Logo

5. Hukuk Dairesi2023/3307 E. 2023/11337 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tespiti ve tapu kaydının iptali ile terkinine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın değerinin tespitinde ve bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı, ancak tapu kaydının iptaline ilişkin hükmün infazda tereddüt yaratacak şekilde düzenlendiği gözetilerek, 6100 sayılı HMK'nın 370/2. maddesi uyarınca karar düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/953 Esas, 2022/2841 Karar

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 12. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/301 Esas., 2021/52 Karar

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı idare vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda,

Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.

Hükmedilen ecrimisil bedelinin Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibarıyla kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmakla, ecrimisil talebi yönünden davalı idare vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.

Davalı idare vekilinin kamulaştırmasız el atmadan doğan tazminat bedeli yönünden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu Antalya ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 1490 ada 10 parsel sayılı taşınmaza davalı idare tarafından kamulaştırma yapılmadığı halde yol olarak el atıldığını belirterek bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; idari yargının görevli olduğunu, dava konusu taşınmazın 05.11.1963 tarihli ve 2125 sayılı mülga Antalya Belediyesi Encümen kararına göre oluştuğunu, bu uygulamadan düzenleme ortaklık payı alındığını ve davanın husumetten reddine karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, hükmedilen tazminat bedelinin davalı idareden tahsili ile payları oranında davalılara ödenmesine ve muris Mustafa Altınay’ın 489,36/515 hissesinin 135,19 m² hissesinin 128,45 m²si için veraset ilamı uyarınca davacı ... Melike Altınay’a düşen 32,11 m² hissesinin, davacı ...’a düşen 48,17 m² hissesinin, davacı ...’ya düşen 48,17 m² hissesinin iptaliyle yol olarak terkinine karar verilmiştir.

2. İlk Derece Mahkemesinin 31.03.2021 tarihli tavzih talebinin kabulüne ilişkin ek kararı ile davacı ... vefat ettiğinden mirasçıları olarak diğer davacılar ... ve Muazzaz Aygün Küçükkara yerine sehven ...’a da pay verildiğini ve davanın maktu harç ile maktu vekâlet ücretine tabi olduğunu belirterek gerekçeli kararın ilgili maddelerinin düzeltilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz kadastro parseli olup düzenleme ortaklık payı kesilmesi gerekirken imar parseli olarak değerlendirilmesinin hatalı olduğunu, taşınmazın emlak vergi değeri ile bilirkişi raporları arasındaki değer arasında fahiş farkın olduğunu, taşınmazın m² birim bedelinin fahiş olduğunu, taşınmazın değerinin el atma tarihindeki nitelikleri esas alınarak belirlenmesi gerektiğini, ecrimisil koşullarının oluşmadığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile imar planında lise alanı ve İmar yolu olarak ayrılmış olan dava konusu taşınmaza yol yapılmak suretiyle kamulaştırma olmaksızın fiilen el atıldığı, hükme esas raporda, taşınmazın vasfının arsa olarak değerlendirilip emsal kıyaslaması suretiyle değer biçilmesinde yöntem olarak isabetsizlik bulunmadığı, emsalin uygun olduğu, emsal taşınmaz ile dava konusu taşınmazın aynı nitelik ve özelliklere sahip olduğu, her iki taşınmazın da imar parseli olduğu, emlak vergi değerleri açısından ters orantı bulunmadığı, kamulaştırmasız el atma tazminatı ve emsal kira gelirine göre ecrimisil hesabına ilişkin 24.11.2020 tarihli bilirkişi kurulu kök raporu denetime açık, ayrıntılı ve hüküm kurmak için yeterli olduğundan, davalı belediyenin sorumluluğunda bulunan taşınmaz yönünden tespit edilen bedelin ... Belediyesinden tahsiline ilişkin İlk Derece Mahkemesi kararında usul ve kanuna aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından davalı idare vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar etmiş, ayrıca dava konusu taşınmazın bulunduğu Akın Caddesinin ana arter olup davanın husumetten reddi gerektiğini ve 7421 sayılı Kanun ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanun'a (2942 Sayılı Kanun) eklenen Ek Madde 4'ün üçüncü fıkrası uyarınca maktu harca hükmedilmesi gerektiğinden fazla yatırılan harçların iadesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı tapu malikleri ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin sorumlu idareden tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un geçici 6 ncı maddesinin birinci, ikinci ve altıncı fıkraları, 11 inci maddesi

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesinde ve davacılar payına düşen bedelin davalı idareden tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. Eldeki dava 04.11.1983 tarihinden önceki el atma olup 2942 sayılı Kanun’un geçici 6 ncı maddesinin altıncı fıkrası uyarınca maktu harca ve vekâlet ücretine tabi olduğundan İlk Derece Mahkemesinin 31.03.2021 tarihli tavzih talebinin kabulüne ilişkin ek kararı ile maktu harç ve maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi yerindedir.

4. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılama hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı idare vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

5. Dava konusu taşınmazın el atılan kısmına ilişkin tapu kaydının davacıların payı oranında iptali ile yol olarak terkinine karar verilmesi gerekirken, infazda tereddüt yaratacak şekilde davacılar payına isabet eden alan üzerinden tapu kaydının iptaline karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

A. Davalı İdarenin Ecrimisil Talebine İlişkin Temyizi Yönünden

Davalı idare vekilinin temyiz dilekçesinin miktar yönünden REDDİNE,

B. Davalı İdarenin Kamulaştırılan Taşınmaz Bedelinin Tahsili İstemi Yönünden

1.Davalı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davalı idare vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

3. İlk Derece Mahkemesinin 31.03.2021 tarihli tavzih talebinin kabulüne ilişkin ek kararının hüküm fıkrasının hükmün 2. maddesinin tavzihine ilişkin (2) numaralı bendindeki “el atıldığının tespiti nedeniyle muris Mustafa Altınay’ın 489,36/515 hissesinin 135,19 m² hissesinin 128,45 m²si için, davacı- mirasçıların Antalya 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin, 2005/694 Esas, 2005/648 Karar sayılı mirasçılık belgesi uyarınca ve davacılardan ...'ın dava açıldıktan sonra vefat etmiş olduğu ve mirasçılarının işbu davamızda davacı oldukları anlaşılmakla, davacıların hisseleri oranında, davacı ...’a düşen 64,225 m² hissesinin, davacı ...’ya düşen 64,225 m² hissesinin iptaliyle” ibaresinin hükümden çıkartılarak yerine “el atılan ve fen bilirkişi raporuna ekli krokide (B) harfi ile gösterilen 135,19 m²’lik kısmın tapu kaydının davacılar murisi Mustafa Altınay’ın payı oranında iptali ile” yazılmak suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

İstek hâlinde peşin alınan temyiz harcının ilgiliye iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

20.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.