Logo

5. Hukuk Dairesi2023/2278 E. 2023/9495 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tespiti ve davalı idareden tahsiline ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın değerinin gelir metoduyla tespitinde ve davalı idareden tahsiline karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/2661 Esas, 2022/3488 Karar

KARAR : Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : Uşak 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/613 Esas, 2020/246 Karar

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurularının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Uşak ili, ... ilçesi, ... köyü 126 ada 9 parsel sayılı taşınmaza kamulaştırma yapılmaksızın fiilen el atıldığını belirterek kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin davalı idareden tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz ile ilgili herhangi bir bilgi ve belgenin idare kayıtlarında bulunmadığını, Uşak ili, ... ilçesi, ... Köyü, 126 ada, 9 parsel sayılı taşınmaza ait kamulaştırma işlemlerinin başlatıldığını, kamulaştırma işlemlerinin devam ettiğini belirterek açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve el atma tazminatının davalı taraftan tahsil edilerek davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporu doğrultusunda, bedel artırım dilekçeleriyle harcını yatırdıkları 301.627,95 TL üzerinden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, hayvanlar nedeniyle meydana gelen zarar hariç, 205.627,95 TL üzerinden davanın kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığını, müvekkilinin taşınmazı fiilen boşalttığını, 01.08.2015 tarihinden itibaren faiz uygulanması gerekirken 20.07.2016 tarihinden itibaren faiz işletilmiş olmasının ve hüküm altına alınan alacağa da kamu alacaklarına uygulanan en yüksek faiz oranında faiz uygulanması gerekirken yasal faiz uygulanmasına karar verilmesinin doğru olmadığını belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

2.Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaza %26 oranında değer kaybı hesaplanırken bunun gerekçelerine yeterince değinilmediğini, Kanunun açık hükmüne rağmen soyut ifadelere dayalı olarak takdir edilen değer düşüklüğü bedelinin yerinde olmadığını, münavebe sisteminin tamamına yüksek gelir getiren ürünler dahil edilmek suretiyle bedel hesaplandığını belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kamulaştırmasız el atılan arazi niteliğindeki taşınmaza net gelir metodu uygulanarak değer biçen bilirkişi raporuna göre el atma bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesinin ve davacı taşınmazı üzerinde bulunan mandıradaki buzağılar yönünden, ileri tarihlerde çoğalmasına yönelik mahrum kalınan buzağı bedeli talebinin reddine karar verilmiş olması ve kamulaştırmasız el atma davalarında yasal faize hükmedilmesi gerektiğinin düşünülmesi de doğru görüldüğü; ancak davacı taşınmazına davalı idare tarafından kısmen el atıldığı ve el atılan kısmın bedeline hükmedildiği halde, mahkemece, el atılan kısmın tapu kaydının iptali ile terkinine karar verilmesi gerekirken, taşınmazın tamamının tapu kaydının iptali ile terkinine karar verilmiş olması, kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat istemi yönünden, dava konusu edilen taşınmazın değeri dava tarihine göre belirlendiğinden, hüküm altına alınan alacağın tamamına dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerekirken, hukuki el atma tarihi olarak kabul edilen 20.07.2016 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmiş olması, davacı tarafından fazladan yatırılan harcın, davacıya iadesi yönünde karar verilmemiş olması, taraflarca yapılan yargılama giderinin, kabul ve ret oranına göre, karşılıklı olarak taraflardan tahsiline, bakiyesinin kendi üzerlerinde bırakılmasına karar verilmemiş olması doğru görülmeyerek İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak belirtilen hususlar düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü istinaf sebeplerini tekrar ederek kararın bozulmasını istemiştir.

2. Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü istinaf sebeplerini tekrar ederek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, temel olarak davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazların değerinin biçilmesi ve bedelinin tahsili hususundadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

4. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanun'un (2942 sayılı Kanun) 11 inci maddesi

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arazi niteliğindeki taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca gelir metodu esas alınarak değer biçilmesinde, üzerinde bulunan yapılara yapı yaklaşık birim maliyetleri esas alınıp yıpranma payı da düşülerek, ağaçlara ise yaş, cins ve miktarına göre maktuen değer biçilmesinde ve alınan rapor uyarınca bedelin davalı idareden tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına, davacıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

23.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.