"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/821 Esas, 2019/384 Karar
KARAR : Ret
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; fark kamulaştırma bedelinin verilen süreler içerisinde depo edilmemesi nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; İzmir ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 75 ada 40 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkinini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; 2942 sayılı Kanun’un 30 uncu maddesinde belirtilen usule uygun olarak anlaşma sağlanamadığından bu davanın açıldığını, tapu maliki Cami Kebir Vakfının mazbut nitelikte bir vakıf olup, müvekkili Vakıflar Genel Müdürlüğünce idare ve temsil edildiğinden hükmi şahsiyeti bulunmadığını, davada husumetin müvekkili idareye yöneltilmesi gerekirken davanın taraf ehliyeti olmayan Cami Kebir Vakfına yöneltilmesinin usul ve esas açısından hukuka aykırı olduğunu, taşınmazın verimli bir tarım alanında bulunduğunu ve değerinin tespitinde bu hususun dikkate alınmasını talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 18.06.2014 tarihli ve 2014/121 Esas, 2014/505 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak tapudan terkinine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin 18.06.2014 tarihli ve 2014/121 Esas, 2014/505 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan temyiz incelemesi sonucunda; dava konusu taşınmaza dava tarihi olan 2014 yılı verileri esas alınmak suretiyle değer biçilmesi gerekirken, bu husus gözetilmeden 2013 yılı resmi verilerine göre tespit edilen metrekare birim fiyatına endeks uygulanmak suretiyle değer biçen bilirkişi kurulu raporuna göre hüküm kurulması, kuru tarım arazisi niteliğindeki taşınmazın değeri belirlenirken Dairemizin yerleşmiş uygulamalarına göre %5 oranında kapitalizasyon faizi uygulanması gerekirken bu oranın %6 olarak kabulü ile az bedel tespiti, dava konusu taşınmazın konumu ve bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özellikleri dikkate alınarak, tespit edilen metrekare birim fiyatına ilave edilecek objektif değer artırıcı unsurun %250 oranında olacağı gözetilmeden, daha düşük objektif değer artış oranı kabul eden bilirkişi raporuna göre az bedele hükmedilmesi, faiz başlangıç ve bitiş tarihleri hüküm fıkrasında açıkça gösterilemeyerek infazda tereddüte yol açılması, dava konusu taşınmazın kamulaştırmadan arta kalan bölümünde herhangi bir değer kaybı olmayacağı gözetilmeden, kalan alanın bir kısmı için değer azalışı hesaplayan bilirkişi raporu hükme esas alınmak suretiyle fazlaya hükmedilmesi ve 7139 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası gereğince, bozma sonrası bankaya hak sahibi adına yatırılacak bedelde artış olması halinde bu kısım için; 7139 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik hükümlerine göre işlem yapılması gerektiği gerekçeleriyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile fark kamulaştırma bedelinin verilen süreler içerisinde depo edilmemesi nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; fark kamulaştırma bedelinin depo edildiği belirterek, buna ilişkin dekontu dilekçe ekinde sunmak suretiyle kararın bozulması gerektiğini, dava konusu taşınmaz için belirlenen bedelin yüksek olduğunu, münavebeye alınan ürünlerin verim ve fiyat verilerinin yüksek, maliyetlerinin düşük alındığını, üretim masraflarının brüt gelirin 1/3’ü oranında alınmasının hatalı olduğunu, kıymet takdir komisyonu raporunda tespit edilen bedel ile bilirkişi raporunda belirlenen bedel arasındaki farkın oldukça fazla olduğunu, dava konusu taşınmaz için uygulanan objektif değer artışı oranının yüksek olduğunu ileri sürerek kararın bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu maliki arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı idare vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları bu aşamada incelenmemiştir.
2. Tespit edilen kamulaştırma bedelinin bloke edilmesi için davacı idare vekiline verilen süreler içerisinde kamulaştırma bedeli depo edilmemiş ise de sunulan banka dekontuna göre davacı idarenin 16.09.2022 tarihinde depo kararını yerine getirdiği anlaşıldığından, usul ekonomisi gözetilerek davalı tarafın işin esasına girilerek karar verilmesini isteyip istemediği yönünde beyanı da alınmak suretiyle sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinden, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı idare vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan Mahkeme kararının BOZULMASINA,
26.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.