"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/230 Esas, 2022/633 Karar
DAVA TARİHİ : 21.06.2012
KARAR : Kısmen kabul
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılarak enerji nakil hattı geçirilen taşınmazın irtifak bedelinin tahsili istemine ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Adıyaman ili ... ilçesi, Yenimahalle Mahallesinde bulunan 1004 ada 15 parsel sayılı taşınmaza kamulaştırma yapılmaksızın enerji nakil hattı geçirilmek suretiyle fiilen el atıldığını belirterek irtifak ... karşılığının davalı idareden tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın hak düşürücü süre, husumet yönünden reddini savunmuş ve dava konusu parselden hat geçip-geçmediğinin tespit edilemediğini, tespit edilmesi halinde dahi irtifak hakkının, Kuvvetli Akım Tesisleri Yönetmeliğine göre belirli bir yüksekliğe kadar can ve mal emniyetini sağlayacak şekilde tesis edildiğini, taşınmazın eskiden olduğu gibi kullanılmasına engel olmadığını, değer düşüklüğüne sebep olmadığını, fahiş miktarda tazminat talep edildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 14.04.2016 tarihli ve 2012/399 Esas, 2016/268 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A.Birinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin14.04.2016 tarihli ve 2012/399 Esas, 2016/268 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Dairemizce yapılan inceleme sonucu; dava konusu taşınmazın arsa niteliğinde olduğu, emsal satışların değerlendirme tarihindeki karşılıklarının fiyat artış endekslerinin uygulanması suretiyle tespiti, bundan sonra emsal ile dava konusu taşınmazın eksik ve üstün yönlerinin neler olduğu ve oranları açıklanmak suretiyle değer biçilmesi gerektiği, hükme esas alınan bilirkişi raporunda; emsal olarak incelenen Yenisanayi Mahallesi, 900 ada 92 parsel sayılı taşınmazın dava tarihindeki emlak metrakare rayiç bedeli 40,00 TL, dava konusu taşınmazın ise 84,04 TL olduğu, aralarında bir kat fark olmasına rağmen gerekçesi gösterilmeden dava kosusu taşınmazın bedelinin emsal taşınmazın bedelinden 2.5 kat daha değerli kabul edilerek bedel tespit edildiği, yine dava konusu taşınmazın yakınında aynı maksatla el atılan ve Dairemizin incelemesinden geçen Adıyaman 1. Asliye hukuk Mahkemesinin 2015/933 Esas sayılı dosyasında idarenin temyizi ile aynı mahalledeki 1002 ada 505 parsel taşınmaz için 2015 yılında 448,82 TL/m² birim bedeli kesinleştiği halde, dava konusu taşınmazın 2012 yılında m² bedelini 701,27 TL kabul eden rapor inandırıcı görülmediğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.
A. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin 18.02.2020 tarihli ve 2019/636 Esas, 2020/310 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Dairemizce yapılan inceleme sonucu; hükme esas alınan bilirkişi raporunda; dava konusu taşınmazın yakınında aynı maksatla el atılan yakın zamanda Dairemiz denetiminden geçen Adıyaman 4.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/863 Esas, 187 Karar sayılı kararı ile 21.07.2016 değerlendirme tarihi ile dava konusu taşınmaza yakın konumda olan 1002 ada 54 parsel sayılı taşınmaz için metre-kare bedelinin 731,88 TL olarak belirlendiği, yine Adıyaman 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/933 Esas sayılı dosyasında idarenin temyizi ile aynı mahalledeki 1002 ada 505 parsel sayılı taşınmaza 2015 yılında 448,82 TL'/m² birim bedelinin kesinleştiği anlaşılmakla dava konusu taşınmazın 2012 yılında m² bedelini 701,27 TL kabul eden
rapor inandırıcı görülmediğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B.Temyiz Sebepleri
1.Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; Yargıtay denetiminden geçen benzer nitelikdeki dosyalarda metrekare bedelinin daha yüksek belirlendiğini, dava konusu taşınmaza daha yakın konumda olan bir çok emsal bulunduğu halde bilirkişi raporunda esas alınan emsalin uygun nitelikte olmadığını, emsal kıyaslamasının yetersiz olduğunu, ileri sürerek temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz için belirlenen metrekare bedelinin çok yüksek olduğunu, bilirkişi raporunda emsal olarak alınan taşınmazın uygun olmadığını, taşınmaz üzerinde bulunan irtifak nedeniyle değer kaybı olmayacağını,emsal kıyaslamasının yetersiz ve hatalı olduğunu, usul ve kanuna aykırı kararın bozulması gerektiğinden temyiz isteminde bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, kamulaştırmasız el atılarak enerji nakil hattı geçirilen taşınmazın irtifak ... bedelinin tahsili istemine tahsili hususundadır.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26/09/2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2.Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa ... olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma
razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
3. Değerlendirme
1.Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Taraflardan peşin alınan temyiz harçlarının Hazineye irat kaydedilmesine,
18.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.