"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/295 Esas, 2022/438 Karar
KARAR : Kabul
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkini istemine ilişkin davada verilen kararın temyiz incelemesi sonunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.
Davalılar vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 31.10.2023 günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.
Duruşma günü taraf vekilleri duruşmaya katılmadıklarından incelemenin evrak üzerinden yapılmasına karar verilmiştir.
Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İzmir ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 102 ada 65 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkinini talep etmiştir
II. CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın değerli konumda olduğunu idarece taşınmaza düşük değer tespit edildiğini ileri sürmüştür.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 22.10.2015 tarihli ve 2014/484 Esas, 2015/235 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin 22.10.2015 tarihli ve 2014/484 Esas, 2015/235 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan temyiz incelemesinde; davacı idare vekilinin temyiz itirazının reddine, davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile tapu kaydındaki SİT şerhi nedeniyle değer kaybı yapılmaması, yeterli araştırma yapılmadan doğrudan % 40 oraında düzenleme ortaklık payı kesilmesinin doğru olmadığı ve yapı yıpranma payına ilişkin çelişkinin giderilmesi gerektiğinden bahisle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 26.02.2020 tarihli ve 2017/329 Esas, 2020/54 Karar sayılı kararı ile verilen süreler içerisinde idare tarafından depo edilmemesi nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin 26.02.2020 tarihli ve 2017/329 Esas, 2020/54 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan temyiz incelemesinde; fark kamulaştırma bedelinin kararardan sonra bloke edildiğinden tarafların beyanı alınarak usul ekonomisi ilkesi gözetilerek karar verilmesi gerektiğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.
D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Son Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; hükme esas alınan raporun bilimsel ve objektif olmadığını, düzenleme ortaklık payı hesabının hatalı olduğunu, dava konusu taşınmazın emsale olan değer oranının hatalı değerlendirildiğini ileri sürmüştür.
2. Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; Yargıtayın ikinci bozma ilâmının yargılamayı uzattığını, davalıların mülkiyet hakkına aykırılılık oluşturduğunu, kanundaki sürelere ek olarak Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin verdiği sürenin adil yargılanma hakkını ihlal ettiğini, süreci uzattığını, kararın bu sebeple bozulması gerektiğini ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu malikleri arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) Geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihaî kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Davalı vekilinin temyiz itirazının incelenmesinde ise aşağıdaki paragraf kapsamına göre değerlendirme yapılmıştır.
3. Dairemizin ilk bozma ilâmı sonrasında yapılan yargılamada usulüne uygun verilen süreler kapsamında fark kamulaştırma bedelinin süresinde bloke edilmediği, karardan sonra bloke edilmesi üzerine tarafların beyanları alınarak ve usul ekonomisi ilkesi gözetilerek karar verilmesi için bozma kararı verildiği, Dairemiz bozma ilâmı sonrası davalı vekilinin bozma kararına karşı direnilmesi yönünde dilekçe verdiği ve temyiz dilekçesininde bu yönde olduğu gözetildiğinde yasal kesin süreden sonra bloke edilen bedelin davalı tarafça kabul edilmediği anlaşıldığından davanın reddine karar verilmesi gerekmektedir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddine,
2. Davalılar vekilinin temyiz itirazının kabulü ile Mahkeme kararının BOZULMASINA,
Davalılardan peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde iadesine, davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
31.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.