"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 39. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1973 Esas, 2022/1028 Karar
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Gaziosmanpaşa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/534 Esas, 2021/309 Karar
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ile kamulaştırmasız el atılarak üzerine pilon dikilip enerji nakil hattı geçirilen taşınmazların, pilon yeri bedeli ile irtifak hakkı karşılığının tahsili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; İstanbul ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 1015 parsel sayılı taşınmaza kamulaştırma yapılmaksızın trafo merkezi yapmak suretiyle, 1016 parsel (ifraz ile 1045, 1067 ve 1068 parsel) sayılı taşınmaza ise kamulaştırma yapılmaksızın pilon dikilip enerji nakil hattı geçirilmek suretiyle fiilen el atıldığını belirterek pilon yeri bedeli ile irtifak hakkı karşılığının davalı idareden tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazlara ilişkin müvekkili idare aleyhine açılan davaların tespiti ile usul ekonomisi açısından davaların birlikte yürütülmesi için ilgili dosyaların birleştirilmesini, taşınmazlara ilişkin kamulaştırma işlemlerinin yürütüldüğünü, ancak davacının adresi tespit edilemediğinden noter tebligatının yapılamadığını, el atma tarihinin tespit edilerek o tarihte yürürlükte bulunan mevzuata ve taşınmazın niteliklerine göre değerlendirme yapılması gerektiğini ileri sürmüştür.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırmasız el atılarak üzerine pilon dikilip enerji nakil hattı geçirilen taşınmazın pilon yeri bedeli ve irtifak hakkı karşılığının tespiti ile davalı idareden tahsiline, pilon yerine ilişkin davacı adına olan tapu kaydının iptali ile davalı idare adına tesciline ve davalı idare adına irtifak hakkının tesisine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili idarenin taşınmazlar üzerinde tesis ettiği enerji nakil hatlarının taşınmazları en az etkileyecek konumlardan geçirildiğini, böylece taşınmazların kullanımında herhangi bir kısıtlama ve sınırlama getirilmediğini, dava konusu 1015 parsel sayılı taşınmazın 1996 yılında kamulaştırıldığını, kamulaştırma bedellerinin bankaya yatırıldığını, kamulaştırma ilanının yapıldığını, kamulaştırma işlemi Kanuna uygun yapıldığından davanın reddi gerektiğini, dava konusu taşınmazların arsa vasfında değerlendirilmesinin hatalı olduğunu, taşınmazların arazi olarak değerlendirilmesi gerektiğini, dava konusu taşınmaz için belirlenen bedelin yüksek olduğunu, değer düşüklüğü oranın yüksek belirlendiğini ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Türkiye Elektrik İletim A.Ş. 1. Bölge Müdürlüğü İnşaat ve Emlak Müdürlüğünün 31.03.2018 tarihli cevabi yazısı ve ekleri, cevap dilekçesi ve ... Bankası Gaziosmanpaşa Şubesinin 10.04.2019 tarihli cevabi yazısı uyarınca dava konusu taşınmazların kamulaştırılmasına ilişkin davacıya usulüne uygun tebligat yapılmadığı ve ödeme yapıldığının kanıtlanamadığı, arsa niteliğindeki taşınmazlara emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinin 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun değerlendirmeye ilişkin hükümlerine aykırılık teşkil etmediği, bilirkişi kurulu raporunda dava konusu taşınmazların niteliği, tamamının yüzölçümü, geometrik durumu ve enerji nakil hattı güzergahı dikkate alınarak değer düşüklüğü oranı belirtilmek suretiyle irtifak hakkı karşılığının ve pilon yeri bedelinin tespit edilmesinde usul ve esas yönünden hukuka aykırılık bulunmadığı, gerek tapu kaydı, gerekse de yapılan keşif ve alınan bilirkişi raporları itibarıyla dava konusu taşınmazlar üzerinde davalı idare dışında bir idareye ait tesis yahut yapı bulunmadığı, dava konusu taşınmazlara ilişkin başka bir idare tarafından kamulaştırma yapılacak olmasının mülkiyet hakkı sahibi davacıların eldeki davada tazminat istemelerine engel teşkil etmeyeceği gerekçesiyle davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiş; ayrıca dava konusu 1067 parsel sayılı taşınmazın ifraz olmak suretiyle 1099 ve 1100 parsel sayılı taşınmazlara dönüştüğünü, ifraz olan bu parsele ilişkin irtifak alanı ile tazminat bedelinin yeniden belirlenmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı tapu maliki ile davalı idare arasında kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi, kamulaştırmasız el atılarak üzerine pilon dikilip enerji nakil hattı geçirilen taşınmazın pilon yeri bedeli ile irtifak hakkı karşılığının tahsili hususundadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı idare vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Arsa niteliğindeki İstanbul ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 1015, 1045, 1067 ve 1068 parsel (eski 1016 parsel) sayılı taşınmazlara emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi ve alınan rapor uyarınca trafo ve pilon yerleri ile irtifak hakkı karşılıklarının tespiti ile davalı idareden tahsiline karar verilmesi yerindedir.
3. Buna karşın; dava konusu 1067 parsel sayılı taşınmazın ifraz edilerek 1099 ve 1100 parsel sayılı yeni taşınmazlara ait tapu kayıtlarının oluşması nedeniyle hükmün infaza elverişli bulunmadığı anlaşılmış olup, kararın infaz edilememesi hali kamu düzenine ilişkin olduğundan hükmün infazı sağlanmalıdır.
4. Açıklanan nedenle; oluşan yeni tapu kayıtları ve kadastro krokileri dosyaya getirtilip fen bilirkişisinden ek rapor alınmak suretiyle ulaşılacak sonuca göre karar verilmesi gerektiğinden bu husus bozmayı gerektirir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı idare vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Davalı idareden peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
09.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.