Logo

5. Hukuk Dairesi2023/2074 E. 2023/8767 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedelinin tespiti davasında, bedele faiz uygulanıp uygulanmayacağı ve idare lehine vekâlet ücretine hükmedilip hükmedilmeyeceği hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Dava dört ay içinde sonuçlanmadığından kamulaştırma bedeline faiz uygulanması gerektiği, ayrıca davanın niteliği gereği idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğu gözetilerek, mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2012/490 Esas, 2013/63 Karar

KARAR : Kabul

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkinine ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Yalova ili, ... ilçesi, ... köyü 116 ada 6 ve 7 parsel sayılı taşınmazların kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazların tapu kaydının iptali ile yol olarak tapudan terkinini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 23.12.2011 tarihli ve 2011/195 Esas, 2011/442 Karar sayılı kararı davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucu; dosyada bulunan bilgi ve belgelere, imar yazısı ve bilirkişi raporundaki özelliklerine göre dava konusu taşınmazlar arsa niteliğinde olduğundan arsa niteliğindeki taşınmazlara, 2942 sayılı Kanun'un 15 inci maddesi gereğince oluşturulacak yeni bilirkişi kurulu ile mahallinde keşif yapılarak, 2942 sayılı Kanun'un kıymet takdir esaslarını belirten 11 inci maddesinin birinci fıkrasının arsalara ilişkin (g) bendi gereğince bedel tespit edilmesi gerektiği düşünülmeden tarla olarak kabul eden rapora göre değer biçilmesi ve dava konusu taşınmazların yol olan bölümünün tapusunun iptali ile yol olarak terkini, arta kalan ve bedeline hükmedilen bölümlerinin tapusunun iptali ile davacı idare adına tapuya tescili yerine yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmediğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; emsal incelemesinin usule ve kanuna uygun yapılmadığını, arazi değerine yakın bir bedel tespit edildiğini, dava dört ay içinde sonuçlanmadığından bedele faiz işletilmesi gerektiğini, davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu maliki arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihaî kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

3. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesine 6459 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesi ile eklenen hüküm uyarınca, dava dört ay içinde sonuçlandırılamadığından, Anayasa Mahkemesi’nin 19.12.2013 tarihli ve 2013/817 başvuru sayılı 1. Bölüm kararı da göz önüne alınarak, mahkemece verilen ilk kararla hükmedilen kamulaştırma bedeline 10.09.2011 tarihinden ilk karar tarihi olan 23.12.2011 tarihine kadar, bozma ilâmı sonrası artan fark bedel 32.130,72 TL'ye 10.09.2011 tarihinden son karar tarihi olan 05.02.2013 tarihine kadar faiz uygulanması gerektiğinin düşünülmemesi hatalı olup bozmayı gerektirir.

4. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan kararı da göz önüne alındığında davanın niteliği gereği davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu hataların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Mahkeme kararının hüküm fıkrasına;

a) Ayrı bir bendi olarak “Dava 4 ay içinde sonuçlandırılmadığından mahkemece verilen ilk kararla hükmedilen 48.086,52 TL kamulaştırma bedeline 10.09.2011 tarihinden ilk karar tarihi olan 23.12.2011 tarihine kadar, bozma ilâmı sonrası artan fark bedel 32.130,72 TL bedele 10.09.2011 tarihinden son karar tarihi olan 05.02.2013 tarihine kadar faiz işletilmesine” cümlesinin eklenmesi,

b) 6 ncı bendinin hükümden çıkartılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harçlarının istek hâlinde davalıya iadesine,

11.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.