"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/748 Esas, 2022/1739 Karar
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/434 Esas, 2019/134 Karar
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince aktif husumet yokluğu sebebiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
l.DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Sakarya ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 104 ada 7 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar cevap dilekçesi sunmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın aktif husumet yokluğu sebebiyle reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A.İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B.İstinaf Sebepleri
Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararda aktif husumet yokluğu sebebiyle davanın reddine karar verildiğini, oysa dosyanın 2018/47 Esas sayılı dosyadan tefrik edildiğini ve diğer dosyada davanın kabulüne karar verildiğini, davanın reddedilecek ise pasif husumet yokluğundan reddinin gerektiğini, zira davacı taraf olarak husumetlerinin geçerli olduğunu, ancak dava açıldığı tarihte davalı sıfatı belli iken, davalılar arasındaki ihtilafın neticelendiğini ve iş bu karardaki davacıların davalı sıfatı kalmadığını, kararda sehven aktif husumet yokluğundan redde karar verildiğinden davalılar lehine vekâlet ücretine hükmedildiğini, idareleri lehine vekâlet ücretine hükmedilmediğini, ayrıca taraflarınca yapılan yargılama giderlerinin üzerilerinde bırakılmaması; vekâlet ücretiyle birlikte davalılara yüklenmesi gerektiğini belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini, tehiri icra kararı verilmesini talep etmiştir.
C.Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı idarenin tefrikten evvel 2018/47 Esas sayılı dosyada açmış olduğu davanın tarihinin 02.03.2018 olduğu, aralarında dava konusu taşınmazın da bulunduğu ... Kadastro Mahkemesinin 2009/23 Esas, 2013/37 Karar sayılı dosyasının bekletici mesele yapılmış olduğu, daha sonra Mahkemece 20.11.2018 tarihinde tefrik yönünde ara karar kurularak ... Kadastro Mahkemesinde görülen davanın dava tarihi 07.06.2013 kararın kesinleşme tarihinin ise 28.09.2017 olduğu, davacı idarenin açmış olduğu kamulaştırma davasının 02.03.2018 tarihli oluşu dikkate alındığında dava konusu parselin malikinin belirlenmiş durumda olduğu, her ne kadar İlk Derece Mahkemesince davalılara husumet yöneltilmemesi gerektiğinden bahisle pasif husumet nedeniyle hüküm kurulması gerektiği halde, davacının aktif husumetinin bulunmadığı gerekçesiyle ret karan verilmiş ise de bu hususun sonuca etkili görülmediği, kaldı ki her halükarda dava usulden reddedilmiş olup, davacı lehine vekâlet ücreti takdir edilemeyeceği davalılann taşınmazda malik olmadıkları, kamulaştırma davasının açıldığı tarihte belli olduğundan davalılar lehine vekâlet ücretine hükmedilip, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasının doğru olduğu gerekçesi davacı idare vekilinin istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B.Temyiz Sebepleri
Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaza ilişkin kamulaştırma bedelinin tespit ve tescili istemi ile dava açıldığı sırada mülkiyetinin ihtilaflı olduğunu, dava tarihi itibarıyla dava konusu taşınmaz maliklerinin bilinmediğinden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C.Gerekçe
1.Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.
2.İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.
3.Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dava konusu Sakarya ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 104 ada 7 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespit ve davalı idare adına tescili istemi ile Mahkemenin 2018/47 Esas sayılı dosyası ile 18.01.2018 tarihinde dava açıldığı, aralarında dava konusu taşınmazın da bulunduğu taşınmazlarla ilgili ... Kadastro Mahkemesinin 2009/23 Esasında 10.04.2009 tarihinde kadastro tespitine itiraz istemi ile açılan davanın yargılaması sonucunda dava konusu 104 ada 7 parsel taşınmazın ... adına tespitine ilişkin verilen kararın 12.10.2017 tarihinde kesinleştiği tarihten sonraki bir tarihte aralarında ... 'un da bulunduğu 52 davalı hakkında bedel tespit davasının açıldığı dava konusu taşınmaza ilişkin mülkiyet ihtilafı giderildiğinin öğrenilmesinden sonra ... dışındaki diğer davalılar yönünden sonucu itibarıyla doğru olacak şekilde davanın usulden reddine karar verilmesi yerinde görülerek davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
30.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.