Logo

5. Hukuk Dairesi2023/2757 E. 2023/10434 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tespiti ve davalı idareden tahsili istemine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmaza el atılma tarihinin tespiti ve bu tarihin 5999 sayılı Kanun'un geçici 6. maddesi kapsamında olup olmadığının belirlenerek, el atma tarihindeki niteliğine göre taşınmaz bedelinin hesaplanması gerektiği gözetilerek eksik inceleme ile hüküm kurulması nedeniyle bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2343 Esas, 2022/3146 Karar

DAVA TARİHİ : 25.11.2014

KARAR : Kısmen kabul kısmen ret

Taraflar arasındaki İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsiline ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda; gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu Şanlıurfa ili, ... ilçesi, Karaköprü Mahallesi parsel 1223 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, davalı idarece dava konusu taşınmazla ilgili olarak müvekkili hakkında 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 38 inci maddesine göre fiili işgal/el atma tarihinden itibaren 20 yıl geçmiş olduğu gerekçesiyle Şanlıurfa 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1997/502 Esas sayılı dosyası ile hükmen tescil davası açıldığını yapılan yargılama neticesinde dava konusu taşınmazın Maliye Hazinesi adına tescil edildiğini, davacı adına yapılmış herhangi bir kamulaştırma evrakının bulunmadığını ve Hazinenin mülkiyeti bedelsiz olarak devraldığını, taraflarından 5999 sayılı Kanun ile 2942 sayılı Kanun'a eklenen geçici 6 ıncı madde hükümleri doğrultusunda davalı idareye uzlaşma başvurusunda bulunulduğunu; ancak başvurunun reddedildiğini, kamulaştırmsız el atılan taşınmazın bedelinin el atma tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili beyan dilekçesiyle sehven taşınmazın parsel numarasını 1223 olarak yazdıklarını, dava konusu parselin 1223 değil 1233 olduğunu ve yargılamaya bu parsel üzerinden devam edilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesini 21.11.2017 tarihli ve 2014/970 Esas, 2017/ 749 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 30.05.20191 tarihli ve 2018/ 201 Esas, 2019/1045 Karar sayılı kararı ile davanın reddine karar verilmesi gerektiğinden bahisle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmiştir.

V.BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesi 30.05.20191 tarihli ve 2018/201 Esas, 2019/1045 Karar sayılı kararı kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; kamulaştırma kararı davacıya usulüne uygun tebliğ edilmediği ve davalı idarece belirtilen tezyidi bedel davasının dava konusu taşınmazla ilgisi saptanmadığından kesinleşmiş bir kamulaştırmadan bahsedilemeyeceği gibi, 2942 sayılı Kanun'un 38 nci maddesi Anayasa Mahkemesinin 04.11.2003 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanan kararı ile iptal edilmiş olup, 30.06.2010 tarihinde yürürlüğe giren 5999 sayılı Kanun ile 2942 sayılı Kanun'a eklenen geçici 6 ncı madde ve bu maddede 6487 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikler gözetildiğinde, davacının kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan tazminat davası açma hakkı bulunduğundan davanın esasına girilmesi gerektiğinden bahisle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin 13.01.2022 tarihli ve 2021/1227 Esas, 2022/33 Karar sayılı kararı ile davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun ve davacı vekilinin katılmalı istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin 13.01.2022 tarihli ve 2021/1227 Esas, 2022/33 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; Şanlıurfa 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 21.11.2017 tarihli ve 2014/970 Esas, 2017/749 Karar sayılı ilamının Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesinin 30.05.2019 tarihli ve 2018/201 Esas, 2019/1045 Karar sayılı ilamı ile ortadan kaldırıldığı ve bozma sonrası yeniden esas hakkında bir karar verilmesi gerektiğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.

D. Bölge Adliye Mahkemesince İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma ilamı gereğince inceleme ve işlem yapılarak davanın kısmen kabulü ile dava konusu taşınmazın bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; davanın zamanaşımı süresi içinde açılmadığını, kamulaştırma işleminin kesinleştiğivi, 5999 sayılı Kanun'un dava konusu taşınmaz yönünden uygulama yeri olmadığını, hükme esas alınan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olmadığını, faize talep aşılmak suretiyle dava tarihinden itibaren hükmedilmesinin doğru olmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin idareden tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

4. 5999 sayılı Kanun ile 2942 sayılı Kanun'a eklenen geçici 6 ncı madde

5. 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dava konusu taşınmaza davalı idarece 09.10.1956 ile 04.11.1983 tarihleri arasında el atıldığını tespit durumunda 5999 sayılı Kanun ile 2942 sayılı Kanun'a eklenen geçici 6 ncı madde uyarınca fiilen el konulduğu tarihteki nitelikleri esas alınıp dava tarihindeki değerinin belirlenmesi gerekir.

3. Bu itibarla; dava konusu taşınmaza davalı idarece hangi tarihte el atıldığı kesin olarak tespit edilerek, el atma tarihinin 09.10.1956 ile 04.11.1983 tarihleri arasında olduğunun anlaşılması halinde, taşınmazın el atma tarihindeki niteliği tespit edilerek, arazi niteliğinde ise net geliri esas alınarak, arsa niteliğinde ise hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile hüküm kurulması bozmayı gerektirir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı idare vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA

Dosyanın 6100 sayılı Kanun'un 373 üncü maddesinin ikinci fıkrası gereğince kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.