"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/2463 Esas, 2022/3382 Karar
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Manisa (Kapatılan) 6. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/126 Esas, 2020/37 Karar
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaza yönelik el atmanın önlenmesi ve ecrimisil istemlerine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; dava konusu Manisa ili, .... ilçesi, ... Mahallesi, 26 ada 6 parsel sayılı taşınmazın davalı idare tarafından kamulaştırma yapılmadığı halde fiilen kullanıldığını, bu nedenlerle haksız ve hukuka aykırı el atmanın önlenmesine ve ecrimisil bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde; davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, müdahalenin menine ve tespit edilen ecrimisil bedelinin davalı idareden tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde; bilirkişi raporlarında tespit edilen ecrimisil bedellerinin fahiş olarak hesaplandığını, yerel mahkeme tarafından dava tarihinden daha geriye bir tarihten faiz başlamasına neden olacak biçimde kademeli faiz uygulanmasının doğru olmadığını, davacı lehine nispi vekâlet ücretine hükmedilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının taşınmazı Özelleştirme İdaresi Başkanlığından satın aldığı ve 19.10.2017 tarihinde taşınmazın davacı şirket adına tapuda tescil edildiği, bu tarihten sonra taşınmazın bir kısmının davalı ... (MASKİ) tarafından kullanıldığının tespit edilmesi üzerine eldeki davanın açıldığı, alınan bilirkişi raporuna göre taşınmazın 25.972,50 m²lik kısmında davalı kurumun müdahalesinin bulunduğu, müdahalenin haklı olduğuna ve 1983 öncesinde vuku bulduğuna dair herhangi bir delilin dosyaya sunulmadığı görülmüş, bu haliyle davacı tarafın eldeki davayı açmakta haklı olduğu ve mahkemece müdahalenin önlenmesine karar verilmesi ve davalı idarenin davacıya ait tapulu taşınmaza hiç bir hakka dayalı olmaksızın bina yapmak suretiyle taşınmazdan yararlanmasını engelleyecek şekilde el attığı dosya kapsamı ile sabit olduğundan hesaplanan ecrimisil bedeline hükmedilmesinin usul ve kanuna uygun olduğu sonucuna varılarak davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, kamulaştırmasız el atılan taşınmaza yönelik el atmanın önlenmesi ve ecrimisil istemlerine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arsa niteliğindeki Manisa ili, Yunusemre ilçesi, Muradiye Mahallesi 26 ada 6 parsel sayılı taşınmaza davalı idare tarafından usulüne uygun kamulaştırma yapılmadan fiilen el atıldığından davacının talebi dikkate alınarak müdahalenin menine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
3. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı idare vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
4. Arsa niteliğindeki taşınmaza emsal kira sözleşmesi karşılaştırması yapılarak ecrimisil bedelinin belirlenmesi gerektiği gözetildiğinde taraflardan emsal kira sözleşmeleri istenerek gerekirse benzer nitelikteki yerlerin işgal tarihindeki kira paraları araştırılıp, varsa emsal kira sözleşmeleri de getirtilerek hesap yapılması gerektiği gözetilmeden, soyut bir şekilde ecrimisil hesabı yapan rapor esas alınarak eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru değildir.
5. Kabule göre de; hükmedilen ecrimisil bedeline talep gibi dava tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilmesi gerekirken talebi aşar şekilde tahakkuk tarihi itibarıyla kademeli olarak faiz işletilmesi bozmayı gerektirir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı idare vekilinin temyiz isteminin kısmen kabulü ile temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesinin kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,18.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.