"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/369 Esas, 2022/554 Karar
KARAR : Kabul
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde; İstanbul ili, Arnavutköy ilçesi, ... Mahallesi 192 ada 37 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın arsa vasfında olduğunu, idarece belirlenen değerin fahiş denecek ölçüde düşük olduğunu ileri sürmüştür.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 21.01.2016 tarihli ve 2014/245 Esas, 2016/12 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 26.10.2017 tarihli ve 2016/9968 Esas, 2017/23453 Karar sayılı bozma ilâmı ile dava konusu taşınmaz kamulaştırma kararından sonra düzenlenen 1/1000 ölçekli imar planı içinde ise de, söz konusu imar planı kamulaştırma amacına uygun yapıldığından taşınmazın arsa olarak kabul edilemeyeceği gözetilip, taşınmaza ekilebilir net ürün gelirine göre arazi olarak değer biçilmesi ve biçilen değere objektif değer artırıcı unsur oranı ilave edilmesi gerektiği düşünülmeden, eksik inceleme sonucu bedel tespiti doğru görülmeyerek Mahkeme kararı bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen İkinci Karar
Mahkemenin 11.03.2020 tarihli ve 2018/393 Esas, 2020/218 Karar sayılı kararı ile bozma ilamı gereğince inceleme ve işlem yapılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin 11.03.2020 tarihli ve 2018/393 Esas, 2020/218 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairece yapılan inceleme sonucunda; dava konusu taşınmazın konumu, bilirkişi raporunda belirlenen özellikleri dikkate alınarak tespit edilen metrekare birim fiyatına % 110 oranında objektif değer arttırıcı unsurun ilave edilmesi gerekirken yazılı şekilde objektif değer arttırıcı unsurun % 75 kabulü ile sonuç itibarıyla az bedele hükmedilmesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan kararı da göz önüne alınarak davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi gerektiğinden, Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen İkinci Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma ilamı gereğince inceleme ve işlem yapılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; müünavebeye buğday ve kavunun alınmasının hatalı oldığunu, raporlara itirazlarının gözetilmediğini, taşınmazın arsa vasfında olduğunu sürerek kararın bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, kamulaştırma bedellerinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihaî kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arazi niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca net geliri esas alınarak ve bozma ilamı gereğince objektif değer artırıcı unsur uygulanmak suretiyle değer biçilmesi, tespit edilen bedelin davalı tarafa ödenmesi ve dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile idare adına tesciline karar verilmesi yerindedir.
3. Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
4. Buna karşın, dava konusu taşınmazda davacı TOKİ'nin de paydaş olduğu gözetilerek kamulaştırmadan arta kalan 1981,58 metrekarelik bölümün payları oranında tapu malikleri üzerinde bırakılmasına karar verilmesi gerekirken infazda tereddüt oluşturacak şekilde davalılar üzerinde bırakılması bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalılar vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine,
2. Kamu düzeni gözetilerek Mahkeme kararının hüküm fıkrasının 6 ıncı bendinde geçen "aynı parsel numarası ile davalılar üzerinde bırakılmasına" ibaresinin hükümden çıkartılmasına yerine "aynı parsel numarası ile payları oranında tapu kayıt malikleri üzerinde bırakılmasına" ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Davalılardan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine,
09.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.