"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 54. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/127 Esas, 2022/883 Karar
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Gaziosmanpaşa 2. Sulh Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/1369 Esas, 2019/1354 Karar
Taraflar arasındaki hakimin müdahalesi davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin İstanbul ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, Çamurluhan mevkii, 10105 ada 9543 parselde yer alan taşınmazın malikleri olduğunu, taşınmazda zemin katta 1 dükkan, 1 daire 3 adet orta kat ve bir adet çatı katı olmak üzere 6 adet bağımsız bölüm bulunduğunu, davalının ikinci katta yer alan 4 nolu bağımsız bölümün maliki olduğunu, binanın arsa maliki ve inşa edenlerinin müvekkilleri olduğunu, 28.01.2016 tarihinde 4 nolu bağımsız bölümü davalıya sattıklarını, zemin katta yer alan bir adet daire ile bir adet dükkan, birinci ve ikinci katta yer alan iki orta kat için daha önce kat mülkiyeti kurulduğunu, ancak üçüncü katta yer alan bağımsız bölüm ile çatı katındaki bağımsız bölümün taşınmaza daha sonradan ilave edildiğini ve kat mülkiyetli olmadığını, 12.09.1996 yılında yapı ruhsatı alınarak yapılan bu iki katın, çatı arası piyesli daire olarak değil de ayrı ayrı yapıldığı için projeye uygun olmadığından bugüne kadar iskanının alınamadığını, müvekkillerinin imar barışından faydalanmak üzere gerekli başvuruları yaparak kat mülkiyetine geçmemiş olan iki daireyi kat mülkiyetine geçirerek tapularını çıkarmak istediklerini, harçlarını yatırarak gerekli başvurularını yaptıklarını, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının 05.07.2018 tarihli 8OVR1UN6 belge nolu 44993 başvuru numaralı belgesi ile söz konusu ilave edilen bağımsız bölümün yapı kayıt belgesini aldıklarını, müvekkillerinin davalıya maliki olduğu bağımsız bölümü sattıklarında binanın 22 yıl boyunca şu anki halinde olduğu gibi olduğunu, davalının bu durumu görerek taşınmazı satın aldığını, imar barışı ile alakalı müvekkillerinin dosyasını takip eden mühendislik şirketine vekalet veren davalının hemen akabinde şirket mühendislerini azlettiğini, gerekçe olarak kendi dairesinin satılacağını yahut arsa payının düşürüleceğini iddia ettiğini ve imzaya gelmeyeceğini beyan ettiğini, müvekkillerinin taşınmazı davalıya sattıklarında davalının arsa payını dikkate almadıklarını, bu nedenlerle ... adına kayıtlı olan zemin kat bağımsız bölüm 2 ile birinci kat bağımsız bölüm 3'ten alınacak arsa payının kat mülkiyeti bulunmayan bağımsız bölümlere paylaştırılarak kat mülkiyeti tesisi ile üçüncü katta yer alan ara kat dairenin ... adına, çatı katının da ... adına tapu kütüğüne tesciline, aksi takdirde mahkeme arsa paylarının ana gayrimenkulün tamamında denkleştirilerek kat mülkiyeti kurulması kanaatinde ise denkleştirmeye bedelsiz karar verilerek bağımsız bölümlere kat mülkiyeti tesisi ile ara kat dairenin ... adına, çatı katının da ... adına tapu kütüğüne tesciline, aksi takdirde mahkeme arsa paylarının ana gayrimenkulun tamamında bedeli karşılığı denkleştirilerek kat mülkiyeti kurulması kanaatinde ise davalının eksilen arsa payının bedeli karşılığında denkleştirmeye karar verilerek bağımsız bölümlere kat mülkiyeti tesisi ile ara kat dairenin ... adına, çatı katının da ... adına tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı cevap dilekçesinde özetle; davanın kötü niyetle açıldığını, dairesini ...'den satın alırken yapı kullanma izin belgeli ve kat mülkiyetli olarak satın aldığını, davacıların kat irtifakı dışında üstelik projesine aykırı şekilde inşaat yaparak ileride bu dairelere de arsa payı ayrılmasını sağlama düşüncesi ile hareket ettiklerini, dairesinin arsa payı 34/98 olduğu için emsallerine göre daha yüksek bedel ödediğini, dairesinin satışı sırasında bazı dairelerin kaçak olduğunun söylenmediğini, tapudaki arsa payı üzerinden davacı ile pazarlık yaptığını, dairenin tarafına satılması konusunda komisyonculuk yapan ... tarafından apar topar notere götürülmek suretiyle verdirilen vekâletnamede arsa payları üzerinde değişiklik yapılması, yola ve yeşil alana terk gibi aleyhine olabilecek konularda yetki alındığı için vekâletten azletmek zorunda kaldığını, dairesinin arsa payının azalmasına muvafakatinin olmadığını, şayet arsa payının azaltılmasına karar verilecek olursa bu nedenle uğrayacağı zararların hesaplanarak davacılar tarafından ödenmesine karar verilmesini talep ettiğini, davacıların kaçak olan dairelerine arsa payı ayrılarak kat mülkiyeti tesis edilmesi halinde dairelerinin değerinin artacağını, buna karşılık kendi dairesinin değerinin arsa payı azaldığı için aynı oranda düşeceğini, davacıların imar barışından yararlanmalarının kendilerine dava hakkı vermediğini, imar barışı ile ilgili düzenlemede tüm paydaşların katılımı ile kat irtifakı kurulabileceğinin belirtildiğini, dava yoluyla bu yönde işlem tesis edilebileceğine dair düzenleme bulunmadığını, bu nedenlerle davanın reddine, davanın kabulüne karar verilecekse dairesinin arsa payının düşürülmemesine, kendisine ait bağımsız bölümün arsa payında azalma olacaksa bu nedenle uğradığı ve uğrayacağı menfi ve müspet zararlarının hesaplanarak davacılar tarafından kendisine ödenmesine, davanın açılmasına sebebiyet vermediği için yargılama giderlerinin ve vekâlet ücretinin davacılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacılar vekili istinaf talebinde özetle; davalının bağımsız bölümü satın alırken ilave katları bildiklerini fiili durumdaki yapının alınan yapı ruhsatına uygun olup, o dönem sadece davacıların malik olması dolayısı ile muvafakatların var sayılması gerektiğini eksik inceleme ve araştırma sonucu karar verildiğini ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrar ederek yapı kayıt belgesinin dosyasında mevcut olduğunu ve davanın kabulünün gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasının talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık ana gayrimenkuldeki kat mülkiyetinin terkini ile ilave bağımsız bölümlere ilişkin kat mülkiyeti kurularak bu bağımsız bölümlerin tapuya tescili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun (634 sayılı Kanun) 33 üncü ve 44 üncü maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.634 sayılı Kanun'un 44 üncü maddesi uyarınca anagayrımenkule bağımsız bölüm ilavesi ancak kat malikleri kurulunda oybirliği ile alınacak karar ile mümkündür. Mahkemece kat maliklerinin bu yönde zorlanamayacağı gözetilerek yazılı olduğu şekilde karar verilmesi bu nedenle yerindedir.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usûl ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davacılardan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
18.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.