"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/2203 Esas, 2022/3547 Karar
KARAR : Esastan ret/ Yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir 9. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2011/661 Esas, 2019/569 Karar
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davalılar ... ile TCDD Genel Müdürlüğü hakkında açılan davanın kabulüne, davalılar Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, ... ve ... aleyhine açılan davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Kararın davalı ..., TCDD Genel Müdürlüğü ile davalı ... vekillerince istinaf edilmesi üzerine, davalılar ... ile TCDD Genel Müdürlüğü vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine, davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı ..., TCDD Genel Müdürlüğü ile davacı ... Turizm Yatırım ve Ticaret A.Ş. vekilleri ile ... Gayrimenkul Yatırım A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;
Dava konusu İzmir ili, Konak ilçesi, ... Mahallesi 1393 ada 19 parsel sayılı taşınmazın dava açıldığı tarihteki maliki olan ... Gayrimenkul Yatırım A.Ş'nin İlk Derece Mahkemesi karar tarihinden sonra 22.03.2021 tarihinde, dava konusu taşınmazı ... Tarımsal Ticaret İthalat İhracat Sanayi ve Ticaret A.Ş’ye sattığı, ... Tarımsal Ticaret İthalat İhracat Sanayi ve Ticaret A.Ş. vekilinin 02.04.2021 tarihli dilekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakameleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 125 inci maddesinin birinci bendi uyarınca yeni malik olarak davaya devam etmek istediğini belirttiği, 20.09.2021 tarihinde ise bu şirketin ünvanın ... Turizm Yatırım ve Ticaret A.Ş. olarak değiştiği ve Bölge Adliye Mahkemesinde yargılamaya yeni malik üzerinden devam olunduğu anlaşılmıştır.
Bu itibarla; Bölge Adliye Mahkemesinin kararına karşı davada taraf sıfatı kalmayan ... Gayrimenkul Yatırım A.Ş. vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuş ise de Mahkeme hükmü ancak davada taraf durumu bulunan kişilerce temyiz edilebileceğinden eski malik ... Gayrimenkul Yatırım A.Ş vekili Av. ...’ın davada taraf sıfatı bulunmayıp temyiz hakkı ve yetkisi bulunmadığından temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
Davacı ... Turizm Yatırım ve Ticaret A.Ş. ile davalı ... ve TCDD Genel Müdürlüğü vekillerinin temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verilmiştir.
Taraf vekillerince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 13.02.2024 günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.
Duruşma günü davacılar vekili Avukat ... ile Avukat ... ve temyiz eden davalı ... vekili Avukat ... ile aleyhine temyiz olunan davalı idareler vekilleri Avukat Tolga Duman ve Avukat Muhammet Şimşek gelmişlerdir.
Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.
Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İzmir ili, Konak ilçesi, ... Mahallesinde bulunan 1393 ada, 19 ve 21 parsel sayılı taşınmazlar "... Limanı ve Liman Gerisi düzenlemeleri ve yolda" kalmakta olup taşınmazın uzun yıllardan beri bu şekilde kullanıldığını, taşınmazın sosyal donatı alanı olarak ayrılmasına ilişkin imar planlarının kesinleşmesinden sonra aradan geçen çok uzun zamana rağmen kamulaştırılmadığı gibi imar ve yapılaşma izni de verilmediğini, müvekkilinin mülkiyet hakkının ihlal edildiğini belirterek belirlenecek tazminatın davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiş, yargılama sırasında 1393 ada 21 parsel sayılı taşınmaza ilişkin açtıkları davadan feragat ettiğini belirtmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; davayı kabul etmediklerini, dava konusu taşınmazların mülkiyeti Yapı Kredi Bankası A,Ş.'ye ait 1393 ada 15 parselin ifrazı sonucu oluştuğunu, bu ifraz sonucu oluşan 403 m² alanlı 20 parselin idarelerince kamulaştırıldığını ve 25.12.1996 tarihinde yola terk işleminin yapıldığını, bu ifraz sonrası oluşan 19 ve 21 parsellerin idareleri ile hiçbir ilgilerinin bulunmadığını, davanın reddi gerektiğini belirtmiştir.
2. Davalı ... ve Altyapı Bakanlığı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazların 1393 ada 15 parselin ifrazı sonucu oluştuğunu, dava konusu 19 parselin yol olarak kullanıldığını, 21 parselin ise imar planında turizm, ticaret ve park alanında kaldığını, taşınmazların kamulaştırma yönünden idareleri ile bir ilgisinin bulunmadığını, bu nedenle idareleri hakkında açılan davanın reddi gerektiğini belirtmiştir.
3. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; özelleştirilmesine karar verilen ve özelleştirilen taşınmazların mülkiyetinin bağlı bulundukları kurum ve kuruluşlara ait olduğunu, kurumlarının mülkiyetle bir ilgisinin bulunmadığını, bu nedenle liman özelleştirme kapsamında bulunan taşınmazların müvekkili idareye devrinin söz konusu olmadığını, davanın reddi gerektiğini belirtmiştir.
4. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde hangi davalıya davanın ne için yöneltildiği ve kimden ne kadar bedel talep edildiğinin belirtilmediğini, kamulaştırmasız el atmadan söz edebilmek için taşınmaza kamuya yararı amacıyla sahiplenme kastı ile devamlı, fiili ve kalıcı el atma olması ve bunun kamulaştırmaya yetkili idare tarafından yapılması gerektiğini, dava konusu 19 parselin imar planında 45 metre genişliğinde yol ve ... Limanı olarak belirlendiğini, bu durumda tazminattan ... ve Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığının sorumlu olması gerektiğini, davanın reddi gerektiğini belirtmiştir.
5. Dahili davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu 19 parselin Liman Caddesinde bulunduğunu, bu caddenin ana arter niteliğinde olduğunu, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirtmiştir.
6. Dahili davalı TCDD Genel Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın belirsiz alacak davası şeklinde açılamayacağını bu tür davaların idari yargı yerinde görülmesi gerektiğine ilişkin Uyuşmazlık Mahkemesi kararları bulunduğunu, bu nedenle davanın görev yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının, müvekkili kurumu davaya dahil edilerek tarafları değiştiremeyeceğini, idarelerince taşınmaza herhangi bir el koyma olmadığını bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirtmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesi yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalılar ... ile TCDD Genel Müdürlüğü hakkında açılan davanın kabulüne, davalılar Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, ... ve ... aleyhine açılan davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde ..., TCDD Genel Müdürlüğü ile davalı ... vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu 1393 ada 19 parselin yol inşaatı ve emniyet sahası içinde kalan 1160 m² kısmının DLH Genel Müdürlüğü kamulaştırma sahası içinde kaldığını, dava konusu 1393 ada 21 parsel yönünden idareleri hakkında davanın reddine dair hüküm kurulmamasının hatalı olduğunu, ıslah edilen miktar yönünden ıslah tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerektiğini, reddedilen kısım yönünden nispi vekâlet ücreti takdir edilmesi gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
2. Davalı TCDD Genel Müdürlüğü vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazlara fiilen el atılmadığını, Bayındırlık Bakanlığını Demiryolları ve Limanlar İnşaat Reisliği tarafından 1969 yılında kamulaştırma işlemi yapıldığını, 1393 ada 15 parsele ilişkin Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığının 27.10.1993 tarihli ve 01.12.2004 tarihli olur ile idarelerine geçici devrinin yapıldığını, idarelerinin el atmadan sorumlu tutulamayacağını, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığının sorumlu olduğunu, nitekim İzmir 12. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/100 Esas sayılı tapu iptal ve tescil davasının da Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından açıldığını, aksi kabul halinde ise belirlenen bedelin çok yüksek olduğunu, m² birim değerinin fahiş olduğunu, faiz hükmünün hatalı olduğunu, taşınmaz üzerinde ipotek bulunduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
3. Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; idareleri hakkında Mahkemece açık bir hüküm kurulmadığını, davanın reddine karar verilip, idareleri lehine vekâlet ücreti taktir edilmesi gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile mahallinde yapılan keşif sonucunda düzenlenen fen bilirkişi raporu ile dava konusu 1393 ada 19 parselin A harfi ile gösterilen 1062 m²lik kısmın İzmir Liman Sahası içerisinde kaldığı, TCDD İzmir Liman İşletmesi olarak faaliyetini sürdürdüğü, B harfi ile gösterilen 1112 m² kısmın İzmir-Çeşme Otoyolunun Altınyol Viyadüğünde ve izdüşümü olan karayolunda kaldığı belirlenmiş olup, Özelleştirme İdaresi Başkanlığının 30.12.2004 ve 02.06.2005 tarihli yazılarına göre, ... Limanının TCDD Genel Müdürlüğü tarafından işletmesine karar verildiği anlaşıldığından bu kısımdan davalı TCDD Genel Müdürlüğünün sorumlu tutulması, taşınmazın 1112 m² kısmının Karayolları Genel