"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2520 Esas, 2022/2791 Karar
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bursa 7. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2012/435 Esas, 2022/124 Karar
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Bursa ili, ... ilçesi, ... köyü, 504 parsel sayılı taşınmazda malik iken 03.09.2009 tarihli Belediye Encümeni kararıyla taşınmazın imar uygulamasına tabi tutulduğunu, bu uygulamaya yönelik Bursa 3. İdare Mahkemesinde açılan dava sonunda iptal kararı verilerek taşınmazın tekrar eski parsele döndüğünü, taşınmaza yol ve park yapımı şeklinde fiilen el atılarak tasarrufun fiilen engellendiğini, el koymanın kamusal hizmete tahsis amaçlı ve kalıcı nitelikte olduğunu belirterek belirlenecek bedelin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; el atmaya yönelik iddialarının tümünü kabul etmediklerini, dava konusu taşınmaz için talep edilen bedelin fahiş olduğunu, kabulünün mümkün olmadığını, taşınmazın değer tespitinde, imar planındaki konumu ve emsallerinin objektif ölçüler içinde değerlendirilmesi gerektiğini, davanın bu yönüyle de reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, taşınmaz bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bedeline hükmedilen davacı payının tapusunun iptali ile davalı idare adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz için belirlenen m² birim bedelinin oldukça düşük olduğunu, gerçek değerinin daha yüksek olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
2.Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; taşınmazla ilgili İdare Mahkemesinin iptal kararı doğrultusunda uygulama yapılan parsellerde geri dönüşüm ve imar uygulaması çalışmalarının devam ettiğini, taşınmazın tapu kaydında haciz şerhleri olduğunu, taşınmaz kaydı üzerinde haciz veya ipotek olması halinde söz konusu takyidatların bedele yansıtılması gerektiğini, fiilen el atılmayan kısımların hukuki el atma davasının kapsamında olduğunu, aleyhlerine kurulan hükmü kabul etmediklerini, taşınmazın kıymet takdirinin yüksek yapıldığını ileri sürerek kararı istinaf etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu Bursa ili, ... ilçesi, ... köyü, 504 parsel sayılı taşınmazda yapılan şuyulandırma işlemi sonrası davacının ... ilçesi, ... Mahallesi, 6780 ada 1 parsel ve 6790 ada 2 parsel ve 6714 ada 1 parsel ile ... Mahallesi, 6702 ada, 2 parseldeki taşınmazlara hisselendirildiği, davacı tarafından yapılan şuyulandırma işlemine karşı açılan iptal davası neticesinde Bursa 3.İdare Mahkemesinin 2011/1001 Esas, 2012/741 Karar sayılı ilamı ile şuyulandırma işleminin iptaline karar verilmiş ise de davalı idarece yeni bir imar uygulaması yapılmadığı, tapuda geri dönüşüm işlemlerinin halen devam ettiği ve taşınmazın tamamına asfalt yol, yeşil alan ve park yapılmak suretiyle fiilen el atıldığı hususları gözetildiğinde, arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza emsal kıyaslaması yapılarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmediği belirtilerek davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde belirttiği hususları tekrar etmek suretiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
2. Davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde belirttiği hususları tekrar etmek suretiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin sorumlu idareden tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3.Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
4. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dava konusu Bursa ili, ... ilçesi, ... köyü, 504 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmek suretiyle belirlenen bedelin alınan rapor uyarınca davalı idareden tahsiline karar verilmesi yerindedir.
3. Davacı tarafından yapılan şuyulandırma işlemine karşı açılan iptal davası neticesinde Bursa 3.İdare Mahkemesinin 2011/1001 Esas, 2012/741 Karar sayılı ilamı ile imar uygulamasının iptaline karar verilmiş ise de davalı idarece halen yeni bir imar uygulaması yapılmadığı, kök parselin kamuya tahsisli olması nedeni ile yapılacak yeni imar uygulamasında kök parsele dönüşüm yapılamayacağı bildirildiğinden ve kök parselin de fiilen yol ve park alanında kaldığı anlaşıldığından yazılı şekilde davanın kabulüne dair hüküm kurulmasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, taraf vekillerince temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davacı idareden peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine, davalı idareden aşağıda yazılı kalan harcın alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
10.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.