kanaatine varıldığından davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde belirttiği hususları tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin sorumlu idareden tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

4. 2942 sayılı Kanun'un 35 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Davaya konusu parselin ... Mahallesinde kain 6238 nolu parselin ifrazı ile oluşan 36 parça, 35 parçası imar parseli ve 1 parçası da (A) harfi ile gösterilen encümen kararında belirtildiği gibi yola ve parka terk edilen alanı gösterdiğini, söz konusu yapılan ifrazın 10.03.1987 tarihli ve 1152 nolu yevmiye ile tescil olduğunu ve oluşan yeni durumun 6541 ila 6575 arasındaki parsellere tescil edildiğini ve dava dosyasında bulunan 05.02.1987 tarihli ve 286 karar numaralı encümen kararında 33 numara ile gösterilen kısmın “bedelsiz olarak belediye terkine” ibaresi ile bahse konu parselin tescil sonrası 6573 nolu parsel ve 332,00 m² olarak tescil edilmiş olduğunu, aynı encümen kararında A harfi ile gösterilen kısımların “bedelsiz olarak yola ve parka terk” edilen kısım olduğu ve terk edilen alanın ise 19242,00 m² olduğunun tespit edildiği, dava konusu 6238 nolu parselin etrafından geçerken zaman içerisinde yatak değiştirerek şimdiki halini aldığını ve dere ıslah çalışması yapılarak mevcut haline getirildiğini, mevcut hali ile dere yatağının 6238 nolu parselin ifrazı ile oluşan yola ve parka terk edilen alan içerisinde kaldığı, mevcut derenin kuzey kısmında bulunan 6238 nolu parselin ifrazı ile oluşan yola ve parka terkedilen kısmın Antakya Belediyesinin talebi ile 10.08.2012 tarihli ve 382 sayılı encümen kararı gereğince 13.09.2012 tarihli ve 21316 yevmiye ile 16666 nolu parsel 2700,00 m² arsa vasfı ile ihdas edilmiş olup bu parselin üzerinde parsel sınırlarını da aşacak şekilde spor kompleksi inşaa edilmiş olduğu, inşaa edilen spor kompleksi ve müştemilatlarının alanın 7000,00 m² olduğu, inşaa edilen spor kompleksi ve müştemilatlarının 2700,00 m²sinin tescilli 16666 nolu parsel olduğunu, 2577,00 m² lik kısmının da 6238 nolu parselin yola ve parka terk edilen kısmından kullanıldığı, 1723,00 m²lik kısmının ise dava konusu 6238 nolu parselin dışında kalan alan olduğunu, çim sahanın bulunduğu yerde yapılan ölçümler neticesinde bu bölümün ... Mahallesi 16853 nolu parsel olduğu ve dere yatağının yer değiştirmesinden dolayı 26.12.2013 tarih 28882 yevmiye ile ihdas edilmek sureti ile Maliye Hazinesi adına kayıtlı olduğunu, dava konusu 6238 nolu parsel ile herhangi bir ilgisinin olmadığı, bu bölümde raporda (b) harfi ile gösterilen kısmın 92,73 m² kısmın dava konusu 6238 nolu parselin yola ve parka terk edilen kısmına denk geldiğinin tespit edildiğini, dava konusu 6238 nolu parsellerden oluşan Antakya Belediyesine devredilen 6573 nolu parsel ile nakıs parsel olarak bırakılan 6574 nolu parsellerin 17.05.2012 tarihli ve 252 sayılı encümen kararı ile birleştirilerek 22.03.2013 tarihli 6382 yevmiye ile 980 ada 6575 nolu parsel olarak tescil edilmiş olduğunu anlaşılmıştır.

3. 2942 sayılı Kanun'un 35 inci maddesi uyarınca "imar mevzuatı gereğince düzenlemeye tabi tutulan parsellerden düzenleme ortaklık payı karşılığı olarak bir defaya mahsus alınan yol, yeşil saha ve bunun gibi kamu hizmet ve tesislerine ayrılan yerlerde, özel parselasyon sonunda malikinin muvafakatı bulunan yerler için eski malikleri tarafından mülkiyet iddiasında bulunulamaz ve karşılığı istenemez" hükmü uyarınca davacıların kendi isteği ile yapılan işlemden elde ettiği menfaat de gözetilerek davanın reddine dair verilen kararda bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

4.Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, davacı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

5.Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 13 üncü maddesinin 4 üncü fıkrası uyarınca, maddi tazminat istemli davaların tamamen reddi durumunda tarifenin ikinci kısımının ikinci bölümüne göre maktu vekâlet ücreti belirlenmesi gerektiği bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2.Davacı idare vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

3.İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının; (4) numaralı bendinde bulunan " (4.189.249,68 TL) üzerinden taktiren 130.517,50 TL nispi" ibaresinin çıkartılarak yerine "4.080,00" sayısının yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Davacılar ... vd.'den peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

28.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.