"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/637 Esas, 2022/41 Karar
KARAR : Kabul
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Ordu ili, Altınordu ilçesi, ... Mahallesi 3007 ada 17 parsel (eski 179 parsel), 3008 ada 20 parsel (eski 46 parsel), 3008 ada 28 parsel (eski 40 parsel) ve 3008 ada 21 parselde (eski 44 parsel) kayıtlı taşınmazların kamulaştırma bedelinin tespiti ile davacı idare adına tapuya tesciline ve yol olarak terkinine karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalılar süresinde cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 05/02/2019 tarihli ve 2017/339 Esas, 2019/35 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarihi ve sayısı belirtilen kararına karşı süresicinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 29.05.2019 tarihli ve 2019/2452 Esas, 2019/2523 Karar sayılı kararı ile istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 12.11.2020 tarihli ve 2019/12631 Esas, 2020/9930 Karar sayılı ilamı ile İlk Derece Mahkemesince verilen ilk karar sadece davacı idare vekili ile davalılardan ... vd. vekilleri tarafından istinaf edilmiş olup, ilk kararda tespit edilen kamulaştırma bedeli, kararı istinaf etmeyen davalılar yönünden kesinleştiğinden ilk kararı istinaf etmeyen davalılar yönünden kesinleşen bedel davacı idare lehine usuli kazanılmış hak oluşturduğundan; ilk kararı istinaf eden davalıların payı hesaplanarak bu miktarın bloke ettirilip adı geçene ödenmesine yönelik hüküm kurulması gerektiği düşünülmeden, tespit edilen bedel üzerinden tüm davalıların payını kapsar şekilde fark bedelin depo edilmesine ve bu bedele yasal faiz işletilmesine karar verilmesi ve idarece fazla yatırılan bedelin iadesine karar verilmemesi doğru görülmeyerek Bölge Adliye Mahkemesinin esastan ret kararı kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi Kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, belirlenen kamulaştırma bedelinin davalı tarafa ödenmesine ilk kararla terkin hususunda karar verildiğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; kapama fındık bahçesi verimi hesaplanırken verimin yüksek, masrafın düşük alındığını, hesaplamada uygulanan kapitalizasyon faizinin hatalı olduğunu, davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini belirterek mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu ve 11 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
3. Mahkemece verilen ilk karar bozma ile ortadan kalktığından dava konusu taşınmazların tapularının iptali ile tapudan yol olarak terkinine karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin terkin hususunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi bozmayı gerektirir
4. Davacı idarece fazla bloke edilen bedelin davalılar tarafından bankadan çekilmişse çekildiği tarihe kadar varsa işlemiş nemaları ile davalıdan alınarak davacıya iadesine, çekilmemişse işlemiş nemalarıyla davacıya iadesine karar verilmesi gerekirken, tutar belirtilmeksizin artanın iadesine karar verilmesi bozmayı gerektirir.
Ne var ki, bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
1. Davacı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davacı idare vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının hükmün 2 nci bendinde geçen "...Mahkememizin 18/10/2016 tarih 2015/842 Esas 2016/550 Karar sayılı kararı ile" ve " karar verildiğinden ve bu karar 2942 sayılı K.K.'nın 10/8.maddesi gereğince tapuda tescil-terkin hükmü yönünden kesin olduğundan bu konuda yeniden karar verilmesine gerek olmadığına" ibarelerinin hükümden çıkartılması; gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 3 numaralı bendinde geçen ‘artan paranın davacı idareye iadesine" ibaresinin hükümden çıkartılarak yerine ‘davacı idare tarafından ilk karardan önce fazla bloke edilen 1874,80 TL'nin payları oranında tüm davacılar, davacı idarece 05.02.2019 tarihli karar öncesi fazla bloke edilen 119.629,46 TL'nin ise ilk kararı istinaf etmeyen davalılar ... vd. tarafından bankadan çekilmişse çekildiği tarihe kadar varsa işlemiş nemaları ile adı geçenlerden alınarak davacıya iadesine, çekilmemişse işlemiş nemalarıyla davacıya iadesine" ibaresi yazılmak suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
16.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.