"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) öngördüğü yargılama sistemine göre ilk derece mahkemesinin kesin olmayan kararına karşı önce istinaf yoluna başvurulabilmektedir. İstinaf başvurusu üzerine bölge adliye mahkemesince, başvuran tarafın istinaf başvurusunun usulden ya da esastan reddine karar verilebilir veya ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulabilir.
Bu durumda Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı, istinaf başvurusu reddedilen tarafın ya da istinaf incelemesi sonucunda ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeni hüküm kurulması hâlinde aleyhine karar verilen tarafın temyiz hakkı bulunmaktadır. Başka bir deyişle istinaf başvurusunun reddi hâlinde bölge adliye mahkemesi kararına karşı temyiz hakkı sadece istinaf başvurusu reddedilen tarafa ait olup bu hâlde ilk derece mahkemesi kararını istinaf etmeyen tarafın temyiz hakkı bulunmamaktadır.
Somut uyuşmazlıkta, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın kabulüne dair karara karşı davacı tarafça istinaf yoluna başvurulmuştur. Davacı idarenin istinaf başvurusu da esastan reddedilmiştir. Hâl böyle iken İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yoluna başvurmayan davalı vekilinin, istinaf başvurusunun esastan reddine dair Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı temyiz hakkı bulunmamaktadır.
Bu nedenle, davalılar vekilinin temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı idare vekilinin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü.
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde; ... ili, ... ilçesi, ... Köyü 149 ada 17 parsel sayılı taşınmazda ... mevcut demiryolu hattının deplase edilmesi ile yeni demiryolu güzergahına isabet eden gayrimenkullerin kamulaştırılarak bedelinin tespiti ve davalı idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde, dava konusu yerde demiryolu hattı geçirileceği için derin kazılar yapıldığı halde daha sonra güzergah değiştirildiğini, ...&...&... iş ortaklığına karşı tazminat davası açtıkları halde, sorumlunun TCDD olduğunun kabulü ile işbu kamulaştırma bedel tespit tescil davasının açıldığını, ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/1443 Esas sayılı dosyanın konusunun aynı taşınmaz olması halinde sırf ...&...&... İş Ortaklığına yönelik devam eden ve artık karar aşamasına gelen 2019/1443 Esas sayılı dosyanın konusuz bırakılması amacıyla açılmış olan iş bu davanın reddine ve yargılama giderlerinin ve vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; tespit edilen birim bedelin, çevredeki taşınmazlara oranla yüksek hesaplandığını ve uygulanan kapitalizasyon faiz oranına itiraz ederek kararı istinaf etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile sulu tarım arazisi niteliğindeki taşınmaza net gelir metodu esas alınarak değer biçilmesine ve Anayasa Mahkemesinin 27.11.2020 tarihli ve 31317 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 16.07.2020 tarihli ve 2018/104 Esas, 2020/39 Karar sayılı iptal kararı sebebiyle tespit edilen bedelin kararın kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine ilişkin İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul ve kanuna uygun olduğu anlaşıldığından, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde, istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek münavebe planında verim miktarları yüksek, üretim masrafları düşük alındığını, ikili münavebe yöntemi uygulandığı halde üretim masraflarının 1/3 oranında alınması yasal olmadığını, hükme esas alınan bilirkişi raporu denetime elverişli olmayıp eksik ve yetersiz olduğunu ileri sürerek kararı temyiz etmektedir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu malikleri arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri
2.2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ve 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkralarının ilgili bölümleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arazi niteliğindeki ... ili, ... ilçesi, ... köyü 149 ada 17 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca olduğu gibi kullanılması hâlinde getireceği net gelir esas alınarak değer biçilmesi yerindedir.
3. Hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda 2020 Solhan İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü verilerinin uygulanması, dava konusu taşınmazın belirtilen özelliklerine ve dosya kapsamına göre belirlenen kapitalizasyon faiz oranı uygun görülmüştür.
4. Mahkemece tespit edilen kamulaştırma bedeline işlemiş faiz ve nemaları ile birlikte derhâl ödenmesine karar verilmesi doğrudur.
5. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre, usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARARAçıklanan sebeplerle;
A.Davalılar Vekilinin Temyizi Yönünden
Davalılar vekilinin temyiz dilekçesinin REDDİNE,
B.Davacı İdare Vekilinin Temyizi Yönünden
Davacı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın 6100 sayılı Kanun'un 373 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
14.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.