Logo

5. Hukuk Dairesi2023/2389 E. 2023/7894 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedeli davasında, mahkeme ve icra harçlarının maktu mu yoksa nispi mi olarak hesaplanması gerektiği uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: 7421 sayılı Kanun ile 2942 sayılı Kanun'a eklenen Ek 4. maddenin üçüncü fıkrası uyarınca, 04.11.1983 tarihinden sonra kamulaştırmasız el konulan taşınmazlar hakkında açılan davalarda mahkeme ve icra harçlarının maktu olarak belirlenmesi gerektiği gözetilerek, nispi harca hükmeden ara karar bozulmuş, esas kararı ise onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/52 Esas, 2022/2120 Karar

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 39. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/350 Esas, 2021/115 Karar

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu Ankara ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 92 ve 93 parsel sayılı taşınmazlara davalı idarece park, çocuk bahçesi, sosyal donatı alanı ve yol yapılmak suretiyle fiilen el atıldığından bahisle kamulaştırmasız el atmaya dayalı taşınmaz bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; Ankara İmar İdare Heyetinin 06.06.1978 tarihli ve 524 sayılı kararıyla onaylanan 71200 nolu parselasyon planı kapsamında imar uygulamasına alındığını, 5300 m² yüzölçümlü ... tapulama 92 sayılı parselin 1460 m²lik kısmının kamulaştırma olarak gösterildiğini, 960 m²lik kısmın düzenleme ortaklık payı olarak kesildiğini ve 2880 m²lik kısmın da 13771 ada 1 nolu parselde hisselendirildiğini, 27500 m² yüzölçümlü ... tapulama 93 sayılı parselin 7572 m²lik kısmının kamulaştırma olarak gösterildiğini, 4982 m²lik kısmın düzenleme ortaklık payı olarak kesildiğini ve 2504 m²lik kısmın 13771 ada 1 nolu parselde, 8131 m²lik kısmının da 13771 ada 2 nolu parselde hisselendirildiğini, 71200 nolu parselasyon planı ile oluşan 13771 ada 1 sayılı ve 13771 ada 2 sayılı parsele ait dağıtım cetveli üzerinde yer alan l ve 2 nci notlarda "tapulama ... 49,86,87,92,93 ve 7427 sayılı parsellerden kamulaştırılan toplam 54197 m²lik miktarın, imar tescili sırasında kooperatifin muvafakati gereğince bedelsiz terk edilecektir, terkin işlemi yapılmadan tescil işlemi yapılamaz" ibarelerinin bulunduğunun tespit edildiğini dava konusu 92 ve 93 nolu parselleri de kapsayan alanda,... Toplu Konut Yapı Kooperatifleri Birliği tarafından hazırlanan mevzii imar planına ilişkin 06.06.1978 tarih, 524 sayılı İmar İdare Heyeti kararında, planın İmar ve İskan Bakanlığının 29.03.1978 tarih, 2615 sayılı yazısı ile onaylandığı, kooperatifin 22.05.1978 tarihli ve 322 sayılı yazısı ile parselasyon haritasının tetkik ve tasdikini talep ettiğini, kooperatif tarafından düzenlenen plana 71200 plan numarası verildiğinin ifade edildiğini, davacı ... Kirtille'nin murisi ...’ın 92 ve 93 sayılı parsel üzerinde yer alan hisseleri ile ilgili Mevzii İmar Planı teklifi aşamasında aslı Ankara .... Noterliğinde bulunan 29.12.1977 tarih, 41167 yevmiye sayılı taahhütname ile ... Toplu Konut Yapı Kooperatifleri Birliği ve üye kooperatiflerine ait diğer parsellerle beraber toplu konut bölgesi olarak kabul ettiğini, adı geçen birlik tarafından hazırlanan imar planında kamuya devredilmesi gereken yerleri hiçbir hüküm istihsaline gerek kalmadan bedelsiz olarak kamuya terk edeceklerini kabuk beyan ve taahhüt etmiş olup, bu doğrultuda 06.06.1978 tarih, 524 sayılı kararında "düzenleme ortaklık payı dışında bağışlanan 54197 m²lik bedelsiz olarak terkin, ayrıca umumi hizmetlere ayrılan 27187 m² yüzölçümlü 13774 ada 1, 2 parsellerle, 13779 ada 1 ve 13780 ada 2 parsellerinde ilgili kamu kuruluşları adına bedelsiz olarak tescil edileceği" hükmü İle parselasyon planının