"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/387 Esas, 2022/425 Karar
KARAR : Ret
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkinine ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; İzmir ili, ... ilçesi, ... köyü 415 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın tapu kaydının iptali ile yol olarak tapudan terkinini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar ... vd. vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı idare tarafından taşınmaza oldukça düşük bir bedel teklif edildiğini, uzlaşma sağlanamadığını, acele kamulaştırma davasında alınan bilirkişi raporunun hukuka aykırı olduğunu, rayiç bedellerin çok altında belirlenen kamulaştırma bedelini kabul etmelerin mümkün olmadığını, bu nedenle taşınmazın gerçek değerinin tespitini ve davalıya ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 18.06.2015 tarihli ve 2014/429 Esas, 2015/221 Karar sayılı kararı davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin 18.06.2015 tarihli ve 2014/429 Esas, 2015/221 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 18.Hukuk Dairesinin 11.10.2016 tarihli ve 2015/16580 Esas, 2016/11241 Karar sayılı ilamı ile Mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
3. Yargıtay (Kapatılan) 18.Hukuk Dairesinin onama kararına karşı süresi içinde davalı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
4. Dairemizin 02.07.2018 tarihli ve 2017/7079 Esas, 2018/13555 Karar sayılı ilamı ile karar düzeltme talebinin kabulü ile dava konusu taşınmazın ve içinde bulunduğu bölgenin ileride imar uygulamasına tabi tutulması halinde kesilmesi gereken düzenleme ortaklık payı oranının ve dava konusu taşınmazın çevresinde düzenleme görmüş parseller var ise bunlardan kesilen düzenleme ortaklık payı oranları ile bunlara ilişkin bilgi ve belgeler Belediye İmar Müdürlüğünden sorularak alınacak cevaba göre bilirkişi kurulu raporu denetlenmeden dava konusu taşınmazın emsal karşılaştırması sonucu tespit edilen metrekare birim fiyatından % 40 oranında düzenleme ortaklık payı düşülmek suretiyle hesap yapan rapor doğrultusunda eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru olmadığı gibi, hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda bu yönteme uyulmadan başka bir ilçede bulunan taşınmaz emsal alınmak suretiyle değer biçildiğinden yapılan karşılaştırma inandırıcı bulunmamış ayrıca dava konusu taşınmaz 11.279,00 m² olup 427,33 m²lik bölümü otoban yapılmak üzere kamulaştırılmış, hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda kamulaştırmadan arta kalan 10.851,67 m²lik kısım için %1 değer azalış bedeline hükmedilmişse de otoyol kamulaştırması sebebiyle dava konusu taşınmazın önüne duvar yapılıp yapılmayacağı, duvar yapılması halinde taşınmaza ulaşımın engellenip engellenmeyeceği duvar yapılmasa dahi taşınmazdan otoyola giriş çıkışın mümkün olup olmayacağı ve bu nedenlerle arta kalan kısmın kullanılamaz hale gelip gelmeyeceği veyahut belirlenen orandan daha fazla değer kaybı olup olmayacağı yönünde bilirkişi kurulundan ek rapor alınarak hasıl olacak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmediğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile fark kamulaştırma bedeli depo edilmediğinden davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; kamulaştırma bedelinin yüksek hesaplandığını, emsal incelemesinin eksik yapıldığını ileri sürmüş ayrıca dosyaya sunduğu ek beyan dilekçesi ile kamulaştırma bedelinin depo edildiğine dair 13.01.2023 tarihli dekontu sunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu malikleri arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihaî kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Mahkemece bozma sonrası fark kamulaştırma bedelinin depo edilmesi için davacı idareye 2942 sayılı Kanun’un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası uyarınca davacı tarafın yokluğunda 20.09.2022 tarihli celsede ile 15 günlük süre verildiği, tutanağın 26.09.2022 tarihinde elektronik tebligatla tebliğ edildiği, ikinci kez davacı tarafa yokluğunda 18.10.2022 tarihli celsede 15 günlük süre verildiği, tutanağın 24.10.2022 tarihinde elektronik tebligatla tebliğ edildiği ve verilen sürelerin 15 günden az olmadığı, buna rağmen kamulaştırma bedelinin depo edilmediğinden bahisle davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
3. Her ne kadar karar tarihinden sonra davacı idare vekilince kamulaştırma bedeli depo edilmiş ve temyiz dilekçesinin ekinde dekont sunulmuş ise de davalı vekilinin davanın reddine ilişkin kararı onamasını talep ettiği gözetilerek bu husus bozma sebebi yapılmamıştır.
4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre davacı idare vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
5. Bozma öncesi tespit edilen ve davacı idarece bankaya bloke edilen kamulaştırma bedeli davalılara ödenmiş ise davalılardan tahsili ile davacı idareye verilmesine, ödenmemiş ise idareye iadesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi doğru görülmemiştir.
6. Mahkemece verilen ilk karar ile dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tescil ve terkinin yapılmış ise idare adına oluşan tapu kaydının iptali ile yeniden davalılar adına tesciline karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi bozmayı gerektirir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
1. Davacı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davacı idare vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Mahkeme kararına ayrı birer bent olarak;
a) ''Bozma öncesi tespit edilen ve acele el koyma bedeli mahsup edildikten sonra davacı idarece bankaya bloke edilen 34.421,39TL kamulaştırma bedeli davalılara ödenmiş ise davalılardan tahsili ile davacı idareye verilmesine, ödenmemiş ise idareye iadesine'' cümlesinin yazılmasına,
b) ''Mahkemece verilen ilk karar ile dava konusu İzmir İli, ... İlçesi, ... Mahallesi 415 parsel sayılı taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tescili yapılmış ise idare adına oluşan tapu kaydının iptali ile yeniden davalılar adına tesciline'' cümlesinin eklenmesi suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
11.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.