"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/555 Esas, 2021/1249 Karar
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : ...(Kapatılan) 6. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/152 Esas, 2021/62 Karar
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsiline ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, kesinlik, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi eski 2039 ve 3623 parsel sayılı taşınmazlara kamulaştırma yapılmaksızın fiilen el atıldığını belirterek kamulaştırmasız el atılan taşınmazlar bedelinin davalı idareden tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu parsellerin sahibi Hazine olduğundan husumetin Hazineye yönlendirilmesi gerektiğini, davanın taraf sıfatı yokluğundan reddedilmesini, kamulaştırma işlemine ilişkin evrakların Hazine adına ... Muhakemat Müdürlüğü tarafından sunulduğunda beyanda bulunma hakkını saklı tuttuklarını, kamulaştırma işleminin kanuna uygun olarak yapıldığını, davanın reddine ve yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve el atma tazminatının davalı taraftan tahsil edilerek davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; yapılan tebligatın geçerli olup olmadığının yeteri kadar araştırılmadığını, mülkiyetin mahkeme kararı ile Hazineye geçtiğini, üniversitelerinin dava konusu araziyi kamu hizmeti ve tahsis amacına uygun olarak kullandığını, mahkemece yeterli tahkikat yapılmadan karar verildiğini, dava konusu taşınmazların değerinin hatalı olarak tespit edilmesine rağmen hatalı rapora itirazlarının dikkate alınmadığını, emsal taşınmazın daha değerli olduğunu, kıymet takdiri için kullanılan karşılaştırma tablosunun gerçeği yansıtmadığını, hatalı emsal taşınmazın dikkate alındığını, hatalı düzenleme ortaklık payı oranı tespit edilerek değer tespitinin yapıldığını, resmi evrakların bütününe ulaşılamamasından dolayı üniversitelerinin sorumlu tutulmasının ve davaya konu olan taşınmaz ile ilgili hakkaniyet indirimi yapılmamasının genel hukuk kurallarına aykırı olduğunu, müvekkili üniversitenin bu taşınmazlara katmış oldukları değer indirimi yapılmadan yıllar sonra kazanmış olan üst değeri dikkate alınarak değer biçilmesine karar verilmesinin hakkaniyete aykırı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arsa niteliğindeki taşınmazlara emsal incelemesi yapılmak suretiyle 2942 sayılı Kanun'un 11 inci ve 12 nci maddeleri çerçevesinde değerlerinin belirlenmesi ve buna göre dava konusu taşınmazlar ile emsal taşınmazın konum, nitelik ve vergi beyanları itibarıyla karşılaştırma yaparak benzer özellikleriyle üstün ve eksik yanlarını da belirtmek suretiyle 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin (g) bendi çerçevesinde her iki taşınmazı kıyaslayarak dava konusu taşınmazın değerini belirlemelerinde isabetsizlik bulunmadığı, dava konusu taşınmazların tapu kaydının incelenmesinde Hazine adına tapuda kayıtlı olduğu, öncesinde davacıların murisi Mustafa Arabacıgil adına kayıtlı olup, 20.05.1980 tarihinde hükmen Hazine adına tescil edildiği, ancak, söz konusu parselle ilgili herhangi bir kamulaştırma evrakı sunulmadığı gibi ödeme belgesi de ibraz edilmediği, aynı mevkiide Dairede daha evvel görülen ... ilçesi 4430 parsel (tevhit ve ifraz sonucu 18075-18076-18077-18078 parseller) sayılı taşınmazla ilgili yargılama sırasında da kamulaştırma evraklarının 1999 depreminde kaybolduğu belirtildiği, bu noktada usulünce yapılmış bir kamulaştırma işleminden bahsedilemeyeceği, her ne kadar davalı Hazine tarafından tahsis işlemi yapıldığını, kamulaştırmasız el atmanın söz konusu olmadığını belirtmişse de Yargıtay 5.Hukuk Dairesi Başkanlığının 2015/18739 Esas, 2016/75 Karar sayılı ilamı da dikkate alınarak husumetin ... Üniversitesine yöneltilmesinde isabetsizlik görülmediği belirterek istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kamulaştırmasız el atılan taşınmazların değerinin biçilmesi ve bedelinin idareden tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
4. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 15.12.2010 tarihli ve 2010/5-662/651 sayılı kararı ile "uzun yıllar programa alınmayan imar planının hayata geçirilmemesi nedeniyle kamulaştırma ya da takas cihetine gitmeyen davalı idarece, pasif ve suskun kalınmak ve işlem tesis edilmemek suretiyle taşınmaza müdahale edildiği; bu haliyle idarenin eyleminin, mülkiyet hakkının özüne dokunan ve onu ortadan kaldıran bir niteliğe sahip olduğu bu şekilde kamulaştırmasız el koyma olgusunun gerçekleştiğinin kabulu gerektiğine...'' karar verilmiştir.
5. 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı idare vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. 11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Kanun'un 21 inci maddesiyle değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun geçici 6 ncı maddesinin birinci fıkrası ile "09.10.1956 tarihi ile 04.11.1983 tarihi arasında” fiilen kamulaştırmasız el atılan taşınmazlara ilişkin açılacak davalarda taşınmazın el atma tarihindeki nitelikleri esas alınarak dava tarihindeki değerinin tespit edilmesi gerekir. Dava konusu taşınmaza 04.11.1983 tarihinden önce el atıldığı gözetilerek el atma tarihindeki nitelikleri esas alınarak dava tarihindeki değerinin tespit edilmesi gerekirken, dava konusu taşınmazların el atma tarihindeki niteliği net olarak belirlenmeden değer biçilmesi nedeniyle alınan rapor hüküm kurmaya elverişli değildir.
VI. KARAR
1. Davalı idare vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
09.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.