onaylandığını, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 35 inci maddesinde ''İmar mevzuatı gereğince düzenlemeye tabi tutulan parsellerden düzenleme ortaklık payı karşılığı olarak bir defaya mahsus alınan yol, yeşil saha ve v.b. kamu hizmet ve tesislerine ayrılan yerlerde, özel parselasyon sonunda malikin muvafakati ile kamu hizmet ve tesisleri için ayrılmış bulunan yerler İçin eski malikleri tarafından mülkiyet iddiasında bulunulamaz ve karşılığı istenemez" hükmünün yer aldığı, davacı murisi ... tarafından dava konusu taşınmaz ile aynı plan içerisinde yer alan ve bedelsiz terke konu edilen 13774 ada 2 numaralı parsel için açılan dava ile ilgili Ankara 15. İdare Mahkemesinin 2015/1394 Esas, 2015/2439 Karar sayılı kararında, taşınmaz hissedarlarının 29.12.1977 tarih, 41167 yevmiye sayılı Ankara 1. Noterliğinin onayladığı taahhütnameyle dava konusu taşınmazda kayıtlı hisselerini bedelsiz olarak kamuya terk edeceklerini kabul, beyan ve taahhüt ettiği, ancak davacıların taahhütnamelerine aykırı olarak taşınmazdaki hisselerini ilgili belediyeye devretmediklerini, dolayısıyla mülkiyet haklarının kısıtlandığına dair hukuki sebebin geçersiz olduğu dikkate alındığında kamulaştırmasız el atmadan söz edilemeyeceği, haksız açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne taşınmaz bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, bedeline hükmedilen taşınmazın tapusunun iptali ve davalı idare adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacılar murisinin noter taahhütnamesi ile davaya konu bölümü bedelsiz terk ettiğini, bu nedenle bedel istenemeyeceğini, taşınmazın paydaşları tarafından açılan davaların taahhütname gereği reddedildiğini, bedelin yüksek olduğunu, gerekçeli kararın taşınmaza el atma tarihi itibarıyla çelişkili olduğunu, buna rağmen nispi harç ve nispi vekâlet ücretine hükmedildiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazların İmar İdare Heyetinin 06.06.1978 tarih ve 524 sayılı kararı ile onaylanan 71200 nolu parselasyon planıyla düzenlemeye alındığı, 5300 m² senet alanlı 92 nolu parselin 1460 m² sinin kamulaştırma alanı, 960 m² sinin düzenleme ortak payına ayrılıp kalan 2880 m²’nin ise imar parseline şuyulandırıldığı, yine davaya konu 27500 m² senet alanlı 93 parselin 7572 m² sinin kamulaştırma alanı, 4982 m² sinin düzenleme ortaklık payı olarak ayrılıp kalan 14946 m²’sinin ise muhtelif imar parsellerine şuyulandırıldığı, kamulaştırılacak alan olarak ayrılan taşınmaz bölümlerinin malikleri adına tapuya tescil edilerek tapunun beyanlar hanesine 71200 nolu plan gereği kamulaştırmaya ayrılmıştır şerhinin verildiği, tapuların halen ayakta olmakla birlikte zemin durumu itibarıyla 92 ve 93 parsellerin ... Mahallesi 1551. Cadde, 1573, 1574, 1575, 1576, 1584 sokakların olduğu bölgede park, çocuk parkı ve yeşil alan olarak kullanıldığı, İmar İdare Heyetinin yerini Büyükşehir Belediye Başkanlığının alması nedeniyle husumetin de bu idareye yöneltilmesi gerektiği, dava konusu taşınmazların paydaşları tarafından açılan ve Dairemize intikal eden dava dosyalarında davalı idare tarafından taşınmazlara hangi tarihte fiilen el atıldığının bilinmediğine dair yazı cevabı dikkate alındığında el atma tarihinin 1983 tarihinden sonra olduğunun kabulü ile arsa niteliğindeki taşınmazlara emsal karşılaştırması yapılarak değerlerinin tespit edilerek davalı idareden tahsiline dair kararda, dava konusu taşınmazın paydaşlarınca açılan davada Eylül 2012 değerlendirme tarihi itibarıyla 1.700 TL/m² birim bedel üzerinden davanın kabulüne dair hükmün Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 20.06.2017 tarihli ve 2017/21986-16548 sayılı ilamı ile onandığı da gözetildiğinde mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

