"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1832 Esas, 2023/148 Karar
KARAR : Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : Gaziosmanpaşa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/47 Esas, 2021/295 Karar
Taraflar arasındaki 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun (2942 sayılı Kanun) mülga 17 inci maddesi uyarınca davacı idare adına tesciline ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı idare vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmişitir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu İstanbul ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 438 parsel sayılı taşınmazın idare tarafından kamulaştırıldığını, kamulaştırma bedellerinin yatırıldığını ve noter tebligatlarının çekildiğini, taşınmaz malikince Çatalca 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 1996/491 Esas, 1999/128 Karar sayılı dosyası ile müvekkili idare aleyhine tezyidi bedel davası açıldığını ve mahkeme kararı sonucu hükmedilen bedelin de müvekkili idarece ödendiğini, tebliğe rağmen tapu malikinin ferağ işlemini yaptırmadığından taşınmazın idare adına tescil edilemediğini, 2942 sayılı Kanun'nun mülga 17 nci maddesi gereğince dava konusu taşınmazın ... adına tescili ile yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin, aradan uzun yıllar geçmesi nedeniyle hangi taşınmazlarının kamulaştırıldığını hatırlamadığını, davacı tarafın 2942 sayılı Kanun'nun mülga 17 nci maddesine göre tescil talep ettiğini ifade ettiğini; ancak mülga 17 nci madde uyarınca müvekkillerinin ferağ vermeye davet edilmediklerini, idare tarafından işlemlerin usulüne uygun olarak yerine getirilmediğinden, ödeme ve tescil işlemleri birlikte yapılmadığından, aradan 25 yıl geçtikten sonra dava açıldığını ve yargılama gideri ve vekâlet ücreti talep ettiğini, davanın açılmasına sebebiyet verenin müvekkili olmadığını, bu nedenle bu talebin reddinin gerektiğini, dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgenin Kanal İstanbul güzergahı üzerinde olup, kamulaştırma amacının ortadan kalktığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, taşınmazın davalılar adına kayıtlı bulunan tapusunun iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili idare lehine vekâlet ücreti verilmesi gerektiğini, aksine davalı lehine vekâlet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, takyidatlardan ari olarak hüküm kurulması gerektiğini ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Mahkemenin dayandığı gerekçelere göre davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, ne var ki tapu kaydı maliki davalılar murisi ile davalıların davadan önce tapuda ferağ için davet edilmedikleri, ancak davalılara usulüne uygun dava dilekçesi tebliğ edildiği hâlde, davayı kabul ettiklerine dair beyanda bulunmadıkları gibi tapuda tescil için de ferağ vermedikleri anlaşıldığından, davacı idare vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile davalılar aleyhine vekâlet ücreti hükmedilmesi gerektiği gibi kendisini vekille temsil ettiren davalı ... lehine vekâlet ücreti verilmemesi ve taşınmazın takyidatlardan ari olarak tesciline karar verilmesi gerektiğinden bahisle davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararını düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; 2942 sayılı Kanun'un 29 uncu maddesi gereğince yargılama giderleri davacı idare üzerinde bırakılacaktır hükmü gereği ve vekâlet ücreti de yargılama giderlerinden olduğundan, ayrıca Anayasa Mahkemesi'nin bu husustaki kararları dikkate alınmadan dava açılmasında kusuru bulunmayan ve kendisini vekille temsil ettiren davalılar lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken aykırı olarak davacı idare idare lehine hükmedilen vekâlet ücretinin kaldırılarak Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, 2942 sayılı Kanun'un mülga 17 nci maddesi uyarınca tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 359 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun’un “Tapulu taşınmaz mallarda tescil ” kenar başlıklı (mülga 24.04.2001- 4650/21 md.) 17 nci maddesi
3. 04.11.1983 tarihli ve 2942 sayılı Ana Kanun’a İşlenemeyen, 24.4.2001 tarihli ve 4650 sayılı Kanun’un 21 inci maddesi ile eklenen Geçici Madde 1 inci maddesi şöyledir: “Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte, kamulaştırma kararı alınmış ancak henüz tebligata çıkarılmamış kamulaştırmalarda bu Kanun hükümleri, diğerlerinde önceki hükümler uygulanır.”
4. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun taşınmazı mülkiyetinin kazanılması başlıklı 705 inci maddesinin ikinci Fıkrası şöyledir. ''Mahkeme kararı, cebr-i icra, işgal, kamulaştırma halleri ile kanunda öngörülen diğer hallerde mülkiyet tescilden önce kazanılır"
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dosya içindeki bilgi ve belgelerden; 2942 sayılı Kanun'un 17 inci maddesinin koşulları oluştuğu anlaşıldığından davanın kabulüne karar verilmesi doğrudur.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davalı ...'den peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
31.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.