Logo

5. Hukuk Dairesi2023/1415 E. 2023/8384 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı idarenin, taşınmaz üzerindeki irtifak hakkının tapu kütüğüne tescil edilmesi talebi, kadastro tutanaklarının kesinleşme tarihinden itibaren 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açılması nedeniyle reddedilmiştir.

Gerekçe ve Sonuç: 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12. maddesinin üçüncü fıkrasında belirtilen 10 yıllık hak düşürücü sürenin kamu düzenine ilişkin olduğu ve davanın bu süre geçtikten sonra açıldığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/763 Esas, 2021/1275 Karar

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Çankırı 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2016/515 Esas, 2019/359 Karar

Taraflar arasındaki 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun (2942 sayılı Kanun) 36 ncı maddesi uyarınca irtifak hakkı tesisi ile bu hakkın davacı idare adına tescili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde; dava konusu Çankırı ili, Yapraklı ilçesi, ... köyü, ... ada ... parsel sayılı taşınmaz üzerinde davacı idare lehine Çankırı Asliye Hukuk Mahkemesinin 1965/293 Esas ve 1965/411 Karar sayılı kararı ile 192,00 m²lik kısmında irtifak hakkı tesisi ve tescili kararı verildiği ancak kamulaştırmadan sonra alınan tapu kaydına bu şerhin verilmediğini bu nedenle taşınmazın 192 m²lik kısmına irtifak hakkı şerhi verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz kamu malına dönüşmüş olup kamu mallarında zamanaşımını işlemeyeceğini, 5841 sayılı Kanun ile 3402 sayılı Kadostro Kanunu'nun (3402 sayılı Kanun) 12 nci maddesinin üçüncü fıkrasına eklenen "bu hüküm iddia ve taşınmazın niteliğine yahut Devlet veya diğer kamu tüzel kişileri dahil, tarafların sıfatına bakılmaksızın uygulanır." cümlesinin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmiş olduğunu, bu nedenle ve Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin kararlarına göre 10 yıllık hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığını, davanın kabul edilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmaza ait kadastro tutanaklarının 01.03.1977 tarihinde kesinleştiği ve davalı adına tapuya tescil edildiği anlaşılmakla, 3402 sayılı Kanun'un 12 nci maddesinde "30 günlük ilan süresi geçtikten sonra, dava açılmayan kadastro tutanaklarına ait sınırlandırma ve tespitler kesinleşir. Kadastro Müdürü tarafından onaylanarak kesinleşen tutunaklar ile kadastro mahkemesinin kesinleşmiş kararları; kesinleşme tarihleri tescil tarihi olarak gösterilmek suretiyle en geç 3 ay içinde tapu kütüklerine kaydedilir. Bu tutanaklarda belirtilen haklara sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz." hükmü öngörüldüğünü, Kanunun bu açık hükmü gereğince; 10 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmayan davanın reddine karar verilmesinde usul ve esas yönünden kanuna aykırılık görülmediğinden davacı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, 2942 sayılı Kanun’un 36 ncı maddesi uyarınca tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun’un 36 ncı maddesi.

3. 3402 sayılı Kanun’un 12 nci maddesinin üçüncü fıkrası.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dava konusu Çankırı ili, Yapraklı ilçesi, Doğanbey köyü, 101 ada 190 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespit tutanaklarının 01.03.1977 tarihinde kesinleştiği ve davanın 3402 sayılı Kanun'un 12 nci maddesinin üçüncü fıkrasında öngörülen 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı anlaşıldığından ve bu hususun kamu düzenine ilişkin olduğu gözetilerek davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacı idareden peşin alınan temyiz harcının hazineye irat kaydına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.