Logo

5. Hukuk Dairesi2023/264 E. 2023/6986 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan bir taşınmazın bedelinin tespiti, idare adına tescili ve tapudan yol olarak terkini istemine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Emsal taşınmaz seçiminde dava tarihine yakınlık ve mesafe kriterlerine uyulmaması, taşınmazın imar durumu ve düzenleme ortaklık payı konusundaki belirsizliklerin giderilmemesi, bina yıkım bedeli hesabının eksikliği, tescil hükmünün kurulmaması, faiz başlangıç tarihi ve ipotekli hissenin bedele yansıtılmaması hususlarında yerel mahkemenin eksik inceleme yapması ve hükme esas aldığı bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olmaması gözetilerek, yerel mahkeme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/99 Esas, 2022/398 Karar

KARAR : Kabul

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili ve tapudan yol olarak terkini istemine ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde; Hatay ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 2801 parsel sayılı taşınmazın ifrazıyla oluşan 3846 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili ve tapudan yol olarak terkini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 24.06.2016 tarihli ve 2015/642 Esas, 2016/502 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin 24.06.2016 tarihli ve 2015/642 Esas, 2016/502 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan temyiz incelemesi sonucunda; hükme esas alınan bilirkişi raporunda emsal alınan Yenişehir Mahallesi 3648 parsel sayılı taşınmaz limited şirkete satılmış olup, özel amaçlı bu satışın somut emsal olarak değerlendirilmesi doğru olmadığı gibi, emsal taşınmaz ile dava konusu taşınmazın dava tarihi itibarıyla resen belirlenen emlak vergisine esas değerlerinin denetlenmediği, ayrıca emsal taşınmaz imar parseli, dava konusu taşınmaz kadastro parseli olduğu halde, düzenleme ortaklık payı oranı sorulup, belirlenen metrekare birim değerinden düşülmeden ve dava konusu taşınmazın aynı mahalleden alınan emsalden 8 kat değerli kabul edilerek m² değerini belirleyen bilirkişi raporu inandırıcı bulunmamış ve bilirkişi raporunda (A) ile gösterilen 3 katlı binanın 21 m²sinin kamulaştırılan alanda bulunduğu gözetilerek, binanın kısmen yıkılması durumunda kalan kısmın statik olarak kullanılıp kullanılamayacağı konusunda ayrıntılı rapor alınmadan, tüm bina bedeline hükmedilmesi doğru görülmeyerek kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 29.07.2022 tarihli ve 2019/99 Esas, 2022/398 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz bedelinin yüksek belirlendiğini, emsal seçiminin hatalı yapıldığını, dava tarihine yakın tarihli satışın emsal alınması gerektiğini, dava konusu taşınmaz üzerinde yapı bulunmadığı halde yapı bedeli hesaplandığını, idare lehine vekâlet ücreti verilmesi gerektiğini ve bozma sonrası tespit edilen bedele ilk karar tarihine kadar faiz işletilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesi gereği yürürlükte bulunan 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arsa niteliğindeki Hatay ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 2801 parsel sayılı taşınmazın ifrazıyla oluşan 3846 parsel sayılı taşınmaza emsal kıyaslaması yapılarak, üzerindeki yapılara ise resmi birim fiyatları esas alınıp yıpranma payı düşülmek suretiyle değer biçilmesinde yöntem olarak bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan kararı da göz önüne alınarak, davanın niteliği gereği davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinde hukuka aykırı bir yön bulunmamaktadır.

4. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre; davacı idare vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

5. Dava konusu taşınmazın imar planına dahil olmakla birlikte olduğu gibi bırakılan kadastral parsel mi, yoksa fiili imar uygulaması sonucu oluşan imar parseli mi olduğu konusunda yeterli araştırma yapılmaksızın %40 düzenleme ortaklık payı kesilerek bedel belirlenmesi ve hükme esas alınan bilirkişi raporunda somut emsal alınan Antakya ilçesi, Küçükdalyan Mahallesi, 1428 parsel sayılı taşınmazın 17.01.2008 tarihli satışının değerlendirmeye alındığı, satış tarihinin dava tarihine mümkün olduğunca yakın tarihli satışın seçilmemesi de doğru olmadığı gibi emsal taşınmaz dava konusu taşınmaza yaklaşık 36 kilometre mesafede olması nedeniyle, bu emsali hükme esas alan rapor inandırıcı ve hüküm kurmaya elverişli değildir.

6. Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibarıyla, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibarıyla imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi doğru görülmemiştir.

7. Davacı idarece dava dilekçesinde dava konusu taşınmazın kamulaştırılan kısmının davacı idare adına tescili ve yol olarak terkini talep edildiği halde tescil hükmü kurulmaması yerinde değildir.

8. Bozmadan sonra tespit edilen kamulaştırma bedeli ilk karar ile hüküm altına alınan bedelden düşük olduğundan tespit edilen bedele ilk karar tarihine kadar faiz işletilmesi gerektiğinin düşünülmemesi hatalıdır.

9. Tapu kaydında davalılardan ... hissesinde bulunan ipoteğin hükmedilen bedele yansıtılmaması bozmayı gerektirir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan temyiz olunan Mahkeme kararının BOZULMASINA,

11.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.