2. 12.01.2023 tarihli ara kararı ile de 7421 sayılı Yasanın 5 nci maddesi ile 2942 sayılı Kanununa eklenen 4 üncü maddesinin 3üncü fıkrasında kabul edilen hükümle 04.11.1983 tarihinden sonra yapılan fiili el atmalarda da maktu harca hükmedilmesi ve harca yönelik düzenleme usul hükümlerine ilişkin olup, derhal uygulanması gerektiğinden bahisle davacı vekilinin talebinin kabulü ile maktu karar ve ilam harcı ile istinaf karar harcının mahsubu ile yatırılan harçların yatırana iadesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiş ayrıca kanun değişikliği ile maktu harca hükmesilmesi gerekmekle istinaf ve temyiz harçlarının idareye iadesine karar verilmesi gerektiği gibi maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin idareden tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlâk muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlâk muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

4. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 11 inci maddesi

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. Dosya içindeki bilgi ve belgelerden aynı taşınmaza ilişkin açılan ve Dairemiz denetiminden geçen kararlar gereği davalı idarenin taşınmazda paydaş olduğu, davacının uhdesinde bulunan ve zeminde yeri bulunamayan dava konusu taşınmazlar yönünden imar uygulamasını ve parselasyon planın yapan İmar İdare Heyeti yerine kain davalı ... Başkanlığına husumet yöneltilmesi doğru olduğu gibi, aynı taşınmaza ilişkin açılan ve Dairemiz denetiminden geçen dosyalarda el atma tarihinin 1983 tarihinden sonra olduğu anlaşıldığından nispi vekalet ücretine hükmedilmesi doğrudur.

4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı idare vekilinin aşağıdaki paragraf kapsamındaki kalan temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

5. Ne var ki 7421 sayılı Kanun ile 2942 sayılı Kanun'a eklenen Ek 4 üncü maddenin üçüncü fıkrası; “Bu Kanun kapsamında açılan davalarda verilen bedel ve tazminat kararlarına ilişkin mahkeme ve icra harçları, davalı idare tarafından ödenmek üzere maktu olarak belirlenir.” şeklinde düzenlenmiştir. Eldeki dava 04.11.1983 tarihinden sonra el atılan taşınmazın bedelinin tahsili istemine ilişkin olup 04.11.1983 tarihinden sonra kamulaştırma yapılmaksızın el konulan taşınmazlar hakkında açılan davalara ilişkin 2942 sayılı Kanun’da yasal düzenleme bulunmadığı, bu davaların kaynağını Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar ile 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararlarından aldığı nazara alındığında ve harca ilişkin hükümlerin resen gözetilmesi gerektiği de dikkate alındığında nispi harca hükmedilmesi gerektiğinin düşünülmemesi bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesinin 12.01.2023 tarihli ara kararınını ortadan kaldırılmasına karar verilmesi gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Bölge Adliye Mahkemesinin 12.01.2023 tarihli ara kararının ORTADAN KALDIRILMASINA

2. Davalı idare vekilinin temyiz itirazları reddi ile Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmediğinden usul ve yasaya uygun kararın ONANMASINA

Davalı idareden aşağıda yazılı kalan harcın alınarak Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,26.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.