"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 39. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1218 Esas, 2022/2071 Karar
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 25. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2017/224 Esas, 2020/43 Karar
Taraflar arasındaki imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payına takdir edilen karşılığının artırılması istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 755 ada 157 ve 27 parsel sayılı taşınmazların, davalı idarece imar uygulaması nedeniyle bedele dönüştürülen kısımlarına takdir edilen bedelin artırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde; davaya konu taşınmazların 22.02.2008 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 5747 sayılı Kanun uyarınca yeni kurulan belediye sınırlarına dahil edildiğini, davaya konu taşınmazın 5747 sayılı Kanun'dan önce Kadıköy Belediye Başkanlığına bağlı olduğunu, davanın Kadıköy Belediye Başkanlığına ihbar edilmesi gerektiğini, davaya konu tüm işlemlerin üst ölçekli 1/5000'lik Nazım İmar Planını yapan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığının sorumluğunda olduğunu, davalı Belediyenin bunu esas alarak yapılması zorunlu 1/1000'lik uygulama imar planı ve dava konusu alanı kapsayan ıslah imar planına dayanarak yaptığını, davanın asıl muhatabı ve sorumlusunun İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve Kadıköy Belediye Başkanlığı olduğunu, davalar açılmadan önce idareye yapılması şart koşulan uzlaşma talebi başvurusunun yapılmadığını, müvekkili belediyenin el atmasının söz konusu olmadığını, günümüz şartlarına göre bir değerlendirme yapılarak bedel isteminin yerinde olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, artırılan bedelin dava tarihinden itibaren faiziyle davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; bölgede yapılan yeni imar uygulamasının bekletici mesele yapılması gerektiğini, dava konusu taşınmazın imar uygulamasının yapıldığı yıllarda Kadıköy Belediyesi sınırları içinde olduğunu bu nedenle husumetin müvekkil Belediyeye yöneltilemeyeceğini, davacıların meri planlara süresinde itiraz etmediklerini, İstanbul Büyükşehir Belediyesinin davaya katılması için ihbar taleplerinin değerlendirilmediğini, davacıların somut işleri öğrendikleri tarihten itibaren 30 günlük hak düşürücü sürede dava açmadıklarını, imar planına askı süresi içinde itiraz edilmediğini, davanın idari yargıda görülmesi gerektiğini, ayrıca emsal karşılaştırmasının usul ve kanuna aykırı olduğunu, Tapu Müdürlüğünden emsal araştırması yapılmadığını, davacılar adına düzenlenen ödeme emri belgelerinin çek niteliğinde olduğunu bedelin tahsil edilmeden yıllar sonra faiziyle bedel arttırım talep edilmesinin iyiniyetli olmadığını, davanın içeriği tazminat olup kısmi taleple açtığı davayı ıslah yoluyla artıramayacağını ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arsa niteliğindeki taşınmaza imar uygulamasının tapuya tescil edildiği tarih değerlendirme tarihi esas alınarak tespit edilen ipotek bedelinin Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi tablosu uygulanarak dava tarihine güncellenmek suretiyle ipotek bedelinin artırılmasına karar verilmesi doğru olduğu gibi davalı Belediyenin ödeme iddiasının makbuz mahiyetinde kesin delille kanıtlanamadığı, böylece mahkeme kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payına idarece takdir edilen karşılığının artırılması istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2.3194 sayılı Kanun'un 17/son maddesi.
3.6745 sayılı Kanun'un 35 inci maddesi ile 2942 sayılı Kanun'a eklenen geçici 12 nci maddesi.
4.2942 sayılı Kanun'nun 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza 6745 sayılı Kanun'un 35 inci maddesi ile 2942 sayılı Kanun'a eklenen geçici 12 nci maddesi uyarınca uygulamanın tapuda tescil edildiği tarih değerlendirme tarihi olarak esas alınıp, emsal karşılaştırması sonucu tespit edilen bedelin, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi tablosuna göre dava tarihine güncellenmesi suretiyle değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
3. Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelere göre dava konusu taşınmazın davalı idarenin yetki ve sorumluluk alanında kaldığı ve husumetin doğru yöneltildiği, davanın niteliği gereği bedel artırımı yapılabileceği anlaşıldığından davalı idare vekilinin bu hususlarda ileri sürdüğü temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.
4.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davalı idareden peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine
30.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.