Logo

5. Hukuk Dairesi2023/3760 E. 2023/9488 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacılar tarafından, nehir yatağının değişmesi nedeniyle taşınmazlarının kullanılamaz hale gelmesi sebebiyle idare aleyhine açılan kamulaştırmasız el atma tazminatı ve ecrimisil davasında, el atmanın olup olmadığı ve tazminat miktarının belirlenmesi uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, taşınmazın kullanılamaz hale gelen kısmının tespiti, el atmanın varlığı ve tarihi ile ilgili eksik inceleme yapıldığı ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulduğu gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/1011 Esas, 2023/9 Karar

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/54 Esas, 2020/10 Karar

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin ve ecrimisilin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davacıların Ağrı ili, ... ilçesi, ... köyü 104 ada 31 parsel sayılı taşınmazın malikleri olduklarını, dava konusu taşınmazın Murat Nehri'nin bahar aylarında sularının yükselmesi ve taşması sonucunda zarar gördüğünü, büyük bir kısmının kullanılamaz hâle gelerek dere yatağı hâline geldiğini, el atılan taşınmaz bedelinin ve ecrimisilin davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın görevli yargı yerinde açılmadığını, idari yargı yerinin görevli olduğunu, dava konusu parselin akarsu doğal yatağı içerisinde yer almakta olduğunu, doğal yatağın mevsimsel koşullara bağlı olarak yer değiştirdiğini, bu doğal akış içerisinde olabilecek aşınmalarda veya yer yer toprak kazanımlarında kuruluşlarının bir kusuru veya ihmalinin söz konusu olmadığını, nehir akış hareketleri tamamen doğal seyir içerisinde gerçekleştiğini, dere yatağının kadimden beri dava konusu taşınmazın içinden ve bir bölümünden geçtiğini, müvekkil idare ile davaya konu zararın meydana gelmesi arasında illiyet bağının kesildiğini, müvekkil idarenin dava konusu zarardan sorumluluğunun doğmadığını, doğal dere yatağı değiştirmesinden Devletin sorumlu tutulmaması gerektiği, müvekkil idarece davaya konu taşınmazların fiilen işgal edilmediği, dava konusu taşınmazın maliklerinin de taşınmazlarından yararlanmasını engeller vaziyette geçici veya sürekli bir durumun söz konusu olmadığını, davaya konu somut olayda müvekkil idarece herhangi bir işgal olmadığından davacının ecrimisil talebinin yersiz olduğunu, dava konusu parselin tapuya tescil yapıldığı yıldan beri aktif dere yatağı olduğunu, davacının tapulama tarihinden bu yana kadar tarımsal faaliyette bulunmadığını bu nedenlerle açılan davanın reddine karar verilmesini, yapılacak yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İlk Derece Mahkemesi KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve el atma tazminatı ile ecrimisilin davalı taraftan tahsil edilerek davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğunu, davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddedilmesi gerektiğini, İlk Derece Mahkemesinin görevli olmadığını ve yargı yolunun idari yargı olduğunu, dava konusu 104 ada 31 parsel sayılı taşınmazın hava fotoğraflarında görüldüğü gibi dere yatağının kadimden beri taşınmazın içinden veya bir bölümünden geçtiğini, ecrimisil talebinin reddine karar verilmesi gerektiğini, hükme esas alınan bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, tazminat bedelinin yüksek belirlendiğini, beyan ederek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istinaf sebebi olarak bildirmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın arazi niteliğinde olduğu kabul edilerek, net gelir esas alınarak değerinin tespit edilmesinin ve taşınmaz bedeli ile ecrimisilin davalı idareden tahsiline karar verilmesinin doğru olduğunu, bu hususta davalı idare vekilinin istinaf sebebi olarak ileri sürdüğü hususların yerinde görülmediğini, böylece mahkeme kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek ve resen belirlenecek sebeplerle kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, temel olarak davacı tapu malikleri ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ile bedelinin ve ecrimisilin tahsili hususundadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararı.

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı.

4.2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dava konusu Ağrı ili, ... ilçesi, ... köyü 104 ada 31 parsel sayılı taşınmazın 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca gelir metodu esas alınarak değer biçilmesi yöntem itibarıyla yerindedir.

4. Buna karşın; dava konusu taşınmaza ilişkin ilk kadastro tespitinin 1962 yılında yapılarak taşınmazın sınırlarının belirlendiği, dava konusu taşınmazın 2014 yılında da uygulama kadastrosuna tabi tutulduğu, her iki tespit tutanağında taşınmazın edinme sebepleri ile değerlendirme bölümü incelendiğinde ... yatak değiştirdiğine dair bir düzenlemenin bulunmadığı anlaşıldığından, dava konusu taşınmaza ilişkin 1962 yılı öncesini de gösterecek şekilde dava tarihine kadar olan döneme ait hava fotoğraflarının dosya arasına alındıktan sonra, fotoğrometri ve jeoloji uzmanı bilirkişisi eşliğinde mahallinde yeniden keşif yapılarak ...etki alanı ve yatak değişikliği sınırlarının tespit edilerek taşınmaza ait fotoğraflarda taşınmaz sınırı ile el atılan bölüm sınırının işaretlenmesi, kadastro tespit tutanaklarındaki yüzölçümü de dikkate alınarak, taşınmazın kullanılamaz duruma gelen kısmının, süreklilik gösterip göstermediği hususunda ayrıntılı açıklama yapılarak, ilk kadastro tespit tarihinden dava tarihine kadar olan dönemde taşınmazda gerçekleşen değişimi ve sebeplerinin açıklattırılarak el atmanın varlığının tereddüte mahal verilmeyecek şekilde tespit edilmesinin ardından, el atma tarihinin somut olarak tespit edilerek varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayalı olarak hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davalı idare vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

23.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.