Logo

5. Hukuk Dairesi2023/2796 E. 2023/9110 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İmar uygulaması neticesinde bedele dönüştürülen taşınmaz payına takdir edilen bedelin yetersiz olduğu iddiasıyla açılan davada, bedelin artırılmasının talep edilmesine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Uygulamanın tapuda tescil tarihi esas alınarak belirlenen bedelin, Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi'ne göre güncellenerek hesaplanmasında isabetsizlik bulunmadığı ve takdir edilen bedelin davalı idarece ödendiğinin tespit edilmesi gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1669 Esas, 2023/64 Karar

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 8. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2017/237 Esas, 2021/319 Karar

Taraflar arasındaki imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payına takdir edilen karşılığın artırılması istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul ili, Sancaktepe ilçesi, ... Mahallesi, 7385 ada 265 parsel sayılı taşınmazın davalı idarece imar uygulaması nedeniyle bedele dönüştürülen kısmına takdir edilen bedelin artırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kısmen kabulüne artırılan bedelin dava tarihinden itibaren faiziyle davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; vekâlet ücretinin nispi hesaplanması gerektiğini ve ihtilafsız bedel olan 5287,03TL'nin davalı idarece ödendiği ispat edilmediği hâlde, bu kısma ilişkin talebin rededilmesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürmüştür.

2.Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece eksik inceleme ile hüküm kurulduğunu, rapora itirazlarının değerlendirilmediğini, emsallerin dikkate alınmadığını, emsal seçimi ve değerlendirmesinin hatalı olduğunu, taşınmazın gerçek değerini yansıtmadığını, bedelin fahiş belirlendiğini, uzlaşmanın dava şartı olduğunu, davada idari yargının görevli olduğunu, hak düşürücü süre ve zamanaşımı sürelerinin geçtiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arsa niteliğindeki taşınmaza imar uygulamasının tapuya tescil edildiği tarih değerlendirme tarihi esas alınarak tespit edilen ipotek bedelinin Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi tablosu uygulanarak dava tarihine güncellenmek suretiyle ipotek bedelinin artırılmasına karar verilmesi doğru olduğu gibi 3194 sayılı İmar Kanunu'nun (3194 sayılı Kanun) 17nci maddesinin son fıkrası "Bu madddeye göre bedel takdirleri ve bu bedellere itiraz şekilleri 2942 sayılı Kamulaştırma Kanun (2942 sayılı Kanun) hükümlerine göre yapılır" hükmü dikkate alınarak adli yargının görevli olduğu ve kanunda bu davalarda hak düşürücü ve zamanaşımı süresinin öngörülmediği, 07.09.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6745 sayılı Kanun'un 35 inci maddesi ile 2942 sayılı Kanun'a eklenen gecici 12 nci maddesi ile yapılan değişiklik ve Anayasa Mahkemesinin 16.11.2017 tarihli ve 2016/195 Esas, 2017/158 Karar sayılı kararı gereğince maktu vekâlet ücretine hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından, taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2.Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payına idarece takdir edilen karşılığının artırılması istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2.3194 sayılı Kanun'un 17/son maddesi

3.6745 sayılı Kanun'un 35 inci maddesi ile 2942 sayılı Kanunu'a eklenen geçici 12 nci maddesi

4.2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesi

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza 6745 sayılı Kanun'un 35 inci maddesi ile 2942 sayılı Kanuna eklenen geçici 12 nci maddesi uyarınca uygulamanın tapuda tescil edildiği tarih değerlendirme tarihi olarak esas alınıp, emsal karşılaştırması sonucu tespit edilen bedelin, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi tablosuna göre dava tarihine güncellenmesi suretiyle değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

3.Dosya içindeki bilgi ve belgeler ile davacının talebi üzerine davalı idarece bankaya ödeme yazısı yazıldığı hususları birlikte değerlendirildiğinde idarece takdir edilen bedelin ödendiğinin kabulü doğrudur.

4.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Taraflardan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

17.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.