"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2364 Esas, 2022/3628 Karar
KARAR : Esastan ret/Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : Hadim Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/81 Esas, 2022/452 Karar
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun davacı idare yönünden esastan reddine, davalı yönünden kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekilince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Konya ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 459 ada 9 parselde kayıtlı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile davacı idare adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; taşınmazın gerçek bedelinin tespit edilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; alınan bilirkişi raporlarının hüküm kurmaya elverişli olmadığını, taşınmazın m² birim fiyatının yüksek hesaplandığını, elde edilen ürünlerin fiyatlarının pazar fiyatı baz alınması nedeniyle hesaplanan yıllık gelirlerinin çok yüksek bulunduğunu, yıllık getireceği net gelirin hesabına alınan ürün bedellerinin pazar fiyatı değil üretici fiyatlarının baz alınması gerektiğini, ağaç bedellerinin fahiş hesaplandığını, kapitalizasyon faiz oranının düşük alındığını idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinin hatalı olduğunu ileri sürmüştür.
2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükme esas alınan bilirkişi raporunda sulu tarım hesabı yapıldığını; ancak dava konusu taşınmazın rahatlıkla sulanabileceğinin Hadim Belediye Başkanlığı'nca verilen cevaptan anlaşılmakta olduğunu, bilirkişilerce taşınmazın niteliğinde fahiş bir şekilde hata yapıldığını, tespitin kıymet takdir raporu ile de uyuşmadığını, bilirkişilerce kuru tarım arazisi olarak değerlendirilen bir taşınmaza su ihtiyacı olan üzüm dikilmesinin de sulanmadığı iddiasını çürüttüğünü ve davalının sulayamayacağı yere üzüm dikmesinin düşünülmesinin de hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, bilirkişilerce keşif aşamasında da belirtmiş olmalarına rağmen, ne çevre taşınmazların su kaynağı ne de taşınmazın güneyinde bulunan dereden sulama imkanının bulunduğu hususunun değerlendirmeye dahi alınmadığını, bilirkişi raporlarında ara ziraatın gözardı edildiğini, bilirkişilerin uyguladıkları münavebede verimleri düşük, maliyetleri yüksek gösterdiklerini, ortalama verim verilerini uygulamadıklarını, kapitalizasyon oranlarının fazla belirlendiğini, taşınmazın eksik tespit edilen değerinin hukuk ve hakkaniyet kurallarına uygun olarak artırılarak gerçek değerinin tespiti için ek rapor alınması gerektiğini, 2942 sayılı Kanun'un kıymet takdir esaslarını düzenleyen 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f)bendi uyarınca arazilerde olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelire göre objektif değer artırımının da değerlendirilerek değer biçilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; taşınmazın arazi olarak kabulü suretiyle, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 11/1-f maddesi uyarınca olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net geliri esas alınarak, yasal koşulları oluşmadığından objektif değer artışı uygulanmaksızın değer biçilmesinde ve kamulaştırılan taşınmazların tapusunun iptali ile davacı idare adına tesciline dair verilen kararda İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden kanuna aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davacı idare yönünden istinaf başvurusunun esastan reddine; buna karşın davalı yönünden istinaf başvurusunun kabulü ile dava konusu taşınmazın kuru değil sulu arazi olduğunun tespiti ile yeniden hesaplama yapılarak bedel yönünden hüküm düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci ve 12 nci maddeleri
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, davacı idare vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,19.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.