Logo

5. Hukuk Dairesi2023/3469 E. 2023/10869 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Tarafların kat maliki oldukları ana gayrimenkulde bağımsız bölümlerin arsa paylarının değerleriyle orantılı olup olmadığının tespiti ve yeni arsa paylarının tapu siciline tescili talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Kat irtifakının tesis edildiği tarihten itibaren uzun süre geçmesi ve bu süre zarfında arsa paylarına itiraz edilmemesi gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 36. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/2501 Esas, 2022/2163 Karar

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 18. Sulh Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2017/808 Esas, 2020/156 Karar

Taraflar arasındaki bağımsız bölümlere özgülenen arsa paylarının düzeltilerek tapuya tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ana gayrimenkulde bulunan bağımsız bölümlere, değerleriyle doğru orantılı arsa payı verilmediği gerekçesiyle mahkemece yeni arsa paylarının belirlenerek tapuya tesciline karar verilmesi talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılardan ..., ..., ... vekili cevap dilekçesinde özetle; arsa payı hesaplamasını yapan proje sorumlularının objektif kıstaslara ve çizim tarihindeki koşullara göre hesaplama yaptıklarını, bağımsız bölümlerin değerinde sonradan meydana gelen değişikliklerin dikkate alınamayacağını, Yargıtay kararlarında kat irtifakın kurulduğu tarihteki koşulların göz önünde tutulmasının istendiğini, davacının davranışının kötü niyetli olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin dava konusu taşınmazları 11.06.2010 tarihinde kendinden bir önceki maliki İbrahim Cevdet Yaman'dan satın alarak iktisap ettiğini, kamulaştırmasız el atma sebebiyle İstanbul Anadolu 22. Asliye Hukuk Mahkemesin de açılan davada müvekkiline ait iki dükkana isabet eden paylar diğer hissedarlar olan davalılara isabet eden paylardan kat be kat daha az olarak bilirkişi raporu ile hesaplandığında müvekkiline ait dükkanların arsa paylarının oldukça düşük belirlendiğinin ortaya çıktığını, arsa paylarının belirlenmesi esnasında oldukça büyük orantısızlığın bulunduğunun dosya kapsamında bulunan bilirkişi raporları ile de sabit olduğunu, mahkemenin 4 defa keşif yapıp, 5 defa bilirkişi raporu almasına ve dava konusu olan apartmanda arsa payının orantısız dağıtıldığı, müvekkiline ait dükkan vasıflı taşınmazların arsa payının düşük belirtildiği, her 5 raporda ayrı ayrı 5 defa tespit edilmiş olmasına rağmen mahkeme tarafından hatalı değerlendirme ve soyut bir gerekçe ile davanın reddine karar verilmesinin usul ve kanuna aykırı olup haksız verilen kararın kaldırılarak, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arsa payları arasında orantısızlık olduğu hususunun ispat edilemediği, böylece mahkeme kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, tarafların kat maliki oldukları ana gayrimenkulde bağımsız bölümlerin arsa paylarının değerleriyle orantılı olup olmadığının tespiti ile yeni arsa paylarının tapu siciline tesciline ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 3 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Dava konusu ana gayrimenkulde 1973 yılında kat irtifakının tesis edildiği hususunda uyuşmazlık yoktur.

3.Davacı her ne kadar kat irtifakı tesis edilir iken arsa paylarının belirlenmesinde bizzat bulunmamış ise de arsa paylarının belirlenmesinin üzerinden uzunca bir zaman geçtiği ve geçen bu süre zarfında arsa paylarına itiraz edilmediği gözetildiğinde yazılı olduğu şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usûl ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

13.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.