"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/437 Esas, 2023/1490 Karar
KARAR : Esastan ret/Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : Gaziantep 5. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2016/449 Esas, 2022/376 Karar
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı idare vekili ile davalı ..., ..., ..., ..., ... tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı idare vekili ile bir kısım davalıların istinaf başvurularının esastan reddine, resen gözetilen nedenlerle İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare ve davalı ... vekilleri ile davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;
İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen kararın, davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... tarafından istinaf edilmediği ve Bölge Adliye Mahkemesi kararında İlk Derece Mahkemesi kararına göre işbu davalılar aleyhine bir durum oluşmadığı anlaşıldığından, İlk Derece Mahkemesi kararını istinaf etmeyen davalı ..., ..., ..., ..., ..., ..., ...'nun temyiz hakkı bulunmadığının kabulü ile temyiz dilekçelerinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı idare vekili ile davalılar ..., ..., ..., ..., ...'nun gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Gaziantep ili, Şahinbey ilçesi, Yakacık Mahallesi 708 ada 54 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı idarece teklif edilen bedelin çok düşük olup taşınmazın gerçek değerini yansıtmadığını, kabul edilemeyeceğini, acele el koyma işleminin de hukuka aykırı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
2. Diğer davalılar, usulüne uygun tebligata rağmen cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile tespit olunan kamulaştırma bedelinin fazlasının acele el koyma dosyasında davalılar adına açılan hesaba yatırıldığı anlaşıldığından fazladan depo edilen bedelin davacı idareye iadesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili, davalı ... vekili, davalılar ..., ..., ..., ... istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; tespit edilen kamulaştırma bedelini kabul etmediklerini, hüküm tesis edilirken mahalle isminin hatalı yazıldığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
2. Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporunun hükme esas alınamayacağını, tespit edilen kamulaştırma bedelinin çok düşük olduğunu, sunmuş olduğu emsal satışların değerlendirmeye esas alınmamış olmasının hukuka aykırı olduğunu, acele el koyma dosyasında tespit edilen taşınmazın birim metrekare fiyatına davacı idarenin herhangi bir şekilde itirazının bulunmadığını, bu durumda kazanılmış hakların gözetilmesi gerektiğini, faiz yönünden bir karar verilmemiş olmasının usul ve kanuna aykırı olduğunu, hüküm fıkrasında hangi davalı için ne kadar kamulaştırma bedeli ödenmesi gerektiğinin, yine her bir davalının davacı idareye iade edeceği bedelin açıklanmadığını, yerel mahkeme kararının infaza elverişli olmadığı gibi denetime de elverişli olmadığını, tarafınca bildirilen emsal satışlar dikkate alınarak taşınmazın değerinin bilirkişi marifetiyle yeniden belirlenmesi ve faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
3. Davalı ... istinaf dilekçesinde özetle; tespit edilen kamulaştırma bedelinin çok düşük olduğunu, mülkiyet hakkının ihlal edildiğini, bilirkişi raporunun hükme esas alınamayacağını, emsal karşılaştırmasının hatalı yapıldığını, dava konusu taşınmazın emsal alınan taşınmazdan daha değerli olduğunu, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
4. Davalı ... istinaf dilekçesinde özetle; tespit edilen kamulaştırma bedelinin çok düşük olduğunu, mülkiyet hakkının ihlal edildiğini, bilirkişi raporunun hükme esas alınamayacağını, emsal karşılaştırmasının hatalı yapıldığını, dava konusu taşınmazın emsal alınan taşınmazdan daha değerli olduğunu, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
5. Davalı ... istinaf dilekçesinde özetle; tespit edilen kamulaştırma bedelinin çok düşük olduğunu, mülkiyet hakkının ihlal edildiğini, bilirkişi raporunun hükme esas alınamayacağını, emsal karşılaştırmasının hatalı yapıldığını, dava konusu taşınmazın emsal alınan taşınmazdan daha değerli olduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte yerel mahkeme kararının infaza elverişli olmadığını, kabul edilen bedelin her bir davalı yönünden açıklanmadığını, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
