"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Van Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1330 Esas, 2023/226 Karar
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/224 Esas, 2021/835 Karar
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı idare vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda,
Miktar veya her paydaş için değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın her paydaş için değeri kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun'un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.
Ecrimisil bedeli olarak hüküm altına alman ve temyize konu edilen miktar Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL'nin altında kalmaktadır.
Bu nedenle; davalı idare vekilinin ecrimisile ilişkin temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı idare vekilinin kaınulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat bedeli yönünden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; Muş ili, ... ilçesi, Yoncalı Mahallesi 1021 ve 1508 parsel sayılı taşınmazların davacıya ait olduğunu, 1508 parsel sayılı taşınmazda davalı idare tarafından 1992 yılında kamulaştırma yapılmaksızın kanal ve yol yapıldığını, 1021 parsel sayılı taşınmazın bir kısmının Murat Nehri içerisinde kalması nedeniyle kullanılamaz hale getirdiğini belirterek kamulaştırmasız el atılan taşınmazlar bedelinin davalı idareden tahsilini ve ecrimisil bedelini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın süresinde açılmadığını ve zamanaşımı definde bulunduklarını, davada DSİ'nin davalı sıfatının bulunmadığını belirterek davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiğini, parselde tamamen doğal sebeplerle aşınma ve kıyı oyulmaları sonucu oluşan toprak kayıplarından davalı idarenin sorumlu olmadığını, dava konusu taşınmaza müvekkili idare tarafından el atılmadığını, ayrıca DSİ tarafından yapılan ve işletmeye açılan taşkın kontrol tesislerinin meydana gelen taşkınları tamamen önlemesinin de mümkün olmadığını, ecrimisil talepleri yönünden ise müvekkili kurumun dava konusu taşınmaz üzerinde herhangi bir sahiplenme niyeti olmadığını, davalı idare bakımından ecrimisil şartlarının oluşmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve el atma tazminatı ve ecrimisil bedelinin davalı idareden tahsil edilerek davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece yeterli araştırma ve inceleme yapılmadan karar verildiğini, dava konusu taşınmazın tapulandığında sulak alan olup olmadığının araştırılması gerektiğini, idarenin herhangi bir müdahalesi bulunmadığını, bilirkişi raporunu kabul etmediklerini bilirkişilerce belirlenen bedelin çok yüksek olduğunu, münavebeye alınan ürünlerin hatalı olduğunu, şekerpancarının ürün olarak alınması sebebinin açıklanması gerektiğini, taşınmaz ile ilgili toplulaştırma çalışması bulunduğunu, toplulaştırma çalışmasının bekletici mesele yapılması gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arazi niteliğindeki taşınmaza olduğu gibi kullanılması hâlinde getireceği net gelir esas alınarak değer biçilmesi, hükme esas alınan bilirkişi raporunda uygulanan kapitalizasyon faiz oranının taşınmazın nitelik ve konumuna uygun düştüğü, belirlenen bedelin adil ve hakkaniyete uygun olduğu gerekçesiyle davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiş, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin tahsili istemi hususundadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
4. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arazi niteliğindeki Muş ili, ... ilçesi, Yoncalı Mahallesi 1021 ve 1508 parsel sayılı dava konusu taşınmazlara 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca gelir metodu esas alınarak değer biçilmesi yerindedir.
3. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı idare vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
4. Dava konusu taşınmazlara ait kök tapu ve kadastro tutanaklarınındosya arasına alınarak, dosyada mevcut 2017-2018-2019-2020 ve 2021 tarihlerine ait Çiftçi Kayıt Sistemi kayıtları birlikte değerlendirildirilerek dava konusu taşınmazın hangi mevsimlerde ne kadar süre ile taşkın altında kaldığı mevcut hali ile tarım yapılmasının mümkün olup olmadığı, taşkının sürekli olup olmadığı, taşınmazın tarımsal olarak kullanılabilir hale getirilip getirilemeyeceği, el atıldığı tespit edilen kısmının ayrıntılı fotoğrafları da çekilerek, çekilen fotoğrafları üzerinden işaretlenip koordinatlarını gösterir rapor alınmak suretiyle el atmanın varlığı somut olarak araştırılarak varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmesi hatalıdır.
5. Kabule göre de; kamulaştırılmadan el atıldığı tespit edilen taşınmazın tapu kaydının iptali ile davalı idare adına tescil edildikten sonra terkinine karar verilmesi gerektiğinden kararın bozulması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
A. Davalı İdare Vekilinin Ecrimisil Bedeline İliştin Temyizi Yönünden;
Davalı idare vekilinin temyiz dilekçesinin reddine,
B. Davalı İdare Vekilinin Kamulaştırmasız El atma Nedeniyle Tazminat Bedeline İlişkin Temyizi Yönünden;
1. Davalı idare vekilllince temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
06.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.