"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1434 Esas, 2022/3788 Karar
KARAR : Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/99 Esas, 2021/93 Karar
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı idare vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi gereğince, miktar veya değeri her paydaş için 107.090,00 TL'yi geçmeyen davalara ilişkin olarak Bölge Adliye Mahkemesi kararları kesin olup, bu kararlar aleyhine temyiz yoluna başvurulamaz.
Mahkemece davacılar lehine hükmedilen ecrimisil bedeli Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibarıyla kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL’nin altında kalmaktadır.
Bu nedenle; davacılar lehine hükmedilen ecrimisil bedeli yönünden davalı idare vekilinin temyiz dilekçesinin miktar itibarıyla reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı idare vekilinin kamulaştırmasız el atmaya dayanan tazminat davası için gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Manisa ili, ... ilçesi, 5. ... Mahallesi, 1268 ada 1 parsel sayılı taşınmaza davalı idare tarafından kamulaştırma yapılmadığı hâlde, fiilen yol olarak el atıldığından kamulaştırmasız el atmaya dayalı tazminat ile dava tarihinden geriye dönük olmak üzere taşınmazın son 5 yıllık kullanımından kaynaklanan ecrimisilin davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın iddiada ve talepte bulunduğu miktarların usule ve kanuna aykırı olarak çok yüksek olduğunu, itiraz ettiklerini, davacı tarafın tüm taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiğini, ayrıca zamanaşımı itirazında bulunduklarını, hak düşürücü süre bakımından da itiraz ettiklerini, görev ve yargı yeri bakımından da itiraz ettiklerini, idari yargı konusu olduğunu, husumet yönünden itiraz ettiklerini, izah edilen nedenlerle davanın reddine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacılara yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, tazminatın ve ecrimisilin davacılara ödenmesine bedeline hükmedilen dava konusu taşınmazın tapusunun iptali ve davalı idare adına tapuya tesciline ve yol olarak terkinine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava ve taleplerin usule ve kanuna aykırı olduğunu, davacı tarafın davası, iddiaları ve taleplerinin zaman aşımına uğradığını, davacının davasının ve taleplerinin zamanaşımı nedeniyle de reddine karar verilmesini talep ettiklerini, hak düşürücü süre bakımından da itiraz ettiklerini, ilk bilirkişi raporu ile son bilirkişi raporu arasında hesaplama ve tespitler ve de miktarlar bakımından birçok farklılık ve çelişkiler olduğunu, bilirkişi raporuna karşı itirazlarının gerektiği şekilde incelenmediğini, görev ve yargı yeri bakımından da davaya itiraz ettiklerini, davanın idari yargı konusu olduğunu, husumet yönünden itiraz ettiklerini, davacının davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç:
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın niteliğine uygun olarak düzenlendiği, alınan emsalin uygun olduğu, dava konusu taşınmazın imar uygulaması sonucu oluşmuş imar parseli; emsal alınan ... ilçesi, 2. ... Mahallesi, 1551 ada 51 parsel sayılı taşınmazın ise satış tarihi itibarıyla, imar uygulaması sonucu oluşmuş imar parseli olması nedeniyle, düzenleme ortaklık payı kesintisi yapılmamasının yerinde olduğu, parselin tamamına asfalt yol yapılmak suretiyle, davalı idare tarafından kamulaştırmasız el atıldığı saptandığını, dava konusu taşınmaza, 04.11.1983 tarihinden önce el atıldığının, davalı idare tarafından, şüpheden uzak bir şekilde ispatlanmadığı, dava konusu taşınmazın bulunduğu mahalde sabit olan fiili el atmadan, davalı ... Belediyesi'nin sorumluluğu olduğunun ve parselin tamamına asfalt yol yapılmak suretiyle davalı idare tarafından fiilen el atıldığı sabit olup talep edilen ecrimisil yönünden yasal koşullar oluştuğundan davanın kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik görülmemekle birlikte; 7421 sayılı Kanun'un 5 inci maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'na (2942 sayılı Kanun) eklenen Ek Madde 4 uyarınca, hükmedilen tazminat ve ecrimisil bedeli toplamı üzerinden, maktu harç alınması gerekirken nispi harç alınması doğru görülmediğinden davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin iki numaralı alt bendi gereğince harç yönünden düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar:
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri:
Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tapu malikleri ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve davalı idareden tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
4. 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dava konusu taşınmaza yol yapılmak suretiyle kamulaştırma yapılmaksızın fiilen el atıldığı anlaşıldığından, arsa niteliğindeki taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsal kıyaslaması suretiyle değer biçilmesi ve tespit edilen bedelin davacıya ödenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı idare vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
4. 16.11.2022 tarihinde kabul edilerek 26.11.2022 tarihli ve 32025 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 7421 sayılı Kanun’un 5 inci maddesi ile 2942 sayılı Kanun’a eklenen ek madde 4’ün son fıkrasındaki; “Bu Kanun kapsamında açılan davalarda verilen bedel ve tazminat kararlarına ilişkin mahkeme ve icra harçları davalı idare tarafından ödenmek üzere maktu olarak belirlenir.” hükmü; getirilmiş ise de; 04.11.1983 tarihinden sonra fiilen el atılan taşınmazlar hakkında açılan davalara ilişkin 2942 sayılı Kanun'da yasal düzenleme bulunmamaktadır. Bu davaların yasal kaynağını Yargıtay İçtihatı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar ile 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararlarında olduğu nazara alındığında el atılan taşınmazlar hakkında açılan davalara uygulama imkanı bulunmamaktadır. Bu itibarla nispi harca hükmedilmesi gerekirken, maktu harca hükmedilmesi bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
A. Davalı İdare Vekilinin Ecrimisil Taleplerine İlişkin Temyizi Yönünden
Davalı idare vekilinin temyiz dilekçesinin miktar yönünden REDDİNE,
B. Davalı Vekilinin Tazminat Talebine İlişkin Temyizi Yönünden
1. Davalı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davalı idare vekilinin temyiz itirazlarının kamu düzeni gereği kısmen kabulü ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının;
a) (5) numaralı bendinin hükümden çıkarılmasına yerine "Alınması gereken 45.429,20 TL harçtan, peşin alınan 11.357,30 TL harcın mahsubu ile eksik kalan 34.071,90TL harcın davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına, davacılar tarafından yatırılan 11.357,30 TL harcın davalı idareden alınarak davacılara ödenmesine'' cümlesinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
İstek hâlinde peşin alınan temyiz harcının ilgiliye iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
18.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.