"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 39. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1344 Esas, 2022/2020 Karar
KARAR : Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : Gaziosmanpaşa 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/345 Esas, 2021/27 Karar
Taraflar arasındaki 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) mülga 17 nci maddesine dayanan tapu iptal ve tescil istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usûl eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde; dava konusu İstanbul ili, Arnavutköy ilçesi, ... Mahallesi 511 parsel sayılı taşınmazın usulüne uygun olarak kamulaştırıldığını, kamulaştırma bedellerinin banka hesabına yatırılarak noter tebligatlarının yapıldığını, davalılar ve murisleri tarafından idare aleyhine Çatalca 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1996/232 Esas, 1999/25 Karar sayılı dosyası ile 1996/602 Esas, 1998/20 Karar sayılı dosyasında tezyidi bedel davası açıldığını ve hükmedilen bedelin müvekkili idarece ödendiğini, böylece kamulaştırma işleminin kesinleştiğini, buna karşılık davalı tarafça tapuda ferağ verilmediğini, dava konusu taşınmazın davalılar ve murisleri adına olan tapu kaydının iptali ile müvekkili idare adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... cevap dilekçelerinde özetle; davacı idare tarafından 2942 sayılı Kanun'un 17 nci maddesine göre açılan tescil davasına hiçbir itirazlarının olmadığını, davayı kabul ettiklerini, davacı idare tarafından tapu tescil işlemlerinin tamamlanması için kendilerinden herhangi bir talepte bulunulmadığını, davanın açılmasına kendilerinin sebebiyet vermediklerini, bu nedenle aleyhlerine yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini ileri sürmüştür.
2. Bir kısım davalılar vekili Avukat ... cevap dilekçesinde özetle; müvekkillerine dava konusu taşınmazın kamulaştırılması ile ilgili herhangi bir tebliğ yapılmadığı gibi kamulaştırma bedelinin de ödenmediğini, tebligat veya ödeme işlemlerinin gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılması gerektiğini, gerçekleşmediğinin anlaşılması halinde davanın reddine karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kısmen kabulüne ve taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının kısmen iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın tamamının müvekkili idarece kamulaştırıldığını, kamulaştırma tarihinde tapuda malik olarak görünen tüm maliklere ve ölenlerin mirasçılarına noter tebligatlarının yapıldığını, kamulaştırma bedelinin bloke edildiğini, öte yandan bir kısım maliklerce müvekkili idare aleyhine tezyidi bedel davası açılarak mahkeme kararı sonucunda hükmedilen bedelin müvekkili idarece ödendiğini, ancak tapu kayıt maliklerince tapuda ferağ işlemi yaptırılmadığından bu davayı açmak zorunda kaldıklarını, tüm bu nedenlerle eksik inceleme neticesinde davanın kısmen reddine ilişkin kararın bozulması gerektiğini, müvekkili idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesine gerekçe olarak gösterilen Yüksek Mahkeme kararlarının 2942 sayılı Kanun’un 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davalarına ilişkin olduğunu, oysa eldeki davanın 2942 sayılı Kanun’un mülga 17 nci maddesine dayanan tapu iptal ve tescil davası olduğunu, davalı tarafın yıllar önce kamulaştırma bedelini almasına karşın müvekkili idare lehine ferağ vermediğini, dolayısıyla bu davanın açılmasına sebebiyet verdikleri, müvekkili idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinin doğru olmadığını, tescil hükmünün her türlü takyidattan ari olarak kurulmamasının hükmün infazı aşamasında sıkıntı oluşturabileceğini ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 2942 sayılı Kanun'un 17 nci maddesine göre kamulaştırmayı yapan idare adına tescile karar verilebilmesi için davadan önce kamulaştırma işleminin usulüne uygun olarak tebliğ edilmesi ile birlikte, kamulaştırma bedeli ile artırılan bedelin koşulsuz olarak mal sahibi adına bankaya bloke edilmesi, bir başka deyişle kamulaştırma işleminin adli ve idari yönden kesinleşmesi gerektiği, somut uyuşmazlıkta haklarında açılan dava reddedilen ve davayı kabul etmeyen davalılar veya murislerine kamulaştırma bedelinin ödendiğine ya da bankaya depo edildiğine dair bir belge dosyaya sunulmadığından anılan davalılar yönünden davanın reddine yönelik İlk Derece Mahkemesi kararının yerinde olduğu, ancak davayı kabul eden davalıların dilekçelerinde taşınmaz hisseleri yönünden ayrım yapmadan davayı kabul ettiklerini bildirdikleri halde hatalı gerekçe ile bu kişilere Necati Babacan'dan intikal eden hisse yönünden davanın reddine karar verilmesi, 2942 sayılı Kanun'a göre açılan tescil davalarında davalı taraf ilk oturumda hazır bulunarak davayı kabul etmez ve ferağ vermez ise yargılama gideri ve vekâlet ücretinden sorumlu olacağını, bu durumda süresi içinde davayı kabul edenler (... (T.C. ...), ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ...) dışındaki haklarında açılan dava kabul edilen davalılar aleyhine, davacı taraf lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi ve istinaf talebinden sonra davalılardan ...'ın vefat ettiği anlaşılmakla buna göre hüküm kurulması gerektiği gerekçesiyle davacı idare vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak 2942 sayılı Kanun'un mülga 17 nci maddesine dayanan tapu iptal ve tescili hususundadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un mülga 17 nci maddesi ile 24.04.2001 tarihli 4650 sayılı Kanun’un 21 inci maddesi ile 2942 sayılı Kanun'a eklenen ana kanuna işlenemeyen geçici 1 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
09.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.