Logo

5. Hukuk Dairesi2023/3369 E. 2023/11156 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedelinin tespiti davasında, Anayasa Mahkemesi'nin 2942 sayılı Kanun'un 10. maddesinin 9. fıkrasını iptal etmesinin ardından, derdest davada faiz oranının belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararlarının kesin hüküm doğurmamakla birlikte derdest davalarda da uygulanması gerektiği, bu nedenle 2942 sayılı Kanun'un 10. maddesinin 9. fıkrasının iptal edilmesini müteakip kamulaştırma bedelinin tespiti davasında Anayasa'nın 46. maddesinin son fıkrası uyarınca kamu alacaklarına uygulanacak en yüksek faizin dava tarihinden itibaren mahkeme karar tarihine kadar uygulanması gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulması gerektiği yönünde karşı oy verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2012/543 Esas, 2013/1396 Karar

KARAR : Kabul

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usûl eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde; Gaziantep ili, Nizip ilçesi, ... Mahallesi 520 ada 356 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; acele kamulaştırma dosyasında belirlenen bedelin kabul edilmesinin mümkün olmadığını, dava konusu taşınmazın, Gaziantep Üniversitesi Nizip Kampüsü yakınlarında olup yola cephesi geniş olduğundan arsa vasfında olduğunu, taşınmazın gerçek değerinin tespit edilmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile DSİ Genel Müdürlüğü adına tesciline karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde; harca tabi tutulmamaları gerektiğini, uygulanan kapitalizasyon faiz oranının düşük olduğunu, masrafların üretim giderinin %40’ından az olduğunu, 2942 sayılı Kanun’un 10 uncu maddeye eklenen 4 ay içinde dava sonuçlandırılmadığında faiz işletilmesi maddesinin yürürlülük tarihinden sonra açılan davalarda uygulanması gerektiğini belirterek kararı temyiz etmiştir.

2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde; dava konusu taşınmazın vasfının arsa olduğunu ve Gaziantep Üniversitesi Nizip kampüsüne yakın olduğunu, taşınmazın belediye hizmetlerinden yararlandığını, kampus yolu üzerinde ulaşımın kolay olduğunu, Nizip'in en çok gelişen mahallesi olan ... Mahallesinde lüks konut ve değerli arsaların bulunduğunu, bu özelliklerine rağmen arazi vasfında değerlendrilmesinde dahi %4 kapitalizasyon faiz oranının yüksek olup, %60 objektif değer artış oranının düşük kaldığını, Anayasa'da belirtildiği üzere kamu alacakları için öngörülen en yüksek faiz uygulanması gerektiği belirtilmesine rağmen uygulanmamasının doğru olmadığını belirterek kararı temyiz etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu maliki arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları ve 12 nci maddesinin birinci ve üçüncü fıkraları.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dava konusu Gaziantep ili, Nizip ilçesi, ... Mahallesi 520 ada 356 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca net gelir metodu esas alınarak değer biçilmesi ve bedelinin davalı tarafa ödenmesine karar verilmesi yerindedir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

V. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun kararın ONANMASINA,

Davacı idareden peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine, davalıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

16.11.2023 tarihinde oy çokluğuyla verildi.

KARŞI OY

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 21.01.2004 tarihli ve 2004/10-44 Esas, 2004/19 Karar sayılı kararı ve müstakar kararlarında da açıkça ifade edildiği üzere Anayasa Mahkemesinin iptal kararlarının kesin hüküm halini almamış derdest davalar yönünden uygulanmaları gerekir. Zira Anayasa Mahkemesinin iptal kararları usulî kazanılmış hakkın ve aleyhe bozma yasağının istisnasını teşkil ederler.

Bu nedenle somut olayda; davalı tarafın Anayasanın 46 ncı maddesinin son fıkrası uyarınca kamu alacaklarına uygulanacak en yüksek faizin uygulanmasına yönelik Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 26 ncı maddesinin birinci fıkrası kapsamında değerlendirilecek bir temyiz talebinin (davalı vekilinin 23.01.2014 (04.02.2014 havale) tarihli temyiz dilekçesindeki; “kamu alacaklarına uygulanacak en yüksek faizin uygulanmasına” ilişkin talebi) de dosya münderecatında bulunması karşısında, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 10 uncu maddesinin dokuzuncu fıkrası hükmünün iptali yönünde Anayasa Mahkemesi tarafından verilen ve 01.08.2023 tarihli, 32266 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 05.04.2023 tarihli ve 2022/83 Esas, 2023/69 Karar sayılı iptal kararı doğrultusunda karar verilmeli ve “dava tarihinden itibaren mahkeme karar tarihine kadar” Anayasanın 46 ncı maddesinin son fıkrası hükmü nazara alınarak faize hükmedilmelidir.

Hâl böyle iken, eldeki derdest davada Anayasa Mahkemesi iptal kararının uygulanmadığı Sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyorum. 16.11.2023