Logo

5. Hukuk Dairesi2023/1434 E. 2023/9354 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İmar uygulaması sonucu bedele dönüştürülen davacı payına takdir edilen karşılığın artırılması talebinin kabul edilip edilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: 6745 sayılı Kanun ile 2942 sayılı Kanuna eklenen geçici 12. madde uyarınca imar uygulamasının tapuda tescil tarihi esas alınarak yapılan emsal değerlendirmesi ve Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi ile güncelleme sonucu belirlenen bedelin davalı idareden tahsiline karar verilmesinde ve maktu harç ve vekâlet ücretine hükmedilmesinde bir isabetsizlik görülmeyerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 39. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/489 Esas, 2022/374 Karar

KARAR : Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : Büyükçekmece 3. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/68 Esas, 2021/88 Karar

Taraflar arasındaki imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payına takdir edilen karşılığın artırılması istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ... ilçesi, ... köyü 1245 ada 5 parsel sayılı taşınmazı 10.11.1998 tarihinde satın alarak malik olduğunu, idarenin 1999 yılında yaptığı imar uygulaması sonucu taşınmazın bir kısmının kamulaştırıldığını kalan kısmının ise 1245 ada 11 parsel olarak tescil edildiğini, davacı hissesinin 53 m² olduğu hâlde imar uygulaması sonucu 31.75 m²ye düşürülmüş olduğunu kalan 21,26 m² kısmın ise bedele dönüştürüldüğühâlde karşılığı ödenmediğini bu sebeple fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 10.000,00 TL olan bedelin artırılmasına ve yasal faiz işletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle davacının uzlaşma için idareye başvuru yapması gerektiğinden davanın usulden reddi gerektiğini, yapılan imar uygulamasının gazete ile ilan edilmiş olup davacı süresinde dava açmadığından davanın süre yönünden de reddi gerektiğini, dava konusu taşınmaz üzerinde davalı idarenin hiçbir hukuka aykırı işlemi olmadığını, davanın bedel artırım davası olarak 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) geçici 12 nci maddesi gereğince değerlendirilmesi gerektiğini, talep edilen bedelin fahiş olduğu bu sebeplerle davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; harç ve vekâlet ücretinin maktu belirlenmesi gerektiğini, öncelikle idareden uzlaşma talep edilmesi için süre verilmesi gerektiğini ancak mahkemece bu yönde bir ara karar oluşturulmadığını, dava konusu taşınmaz ... ilçesi, ... köyü 1245 ada 5 parsel olduğu halde, itiraza konu işbu bilirkişi raporunda farklı yerlerde bulunan ve farklı özelliklere sahip taşınmazların emsal olarak gösterildiğini, yeterli emlak vergi beyan araştırması yapılmadığını, bilirkişilerin dava konusu taşınmazla ilgili emlak vergi beyanlarını dikkate almadan tespitte bulunduklarını ve fahiş miktar tespit edildiğini beyan ederek kararı istinaf etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arsa niteliğindeki taşınmaza imar uygulamasının tapuya tescil edildiği tarih değerlendirme tarihi kabul edilerek emsal karşılaştırması yapılmak sureti ile tespit edilen bedelin, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi tablosu esas alınmak suretiyle dava tarihine güncellenerek artırılmasına karar verilmesi usule uygun olduğu gibi, davada uzlaşma şartının bulunmadığı, aynı taşınmaza ilişkin verilen kararda, değerlendirilme tarihi itibarı ile belirlenen m² birim bedelinin Yargıtay'dan geçerek kesinleştiği anlaşıldığından davalı idare vekilinin sair istinaf itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 07.09.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6745 sayılı Kanun'un 35 inci maddesi ile 2942 sayılı Kanun'a eklenen gecici 12 nci maddesi ile yapılan değişiklik ve Anayasa Mahkemesinin 16.11.2017 tarihli ve 2016/195 Esas 2017/158 Karar sayılı kararı gereğince maktu harç ve maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken, harç ve vekalet ücretinin nispi olarak belirlendiğinden davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin iki numaralı alt bendi uyarınca düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payına takdir edilen karşılığın artırılması istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2.2942 sayılı Kanun'un 6745 sayılı Kanun ile değişik geçici 12 nci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dava konusu taşınmaza 6745 sayılı Kanun'un 35 inci maddesi ile 2942 sayılı Kanun'a eklenen geçici 12 nci maddesi uyarınca uygulamanın tapuda tescil edildiği tarih değerlendirme tarihi olarak esas alınıp, emsal karşılaştırması sonucu tespit edilen bedelin, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi tablosuna göre dava tarihine güncellenmesi suretiyle değer biçilmesine ve davalı idareden tahsiline karar verilmesinde, maktu harç ve vekâlet ücretine hükmedilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalı idareden peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

19.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.