"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1363 Esas, 2023/788 Karar
KARAR : Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ: Sason Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/154 Esas, 2023/138 Karar
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılarak üzerine pilon dikilip enerji nakil hattı geçirilen taşınmazın pilon yeri bedeli ile irtifak hakkı karşılığının tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Davacı vekili İlk Derece Mahkemesi Kararına karşı tavzih talebinde bulunmuş, ek kararla talebin reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekilince tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu...köyü, 179 ada 1 parsel sayılı taşınmaza kamulaştırma yapılmaksızın pilon dikilip enerji nakil hattı geçirilmek suretiyle fiilen el atıldığını belirterek pilon yeri bedeli ile irtifak hakkı karşılığının davalı idareden tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından ikame olunan davada öncelikle dava hak düşürücü süre içerisinde açılmadığından davanın reddi gerektiğini, dava konusu taşınmazdan geçen kurumumuza ait olduğu iddia edilen enerji nakil hattının tesis yılının 1983 yılı öncesine ait olması halinde kamulaştırmasız el atma davalarında mahkemece hükmedilecek olan vekâlet ücretinin maktu vekâlet ücretini geçmesi durumunda nispi olarak hesaplanmayıp maktu ücret üzerinden hesaplama yapılması gerektiğini ve mahkemece hesaplanacak olan harçlarda maktu olarak hesaplama yapılması gerektiğini, bir an söz konusu enerji nakil hattının kurumumuza ait olduğu kabul edilse dahi mahkemece kamulaştırmasız el atma bedelinin tespiti yapılırken söz konusu taşınmazda bu enerji nakil hattının geçmesi sebebiyle meydana gelen değer artışlarının dikkate alınmaması gerektiğini, anılan nedenlerle öncelikle davanın reddine karar verilmesini ve vekâlet ücreti de dahil olmak üzere yargılama giderlerinin davacı taraf üzerine bırakılmasını şayet mahkeme aksi kanaatte ise davanın kabulü halinde ise dava kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davası olduğu için bedel mukabilinde el atılan alanın TEDAŞ Genel Müdürlüğü adına mülkiyet tescil ve irtifak hakkı tesisine karar verilmesi talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın davacı adına usulüne uygun vekâletname sunulmadığından 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun’un (6100 sayılı Kanun) 77 nci maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilin kısıtlandığı bilgisi kendisi tarafından bilgisi verilmeksizin tarafına vekâletname çıkarıldığını ve akabinde Mahkeme tarafından kısıtlandığını öğrenmiş bulunmakla vasisinden geçerli bir vekâletname istenmiş ise de vekâletname çıkarılmadığını, bunun sonucunda mahkemece yazılan gerekçeli kararın vekâlet ücreti kısmını kabul etmediklerini, 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 462 inci maddesinin birinci fıkrasının (8-b) maddesi uyarınca "acele hâllerde vasinin geçici önlemler alma yetkisi saklı kalmak üzere, dava açma, sulh olma, tahkim ve konkordato yapılması" için vesayet makamının izni gerekli olduğunu, iş bu görülmekte olan davada davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğini, gerekçeli kararın 3 numaralı kararında Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hükmedilmesi gereken vekâlet ücretinin fazla hükmedildiğini ve dava değerinin 50 TL olarak ... adına açılmışken davalı lehine hükmedilen vekâlet ücretinde hatalı hususlar olup bu hükmün düzeltilmesi gerektiğini ve Av. ...'tan alınması yönündeki hüküm hatalı olup avukat dava dosyasında davanın tarafı olmayıp Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince vekâlet ücretinin davacıdan alınması gerektiğini, dava değerinin 50 TL olup davalı lehine hükmedilecek vekâlet ücreti de 50 TL olması gerekirken sehven 9.200,00 TL olarak