Müdürlüğünün yol ağında bulunan İzmir-Çeşme Otoyolu viyadüğünde kaldığı anlaşıldığından bu kısımdan da Karayolları Genel Müdürlüğünün sorumlu olduğuna ilişkin kabulün yerinde olduğu belirtilerek, arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer belirlenmesinde bir isabetsizlik olmadığı; ancak, davalı ... hakkında hüküm kurulmaması, fen bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen kısmın karayolu viyadüğü olarak kullanıldığı anlaşıldığından yol olarak terkinine karar verilmemesi, davalı TCDD Genel Müdürlüğü harçtan muaf olmadığı halde muaf kabul edilmesi ve tapu kaydındaki takyidatların bedele yansıtılmaması doğru olmadığından ve davalılar Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, ..., ... hakkındaki davaların husumet nedeniyle reddi yerine feragat nedeniyle reddine karar verilmesi hatalı olduğundan davalılar ... ile TCDD Genel Müdürlüğü vekillerinin istinaf başvurularının reddine, davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ..., TCDD Genel Müdürlüğü ile davacı ... Turizm Yatırım ve Ticaret A.Ş. .... vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı ... Turizm Yatırım ve Ticaret A.Ş. vekili temyiz dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararındaki kamulaştırmasız el atma bedelinin “kdv hariç” olarak belirlenmesi hukuka uygun olup istinaf ilamının bu husustan düzeltilerek onanması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
2. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrarla Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
3. Davalı TCDD Genel Müdürlüğü vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrarla Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tapu maliki ile davalı idareler arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin sorumlu idareden tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
4. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanun'un (2942 sayılı Kanun) 11 inci maddesi
3. Değerlendirme
1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakameleri Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dava konusu İzmir ili, Konak ilçesi, ... Mahallesi kök 1393 ada 15 parsel sayılı 9209.00 m² yüzölçümlü taşınmazın 27.10.1969 tarihli kamu yararı kararı uyarınca ... Limanı Tevsii İnşaatı için Bayındırlık Bakanlığı Demiryolları ve Limanlar İnşaat Reisliği tarafından 2.500 m² kısmının kamulaştırılmasına karar verildiği, kamulaştırma tarihindeki malik olan Yapı Kredi Bankası AŞ.'ye kamulaştırma noter tebliğinin yapıldığı ve kıymet takdir komisyonu tarafından belirlenen bedelin bloke edildiği, Yapı Kredi Bankası A.Ş. tarafından İzmir 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1977/583 Esas, 1979/5 Karar sayılı dosyası ile kamulaştırma bedelinin artırılması için dava açıldığı ve davanın kabulüne karar verilerek bedelin artırıldığı, yapılan bu kamulaştırma işlemi sonucunda taşınmazın 1393 ada 19, 20 ve 21 parseller olarak ifraz gördüğü, 1393 ada 20 parsel sayılı taşınmazın Liman Caddesi olarak ... lehine terkin edildiği, eldeki davanın 1393 ada 15 parsel sayılı taşınmazdan ifrazen oluşan 1393 ada 19 parsel sayılı taşınmaza ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
3. 10.12.2014 tarihli fen bilirkişi raporunda dava konusu 1393 ada 19 parsel sayılı taşınmazın daha önce kamulaştırılmasına karar verilen kök 15 parsel sayılı taşınmazın 2.500 m²lik bölümü ile aynı alana isabet ettiği tespit edilmiştir.
4. İzmir 12. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/100 Esas, 2017/227 Karar sayılı dosyasında Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından dava konusu taşınmazın 2500 m²lik kısmının daha önce kamulaştırılması sebebiyle açılan tapu kaydının iptali ile idare adına tescili istemli davada yapılan yargılamada, taşınmazın İzmir ... Limanı için kamulaştırılmasına karar verildiği; kamulaştırma tarihindeki malik Yapı Kredi Bankası A.Ş.'ye kamulaştırma noter tebliğinin yapıldığı ve kıymet takdir komisyonu tarafından belirlenen bedelin bloke edildiği, Yapı Kredi Bankası A.Ş. tarafından, İzmir 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1977/583 Esas, 1979/5 Karar sayılı dosyası ile kamulaştırma bedelinin artırılması için dava açıldığı ve davanın kabulüne karar verilerek bedelin arttırıldığı, ancak bedel arttırım davasında belirlenen esas kamulaştırma bedelinin bankaya yatırıldığına dair bir belge delil sunulmadığı anlaşıldığından, davanın reddine karar verildiği ve bu kararın Dairemizin 2018/4827 Esas, 2019/15391 Karar sayılı ilamı ile onanmak sureti ile kesinleştiği anlaşılmıştır.
