Logo

5. Hukuk Dairesi2023/4003 E. 2023/11347 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Orman sınırları içinde kalan taşınmaz nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkin davada, tapu iptal ve tescil davasının kesinleşmesinden önce tazminata hükmedilip hükmedilemeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Tapu iptal ve tescil davasının kesinleşmeden önce orman olarak tapusu iptal edilen kısım yönünden tazminata hükmedilmesinin usule aykırı olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1166 Esas, 2022/779 Karar

KARAR : Esastan ret/Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kandıra Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/386 Esas, 2021/268 Karar

Taraflar arasındaki kesinleşmiş orman tahdit sınırları içinde kalan taşınmaz nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 1007 nci maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkin asıl ve birleştirilen davalarda yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleştirilen davaların davalı ... yönünden pasif husumet yokluğundan reddine, davalı ... yönünden kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı ... davalı ... vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle asıl ve birleştirilen davaların davalı ... yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalı ... yönünden kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı vekili asıl dava dilekçesinde; dava konusu Kocaeli ili, Kandıra ilçesi, ... Mahallesi 119 ada 140 (eski 65) parsel sayılı taşınmazın kesinleşmiş orman tahdit sınırları içinde kalması nedeniyle uğranılan zararın işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davacı vekili birleştirilen dava dilekçesinde; asıl dava dosyasındaki bilirkişi raporunda orman alanında kalan kısmın bedelinin 273.492,34 TL olarak belirlendiğini, 246.885,33 TL’lik kısmının asıl davada ıslah ile talep edildiğini, bakiye 26.607,01 TL’nin dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davanın zamanaşımı yönünden reddini, davanın sadece ... aleyhine açılması gerekirken kendilerine de yöneltilmesinin hatalı olduğunu, bu nedenle davanın öncelikle husumet yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini, dava konusu taşınmazın mülkiyetinin dava dilekçesinde de belirtildiği gibi halen davacılarda olduğunu, Hazine adına tescil dahi edilmediğini, hal böyle iken davacının tazminat talebinde bulunulmasında hukuki yararının bulunmadığını, davanın öncelikle husumet yönünden, mahkeme aksi kanaatte ise esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın davalı ... yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalı ... yönünden kabulü ile dava konusu taşınmazın fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 2.270,21 m²lik kısmının bedelinin asıl davada 10.000,00 TL’lik kısmına asıl dava tarihinden, bakiye kısmına ıslah tarihinden ve birleştirilen davada hükmedilen bedele birleştirilen dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı Hazineden tahsili ile davacıya ödenmesine, orman niteliğinde olduğu tespit edilen 2.270,21 m²lik kısmının tapu kaydının iptali ile orman vasfı ile Hazine adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... davalı ... vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde; davaya konu olayın idari yargının görev alanına girdiğini, evveliyatı orman olan bir yerin tapuya tescil edilmesi yolsuz tescil niteliğinde olduğundan davacıların tazminat haklarının bulunmadığını, bilirkişi raporu ile belirlenen metrekare birim fiyatının çok yüksek olduğunu ve eksik araştırmaya dayanan bilirkişi raporunun hükme esas alınmasının hatalı olduğunu, şerhin ... tarafından konulmuş olması nedeniyle kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini, bir tazminata hükmedilecek ise bundan Orman Genel Müdürlüğünün sorumlu olduğunu belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

2. Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde; dava konusu taşınmaza ilişkin tapu iptal tescil davası açmış olduklarını, ancak bu karar kesinleşmeden tazminata hükmedildiğini, kendileri bakımından davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmesine rağmen lehine vekâlet ücretine hükmedilmemiş olmasının hukuka aykırı olduğunu belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arazi niteliğindeki taşınmaza gelir metodu esas alınarak değer biçilmesinin ve taşınmazın gerçek bedelinin 4721 Sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi gereğince davalı ...'den tahsiline karar verilmesinin doğru olduğu; ancak asıl davada, davalılardan ... bakımından davanın husumet nedeniyle reddine karar verildiği halde anılan davalı lehine vekâlet ücretine hükmedilmediğinden ve birleştirilen davada davalı ... yönünden olumlu ya da olumsuz bir karar verilmediğinden bahisle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin iki numaralı alt bendi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde; etrafı ormanla çevrili, eğimli bir yapıya sahip olan dava konusu taşınmaz için hükme esas alınan bilirkişi raporunda afaki verilerle hesaplama yapılmasının usul ve Kanuna aykırı olduğunu, dava konusu taşınmazın sulu ya da kuru arazi niteliği açıkça saptandıktan sonra taşınmaz ile benzer nitelikteki kuru arazilerde %6, sulu arazilerde %5 kapitalizasyon faiz oranı uygulandığı da gözetilerek bedelinin hesaplanması gerektiğini, bilirkişi raporlarının denetime elverişli olmadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesinin birinci fıkrası.

3. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 18.11.2009 tarihli ve 2009/4 - 383 Esas, 2009/517 Karar sayılı kararında tapu işlemlerinin kadastro tespit işlemlerinden başlayarak birbirini takip eden işlemler olduğu, tapu kütüğünün oluşumu aşamasındaki kadastro işlemleri ile tapu işlemleri bir bütün oluşturduğundan bu kayıtlarda yapılan hatalardan 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi anlamında Devletin sorumlu olduğunun kabulünün gerektiği, Devletin sorumluluğunun kusursuz sorumluluk olduğu, bu işlemler nedeniyle zarar görenlerin 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi gereğince zararlarının tazmini için Hazine aleyhine adlî yargıda dava açabilecekleri belirtilmiştir.

4. 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi uyarınca kabul edilen Devletin sorumluluğu, tapu sicilinin önemi ve kişilerin bu sicile olan güven duygularını sağlamak bakımından aynî hakkının saptanması, herkese açık tutulmasında tekel hakkı sağlayan bir sicil olması esasına dayanmaktadır. Bu sorumluluk, asıl ve nesnel (objektif) bir sorumluluk olduğundan zarara uğrayan zararının ödetilmesini doğrudan Devletten isteyebilir.

5. 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi gereğince açılan davalarda, tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar, tapu kaydının iptali nedeniyle tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup bu tarihe göre tapusu iptal edilen taşınmazın niteliği ve değeri belirlenmelidir. Taşınmazın niteliği arazi ise net gelir metodu yöntemi ile arsa vasfında ise değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması suretiyle gerçek değer belirlenmelidir.

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı ... vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Dava konusu Kocaeli ili, Kandıra ilçesi, ... Mahallesi 119 ada 140 (eski 65) parsel sayılı 60.284,00 m² yüzölçümlü tarla vasıflı taşınmaza davacı murisi Saffet Toköz’ün 1977 yılında kadastro ile paydaş olduğu, 1986 yılında satın alarak tamamında malik olduğu ve 2004 yılında davacı ... ile diğer mirasçılarına intikal ettiği, davacı ...’ün 06.08.2004 tarihinde alım yolu ile tamamında malik olduğu, dava konusu taşınmazın tapu kaydına 28.05.2007 tarihinde 1626 yevmiye numaralı işlem ile "Belli bir kısmı orman alanı içindedir” şeklinde şerh konulduğu, davalı ... tarafından 16.10.2019 tarihinde Kandıra Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/461 Esas, 2021/274 Karar sayılı dosyasında ...’e karşı tapu iptal ve tescil davası açıldığı, davanın kabulü ile 2.270,21 m²lik kısmının tapu kaydının iptali ile orman vasfı ile Hazine adına tesciline karar verildiği, kararın henüz kesinleşmediği anlaşılmakla kararın kesinleşmesi beklenerek kesinleştikten sonra orman olarak tapusu iptal edilen kısım yönünden tazminata hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı ... vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Dosyanın 6100 sayılı Kanun'un 373 üncü maddesinin ikinci fıkrası gereğince Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

20.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.