6. Davalı ... istinaf dilekçesinde özetle; tespit edilen kamulaştırma bedelinin çok düşük olduğunu, mülkiyet hakkının ihlal edildiğini, bilirkişi raporunun hükme esas alınamayacağını, emsal karşılaştırmasının hatalı yapıldığını, dava konusu taşınmazın emsal alınan taşınmazdan daha değerli olduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte yerel mahkeme kararının infaza elverişli olmadığını, kabul edilen bedelin her bir davalı yönünden açıklanmadığını, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; arsa niteliğindeki davaya konu taşınmazın zeminine emsal karşılaştırması yapılarak, üzerindeki muhdesatalara ise resmî birim fiyatları esas alınıp yıpranma payı düşülerek değer biçilmesinin yerinde olduğu, hükmün usul ve kanuna uygun olduğu, herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı; ancak dava konusu taşınmazın "Şahinbey" ilçesinde bulunmasına rağmen ilçe adının " Şehitkamil" olarak yazılmasının hatalı olduğu gerekçesiyle, davacı idare vekili ile bir kısım davalıların istinaf başvurularının esastan reddine, resen gözetilen nedenlerle İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak ilçe adının " Şahinbey" olarak düzeltilmesi yönünde yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili, davalı ... vekili, davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf mahkemesi tarafından yerel mahkeme kararı kaldırılarak ilçe ismi düzeltilmiş ise de düzeltmenin sadece hükmün ilk fıkrasında yapıldığını, davacı idare adına tescil edilen taşınmazın yine ilçe isminin hatalı olarak " Şehitkamil " yazıldığını, bu nedenle tapuda tescil işleminin yapılamadığını, ilçe isminin "Şahinbey" olarak düzeltilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrara ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
3. Bir kısım davalılar temyiz dilekçesinde özetle; tespit edilen kamulaştırma bedelinin çok düşük olduğunu, hükme esas alınan bilirkişi raporunun eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olup taraflarınca bildirilen emsal taşınmaz satışlarının değerlendirmeye esas alınmamasının usul ve kanuna aykırı olduğunu, hukuki dinlenilme haklarının ihlal edildiğini, hükmün infaza elverişli olmadığını, her bir davalıya ödenmesi gereken kamulaştırma bedeli açıklanmadığı gibi yine davalılardan her birinin davacı idareye iade etmesi gereken bedelin de açıklanmadığını, kararın denetime elverişli olmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmazın zeminine 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesi yöntem itibarıyla doğru olduğu gibi üzerindeki yapıya aynı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (h) maddesi uyarınca resmî birim fiyatı esas alınıp yıpranma payı düşülerek değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
3.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı idare vekili ile davalı ... vekili ve davalılar ..., ..., ..., ...'nun aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde değildir.
4. Dava konusu taşınmaz ile aynı mahallede olup yakın mesafede bulunan ve aynı kamulaştırma kapsamında kalan benzer nitelikteki taşınmazlardan 710 ada 15 parsel sayılı taşınmaz için Gaziantep 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/628 Esas, 2021/552 Karar sayılı dava dosyasında 05.11.2015 değerlendirme tarihi itibarıyla 800,00 TL/m² değer biçildiği, işbu kararın Dairemizin 2022/15125 Esas, 2023/4209 Karar sayılı kararı ile onandığı; yine 710 ada 28 parsel sayılı taşınmaz için ise Gaziantep 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/575 Esas, 2016/175 Karar sayılı dava dosyasında 08.10.2013 değerledirme tarihi itibarıyla 700,00 TL/m² değer biçildiği, işbu kararın da Dairemizin 2016/6426 Esas, 2018/2594 Karar sayılı kararı ile onandığı anlaşılmakla, 27.06.2016 değerlendirme tarihi itibarıyla dava konusu taşınmaza 720,00 TL/m² değer biçilmesi inandırıcı olmadığından yakın konumda bulunan söz konusu parsellere ilişkin bedellerden ayrılma nedenleri konusunda bilirkişi heyetinden ek rapor alınıp sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi bozmayı gerektirir.
5. Dava konusu kamulaştırılan taşınmaz tapu kaydına göre "Şahinbey " ilçesinde olduğu hâlde, hüküm fıkrasında ilçe isminin hatalı yazılması bozmayı gerektirir.
6. Kabule göre de; davalılara tapudaki ve veraset ilâmındaki paylarına göre ödenecek olan kamulaştırma bedelinin hüküm fıkrasında açıkça gösterilmesi gerektiği düşünülmeden infazda tereddüte mahal verecek şekilde yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ...'nun temyiz dilekçesinin REDDİNE,
2. Davacı idare vekili ile davalı ... vekili ve davalılar ..., ..., ..., ...'nun diğer temyiz itirazlarının reddine,
3. Davacı idare vekili ile davalı ... vekili ve davalılar ..., ..., ..., ...'nun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Taraflardan peşin alınan temyiz harçlarının istek halinde ilgilisine iadesine,
Dosyanın 6100 sayılı Kanun'un 373 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
30.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.