5. Dava konusu İzmir ili, Konak ilçesi, ... Mahallesi 1393 ada 19 parsel sayılı taşınmaz bakamından davalılar ... ve ... aleyhine açılan davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmesi yerindedir.
6. Her ne kadar Bölge Adliye Mahkemesince eldeki davada, 1393 ada 19 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırıldığından bahisle açılan tapu iptal tescil davasının reddine karar verilmesi sebebiyle dava konusu taşınmaza kamulaştırmasız el atıldığı kabul edilerek işin esasına girilerek karar verilmiş ise de 2942 sayılı Kanun’un 25 nci maddesi uyarınca hakların kullanılması ve borçların yerine getirilmesi bakımından kamulaştırma işlemi, mal sahibi açısından, usulüne uygun olarak yapılan tebligatla başlamakta olup idare tarafından daha önce açılan ve denetimden geçmek suretiyle kesinleşen tapu iptal ve tescil talepli 2015/100 Esas, 2017/227 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere dava konusu taşınmazın kamulaştırılmasına ilişkin tebligatın kamulaştırma tarihindeki malike usulüne uygun yapıldığı, malik tarafından tezyidi bedel davası açıldığının da anlaşıldığı; ancak artırılan bedel bloke edilmediğinden 2942 sayılı Kanun’un 17 nci maddesinde belirtilen koşullar tamamlanmadığından idarenin tescil talepli davasının reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
7. Bu durumda; dosyada bulunan bilgi ve belgelere göre dava konusu kök 1393 ada 15 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırılmasına karar verilen 2500 m²lik bölümünün eldeki davaya konu 1393 ada 19 parsel sayılı taşınmaza isabet ettiği anlaşılmış olup kamulaştırılan taşınmaz bakımından düzenlenen kamulaştırma noter tebligatının, kamulaştırma tarihindeki malik Yapı Kredi Bankası A.Ş.‘ye usulüne uygun tebliğ edildiği ve Yapı Kredi Bankası A.Ş. tarafından, İzmir 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1977/583 Esas, 1979/5 Karar sayılı dosyası ile kamulaştırma bedelinin artırılması için dava açıldığı, bu nedenle somut uyuşmazlıkta dava konusu 19 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma işleminin kesinleştiği dikkate alınarak, kamulaştırmasız el atma nedeni ile tazminat talepli davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile davanın kabulüne karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirir.
8. Dava konusu İzmir ili, Konak ilçesi, ... Mahallesi 1393 ada 21 parsel sayılı taşınmaz bakımından ise temyiz eden davalılar ... ile TCDD Genel Müdürlüğü yönünden de davanın feragat nedeniyle reddi ile ret sebebinin de aynı olması gözetilerek bu idareler lehine tek ve maktu vekâlet ücretine hükmedilmek suretiyle karar verilmesi gerekirken bu parsel bakımından yalnızca Konak Belediyesi yönünden feragat nedeni ile ret kararı verilmesi isabetsizdir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
A. ...'nin Temyizi Yönünden
1. Davada taraf sıfatı bulunmayıp temyiz hakkı ve yetkisi bulunmadığından temyiz dilekçesinin REDDİNE,
B. Davacı, Davalı ..., TCDD Genel Müdürlüğü Temyiz Yönünden,
1. Davacı ... Turizm Yatırım ve Ticaret A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının reddine,
2. davalı ... ile TCDD Genel Müdürlüğü vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Davalı ... kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, 21.09.2023 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince belirlenen 17.100,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacı idarelerden alınarak davalı ... Müdürlüğüne ödenmesine,
Davacılardan peşin alınan temyiz harçlarının Hazineye irat kaydedilmesine, davalı TCDD Genel Müdürlüğünden peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine,
Dosyanın 6100 sayılı Kanun'un 373 üncü maddesi ikinci fıkrası uyarınca Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
13.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.