"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/390 Esas, 2022/1427 Karar
KARAR : Yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 5. Sulh Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/2001 Esas, 2019/2292 Karar
Taraflar arasındaki kat malikleri kurulunda alınan kararın iptali davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin .... Çankaya/Ankara adresinde bulunan ... Apartmanı 11 Nolu dairenin maliki olduğunu, müvekkillerinin apartmanında hiçbir zaman usulüne uygun toplantı yapılmadığını, kapıcı tarafından elden karar defteri gezdirilerek karar alınmış gibi gösterilmeye çalışıldığını, kimseye önceden tebligat yapılmadığını, müvekkilinin hiçbir toplantıdan haberi olmadığı gibi gerçekte de bir toplantı da yapılmadığını, kimseye bilgi verilmeden imzalar toplandığını, başka apartman maliklerine karar defteri götürülürken müvekkiline daha defter getirilmediğini ve imzasının alınmadığını, buna ilişkin apartman maliklerinin tanık olarak dinletileceğini, yöneticinin sürekli usulüne aykırı işlemler yaptığını, geçmişte de kararların iptal edildiğini, toplantı olmadığı halde toplantı varmış gibi göstermenin ayrıca karar defterini kapı kapı gezdirip imza toplamanın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu anlamında görevi ihmal suçunu oluşturduğunu, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulacağını, kararların 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'na (634 sayılı Kanun) aykırı bir şekilde alındığını, öncelikle usulüne uygun bir toplantı çağrısı olmadığını, kimseye tebligat yapılmadığını, ayrıca bir toplantı yapılmadan toplantı var gibi karar alınmadığını, daha sonra imzalar toplanmaya çalışıldığını, müvekkilinin hiç birinde imzasının bulunmadığını, ayrıca içerik olarak da 634 sayılı Kanun'a aykırı kararlar alındığını, tüm maliklerin oy birliği ile alınması gereken kararlarda dahi oy birliği varmış gibi gösterildiğini, imar ve kanuna aykırı kararlar alındığını, bu kararların herkesi bağlayacak kararlar olduğunu, dolayısıyla iptali gerekdiğini, 31.07.2018 - 31.08.2018 - 18.09.2018 - 20.09.2018 tarihinde olağan ve olağanüstü genel kurulunda alınan kararların iptali ile alınan kararların yok sayılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf talebinde özetle; davacının kötü niyetli olarak toplantı çağrılarının tebligatlarını almaktan imtina ettiğini, aynı bina içerisinde yaşarken toplantılardan haberdar olmamasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, hükmün dayandığı tanık anlatımları yönünden de davacı yönetim ile dinlenilen tanıklar arasında aidat ödenmemesi nedeniyle uyuşmazlıklar bulunduğunu, hatta Salman Kara'nın evinin satış aşamasına geldiğini, hatalı ve eksik inceleme ile karar verildiğini, kararın usul ve kanuna aykırı olduğunu ileri sürerek, istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile yönetimin aldığı kararların iptalinin mahkemeden istenemeyeceği, bu durumda davacının dava açmakta hukuki yararının bulunduğundan söz edilemeyeceği, dava şartlarından olan hukuki yararın işbu davada yönetim kurulu kararlarının iptali istemi yönünden bulunmadığı gözetilerek davanın kısmen reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru görülmediğinden, davalı vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda belirtilen gerekçelerle kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin kararının kaldırılarak yeniden hüküm kurmak sureti ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; reddedilen taleplere yönelik hukuki yararının bulunduğunu, bu toplantıların diğerlerinin devamı niteliğinde olup davanın tümden kabulünün gerektiğini ileri sürmüştür.
2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itirazlarını ileri sürerek kararın eksik inceleme neticesinde verildiğini belirtmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık kat malikleri kurulu karanının iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun (634 sayılı Kanun) 19 uncu ve 33 üncü maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Davacı kat malikinin kat malikleri kurulu toplantısının iptalini istediği anlaşılmaktadır.
3. Bölge Adliye Mahkemesince reddine karar verilen 31.07.2018, 31.08.2018, 20.09.2018, 10.10.2018 tarihli toplantıların kat malikleri kurulu kararları olmayıp yönetim kurulu kararı olduğu gözetildiğinde bu kararların öncelikle kat malikleri kurulunda görüşülmesi gerektiği açıktır. Bu taleplerin reddine karar verilmesi bu nedenle yerindedir.
4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, taraf vekilleri tarafından temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekili ve davalı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Taraflardan peşin alınan temyiz harçlarının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
28.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.