yazılması hatalı olduğunu ilgili hükmün bu kısmına ilişkin istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile somut uyuşmazlıkta davanın 50,00 TL dava değeri belirtilerek bu miktar üzerinden harçlandırılarak açıldığı, yargılama sırasında dava değerinin artırılmadığı, bu itibarla dava değerinin 50,00 TL olarak değerlendirilmesinde zorunluluk bulunduğu halde mahkemece karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca maktu vekâlet ücreti olan 9.200,00 TL’ye hükmedildiğini, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 7 nci maddesinin birinci fıkrasının ve 13 üncü maddeleri uyarınca, davalı lehine hükmedilecek vekâlet ücreti yönünden dava değeri 50,00 TL olduğundan, mahkemece bu miktarı geçmeyecek tutarda vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde maktu vekâlet ücreti takdir edilmesi doğru görülmemiştir. Öte yandan, davacı vekili olduğunu söyleyen Av. ... kendisinin iş davayı vekil sıfatı ile açtığını öne sürerek aleyhe hükmedilen vekâlet ücretinin davacı asil yerine kendisinden tahsiline yönelik hükmün usul ve kanuna aykırı olduğunu dile getirmiş ise de 6100 sayılı Kanun’un 77 inci maddesine göre "(1) Vekâletnamesinin aslını veya onaylı örneğini vermeyen avukat, dava açamaz ve yargılamayla ilgili hiçbir işlem yapamaz. Şu kadar ki, gecikmesinde zarar doğabilecek hâllerde mahkeme, vereceği kesin süre içinde vekâletnamesini getirmek koşuluyla avukatın dava açmasına veya usul işlemlerini yapmasına izin verebilir. Bu süre içinde vekâletname verilmez veya asıl taraf yapılan işlemleri kabul ettiğini dilekçeyle mahkemeye bildirmez ise dava açılmamış veya gerçekleştirilen işlemler yapılmamış sayılır. "(2)Vekâletnamesiz işlem yapmasına izin verilen ancak haklı bir sebep olmaksızın süresi içinde vekâletname ibraz etmeyen avukat, celse harcı ile diğer yargılama giderleri ve karşı tarafın uğradığı zararları ödemeye mahkûm edilir. Bunu kötüniyetle yapan avukat aleyhine, ceza ve disiplin soruşturması açılmasını sağlamak üzere, Cumhuriyet başsavcılığına ve vekilin bağlı olduğu baro başkanlığına durum yazıyla bildirilir." bu yasal düzenleme karşısında davacı asil bakımından usul ve kanuna uygun açılmış bir davanın varlığından bahsedilemeyeceğinden bir yargılama gideri olan vekâlet ücretinin Av. ...'dan tahsiline ilişkin hükümde usul ve kanuna aykırılık görülmemiş olup, bu hususa ilişkin istinafın itirazı reddedilerek belirtilen hatalı hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; davacı tarafa yerel mahkeme kararı tebliğ edilmiş olup davacı taraf dosyayı süresinde istinaf etmediğinden kararın kesinleştiğini, tavzih kararları asıl kararın eki niteliğinde bulunduğundan davacı tarafın istinaf yoluna başvurma hakkı bulunmadığını, davanın süre aşımından dolayı reddi gerektiğini ileri sürerek kararı temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, kamulaştırmasız el atılarak pilon dikilip enerji nakil hattı geçirilen taşınmazın pilon yeri ve irtifak hakkı bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 6100 sayılı Kanun'un 77 incimaddesi.
3. 4721 sayılı Kanun ilgili maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Davacı vekilinin usulüne uygun vekaletname sunmadığından 6100 sayılı Kanun’un 77 nci maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamıştır.
3. Davacı vekilince istinaf istemi süresinde yapıldığından Bölge Adliye Mahkemesince davanın niteliği gereği karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 13 üncü maddesinin ikinci fıkrasına göre hükmedilen vekâlet ücreti kabul yada reddedilen edilen miktarı geçemez hükmü gereği vekâlet ücretine hükmedilmesi doğru görülmüştür.
4.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davalı idareden peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
04.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.