Logo

5. Hukuk Dairesi2023/12223 E. 2024/4941 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tespiti ve davalı idareden tahsili istemine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın bir kısmının usulüne uygun olarak kamulaştırılmadan yol çalışması nedeniyle fiilen el konulduğu, ancak mahkemenin taşınmazın tamamı için tapu kaydının iptali ve yol olarak terkini kararı vermesi ile el atılan alana ilişkin infaza elverişli fen raporunun alınmamış olması usule aykırı görülerek bozma kararı verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :...Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/39 Esas, 2022/2595 Karar

KARAR : Yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ: Kars 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/220 Esas, 2019/320 Karar

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil istemi davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak, yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda,

Miktar veya her paydaş için değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın her paydaş için değeri kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.

Ecrimisil bedeli olarak hüküm altına alınan ve temyize konu edilen miktar karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 107.090 TL’nin altında kalmaktadır.

Bu nedenle; davalı idare vekilinin ecrimisile ilişkin temyiz istemlerinin reddine karar vermek gerekmiştir.

Davalı idare vekilinin kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat bedeli yönünden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;...Mahallesi 548 ada 1 (ifrazen 548 ada 328) parsel sayılı taşınmazın usulüne uygun kamulaştırma yapılmadığı halde, fiilen kullanıldığını bu nedenle taşınmazın bedelinin ve ecrimisilin davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının dava açmadan önce haksız işlemi tesis eden idare ile uzlaşma yoluna gitmesi ve bu başvurusunu ispatlaması gerektiğini; fakat davacının herhangi bir uzlaşma girişiminde bulunmadığını belirtmiş; ayrıca kamulaştırmadan el koymanın söz konusu olmadığını kamulaştırmanın usullere uygun olarak yapıldığını bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ıslah talebi hakkında karar verilmediğini, kararının usul ve kanuna aykırı olduğunu, taşınmaza 1983 yılı ve 2016 yılında olmak üzere iki kez fiili el atma mevcut olduğunu, bedel ödenmeden el konulma işlemininin "haksız işgal" kapsamında olduğunu, taşınmazın kamulaştırma işlemi tamamlanmadan fiilen kullanılmaya başlanıldığını, pazarlık görüşmelerinde müvekkilin kabul ettiği bedelin ödenmediğini, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesi gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu 548 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 5625 m²lik kısmı için 10.12.1981 tarihli ve 1981-161 sayılı kamu yararı kararı ile kamulaştırma işlemleri yapıldığı ve davacıya...3.Noterliğince 22.03.1983 tarihinde tebliğatın yapıldığı ve bedelin Merkez Bankasına bloke edildiği devamında ise bu paranın 2001 yılında TMSF'ye devredildiği ve yine davacı tarafından süresi içerisinde tezyidi bedel davası açılmadığı, bu nedenle 5625 m²lik bölüm yönünden davanın reddedilmesinde bir isabetsizlik görülmediği; ancak davaya konu olan 2808,92 m²lik kısmı için davalı kurumun 06.06.2016 tarihinde satın almak için davacıyı pazarlık görüşmesine çağırdığı her ne kadar 548 ada 1 parselin ifrazen 328 parsel(yol olan kısım) içinde tevhid edilen komşu 8 ve 10 parsellerden gelen kamulaştırıldığı belirtilen alanlar(5625+(1125 ve 1225m²) toplamda 7975m² olduğu ve yine 8 ve 10 parsellere ilişkin ihtilafın olduğu ve ödemeye ilişkin somut veri olmadığı) olduğu ve 328 parselin güncel halinin 8433,77m² olduğu ve bu farkın günümüz teknolojisinden uzak bir şekilde hesaplanmasından kaynaklandığı (hesap hatası) raporda belirtilmiş ise de kalan kısma (2808,92 m² yada 2808,77 m²) ait usulüne uygun bir kamulaştırma işlemi yapıldığına dair (davacıya tebliğat ve ödeme) somut bir veri olmaksızın yol çalışması sonucunda kalıcı olarak el atılmış olduğu, taşınmazın kullanılamaz olduğu sabit olduğu anlaşıldığından, İlk Derece Mahkemesince bilirkişi heyetinin kanun, usul ve esaslara göre tayin edilip keşif yapılmasında, taşınmazın arazi olarak kabul edilmesinde, kuru tarım arazisi niteliğindeki taşınmaza ekilebilir ürün (buğday-fiğ) gelirine göre gelir metodu kullanılarak bilimsel yolla net gelirin ve kapitalizasyon faiz oranının %5 tespitinde, metrekare birim fiyatının 7,80 TL belirlenmesinde bir isabetsizlik görülmediği; ancak taşınmazın konumu ve hemen karşısında bulunan Yenimahalle 512 ada 8 parselin (ifrazen 137-138parsel) imarlı alanda bulunması ve arsa olarak değerlendirildiği gözönüne alınarak dava konusu taşınmaza %500 objektif değer artışı uygulanarak sonuç metrekare birim fiyatı 46,80 TL/m² üzerinden el atılan kısım üzerinden el atma bedeline ve ecrimisil bedeline hükmedilmesi gerektiğinden bahisle davacı tarafın istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazda yola giden kısmın müvekkil kurum tarafından Kars Digor Devlet Yolu kapsamında 28.09.1981 tarihli ve 1981/161 sayılı kamu yararı kararına istinaden usulüne uygun olarak kamulaştırılmış akabinde kamulaştırma bedelinin Merkez Bankası...Şubesine yatırıldığını ve banka makbuzu ile diğer kamulaştırma evraklarının taşınmaz malikine usulüne uygun olarak noter marifetiyle tebliğ edildiğini, dolayısıyla herhangi bir kamulaştırmasız el atma söz konusu olmadığını, herhangi bir el atma olmadığı gibi usulüne uygun kamulaştırma işlemleri tamamlandığını ileri sürerek temyiz isteminde bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, kamulaştırmasız el atılan taşınmazların değerinin biçilmesi ve bedelinin idareden tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

4.2942 sayılı Kamulaştırma Kanun'nun (2942 sayılı Kanun) 11 inci maddesi

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arazi niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca net geliri esas alınarak değer biçilmesi ve alınan rapor uyarınca bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesi yerindedir.

3. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı idare vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

4. Dava konusu 548 ada 328 parselin 2.808,92 m²lik kısmının usulüne uygun olarak kamulaştırılmadan yol çalışması sonucunda fiilen el atıldığı belirtilerek hesaplama yapılmasına rağmen taşınmazın tamamı yönünden tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinine karar verilmesi ve el atılan alana ilişkin (2.808,92 m²) infaza elverişli fen raporunun alınmamış olması bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

A. Davalı İdare Vekilinin Ecrimisil Talebine İlişkin Temyizi Yönünden;

Davalı idare vekilinin temyiz dilekçesinin miktar yönünden REDDİNE,

B. Davalı İdare Vekilinin Tazminat Talebine İlişkin Temyizi Yönünden;

1.Davalı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2.Davalı idare vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Dosyanın 6100 sayılı Kanun'un 373 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

29.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.